Ramazan berekete, rahmete, kardeşliğe, tefekküre, nefsi muhasebeye, fedakârlığa, paylaşmaya vesiledir. Sadece bu kadar mı?


Elbette hayır. Geniş bir şekilde ifade etmek gerekirse ramazan dini, tıbbi, psikolojik, sosyolojik, ekonomik yönleri başta olmak üzere geniş kapsamı içeren belli bir zaman dilimi içerisinde bir ibadettir. Yani ramazan geniş anlamda sağlığın tanımını da içeren manevi ve maddi yönü olan ve hayata olumlu yönde etki eden sonucunda da bayram olan bir aydır.


Oruçla ilgili herkesin bir söyleyeceği bir şeylerve oruca dair anısı vardır. Hatırlıyorum da yazın sıcaklığının hissedildiği bu günlere denk gelen geçmiş günlerdeki çocukluğun verdiği o sahur akşamlarına kalkmanın keyfini, yarım gün ile ifade edilen tekne orucundaki tam güne giden yolu, ezan sesinin duyulmasından sonraki heyecanı ve ramazana anlam katan teravihleri...


Teravih namazı ile ilgili bile ne anılarımız yok ki. Köylerde bir evde kılınan namazlar, Tahtalı Caminin zamanla yarışan teravih namazı, ne zaman bitecek denilen uzun teravih namazları…
Ramazan ayrı ayrı ele alınması gereken hususlar ve mesajlarla yüklüdür. Her yönüyle bir başkadır ramazan. Nefsinizin terbiyesi ile beraber kendinizin ötesindekilerini de hatırlama fırsatı da verir ramazanlar.


Sınırları çizilemeyen duyguların yaşandığı sınırlar ötesine uzanan kardeşliğin renk zenginliğinin kardeşlikle anlam kazandığı günlerdir ramazanlar.
Ta Afrika’yı, Somali’yi, hatırlatır ramazanlar. Daha nereleri ve kimleri akla getirmez ki ramazanlar?
Ne kadar zaman geçse de akbaba karşısındaki masum yavrunun fotoğrafları hiç gitmiyor gözümün önünde. Ama Türkiye her zamanki gibi kendi ülke sınırları dışındakilere duyarlı mı duyarlı?
Afrika, Pakistan, Endonezya ve diğerleri bizim Kardeşlerimiz.


Avrupa değişik krizleri yaşayarak adeta dünyanın süperleri kendi kendilerine çare olamıyor. Bir zamanlar dünyanın bir ucundan diğer ucuna yaptıkları haksız müdahalelerin sanki hesabını veriyor. Üstelik dünyada yaşanan olumsuzluklara ya duyarsız ya da şartlı yaklaşımlı.
Türkiye sadece İslam Ülkelerine değil, dünyada yaşanılan sıkıntılara maruz kalanlara karşı güven kazanarak gönülleri fethediyor. Üstelik bencil ve cimri davranmadığından verdikçe elindekiler daha çoğalıyor. Bu haliyle Türkiye duyarlılığındaki yüceliği ile beraber dünyada yaşanılan krizlerden de etkilenmeyerek karlı çıkacak gibi.


Ha bir de içimizdeki hainler, kandırılanlar ve kendini kullandıranlar da bazı şeyleri fark etse var ya işte o zaman çok şey değişecek. Ne yapalım biraz izan, basiret feraset. Bize de düşen ramazanın bereketiyle gayret göstermek, dua etmek.
Dedik ya ramazanın feyzi, bereketi çok ve dar kalıpla ele alınmamalı ramazan diye!


İşte bir başka yönüyle de geleneksel olmasına rağmen sınırları aşarak genel hale gelen bu yıl da otuz ülkenin ve on hemşehri derneğinin katılımıyla gerçekleştirilen 3. Uluslararası Ramazan Etkinlikleri ve bu kapsamda hemşerilerin bir diğer ayağı olan Elazığ…
Ramazanlar aynı zamanda duyguların perçinleşerek kültürlerin de tanıtılmasına ve kökleşmesine de vesile olmaktadır.Geçen sene konu ile ilgili olarak ikinci kez düzenlenen faaliyetin Başkent AKM’de düzenlenenillerin tanıtım günlerine Elazığ Günlerinin de eklenmesini temenni ediyorduk. Zaman zaman da Elazığ sınırlarının aşılmasının önemli bir adım olacağını söylüyorduk.
Keçiören’de bulunan Elazığ Harput Kültür Derneği geçen seneki tecrübesi ile bu sene yine


Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Keçiören Belediyesi Uluslararası Ramazan Etkinlikleri çerçevesinde ülkeleri ve ulusal düzeyde de on ili kapsayan Hemşeri Gün ve Geceleri Programlarında 12-13 Ağustos tarihlerinde Elazığ temsil edilecek.
İşte yine bir fırsat. Birlik, beraberlik içerisinde Derneğin, Ankara başta olmak üzere diğer illerde bulunan başta Elazığlılar Derneği, Elazığlılar Vakfı olmak üzere diğer sivil toplum kuruluşları, Ankara’daki Elazığlılar ve Elazığ’ı sevenler, Başkent’i dışarıdan desteklemenin önemli adresleri olan Elazığ Valiliği, Elazığ Belediyesi tabi ki basının da desteği ile Başkentteki Elazığ Günleri için Keçiören hem bir fırsat, hem de adeta bir prova!


Bu imkân ve şans elbette ki denemeye değer.Keçiören’e tarihin derinliklerinden gelen Harput esintisinin Elâzığ’la temsil edilen kültürünün renk katacağına inanarak Elazığ’ın enler arasında birinci olması da en büyük arzularımızdan bir tanesi.

İşte ramazan bereketi. Önce Ankara’da bulunan Elazığ Kültür ve Tanıtma Derneğinin Yeni Mahalle Varlıkta Kara Yolları Sosyal Tesislerindeki12 Ağustostaki İftar programı sonrasında sınırları aşan Keçiören’deki Elazığ Hemşeri Buluşmasına. Ramazan bereketiyle daha sonraki adımda da Elazığ adına hizmet eden sivil toplum kuruluşlarının bir çatı altında yer alacağı federasyon-konfederasyon çatısı ve Başkent’te Elazığ Günlerine adım adım…


Tabii ki Afrika’yı, dünyayı ve kendimizi de unutmadan bir ayla ve belli bir zamanla, mekânla sınırlı kalmadan ramazanın bereketinden dünü bugüne taşıyarak devam haydi istifadeye devam etmeye...