18 Mart Çanakkale Zaferi, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Haftası…

Kulağa ve kalbe hoş gelen ifadeler ama gelin bugünü ve haftayı taçlandıralım. Nasıl mı? Çanakkale Savaşı her ne kadar İtilaf Devletlerine, Avustralya’ya ve Anzaklara karşı yapılmış gibi görünse de bu savaş; yedi düvele, yetmiş iki buçuk milletin ötesine yapılmış bir savaştır. Vatan, Millet ve Ümmet Düşünürü, Şairi Merhum Mehmet Akif Ersoy’a göre de bu savaşta; “…
Eski dünya yeni dünya, yedi iklimi, çehreler başka, lisanlar başka, deriler renga renk, kimi Hindu; kimi Yamyam, yırtıcı his yoksulu, sırtlan kümesi…” Osmanlı’nın karşısında adeta tek milletti. Gelin günümüzde daha bir ayı doldurmayan Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaş çerçevesindeki bakış açısıyla küçük bir değerlendirme yapalım. Savaş mı? Adaletin olmadığı, hilenin, kaba kuvvetin revaçta olduğu, haktan öte gücün hâkim olduğu, çok yönlü saldılar altında yoksunlukların yaşandığı merhamet ve insani duyguların hayvanlaştığı tam bir vahşet! Yeni dünya düzeninde var olma ve yok olma arasında bir yandan savaş ateş çemberinin genişletilmesi düşünülürken, diğer yandan da ateş hattında yangının acımaz ateşi ve dumanında insanın arşı alaya yükselen feryatları…

Ölüm kalım savaşı, var olma veya yok olma; dahası vatanından sürülme, mülteci… Suriye, Irak, Filistin gibi. Nerede yaşarsa yaşasın Rusya ve Ukrayna’nın savaşında dünya ülkeleri ve devletleri de olmuşuz yönde etkileniyor elbette! Adeta çökmüş bir halde Osmanlıİmparatorluğuna hasta adam gözüyle bakılıyor. Bir o kadar Osmanlı’daki yönetimdeki zafiyet! Maddi ve manevi sorunları yaşayan harap ve bitap Osmanlı savaşa giriyor ve dünya işte Osmanlı İmparatorluğu bitiyor diye izlerken…

Şehit, gazi manevi iksirini, vatan, bayrak sevgisini düşman dikkate almıyor tabii ki! Çocuk, genç, yaşlı herkes; Kınalı Kuzular orada, tam bir Melhame-i Kübra… Silah dengesizliğinde Osmanlı zor durumda görünüyor, ama İnananlar Orada, Müslümanlar Orada, vatan- bayrak-mukaddesat sevgisi ve fedakarlığı orada! Zamanın ötelerinde yaşayan ölmezlerin beraber vuruştuğu gönül, inanç, vatan, millet, bayrak seferliği ile hürriyete olan düşkünlüğün nefsi müdafaasıdır Çanakkale Savaşı. Olumsuzluklara rağmen “Asım’ın Nesli…”, ““Bedrin Aslanlarının ancak bu kadar şanlı” olduğu var oluş ve yok oluşun yolculuğu Malazgirt Zaferine, Bedir Savaşına kadar uzanıyordu. Bu bir savaşın ötesinde bir zaferdi, destandı ve bu destan da ebediyete kadar yaşatılmalıydı elbette.

Yok oluştan var oluşa gelen hakikat bir yılın-365 günün bir gününe; 18 Mart’a sığdırılmasının ötesinde bugün destan olarak milli bayram olarak kutlanmalıdır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 5 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü gibi. 18 Mart resmi ve milli bayramların ilki, anası, kalbi ve tamamlayıcısı gibidir. 18 Mart Çanakkale Destanı Milli Bayram olsun…