1891’DEN GÖLCÜK’E, 2011’DEN ÖTESİNE
Harput çok yönlü eğitime ev sahipliği yapmış bir merkezdir.
Harput, ağacının her dalında bir milleti temsil eden bir ölmez bir çınardır.
Zamana inat 1700’lü yıllardan beri koca gövdesi ile ayakta duran çınar nelere şahit olmamış, eğitimin nağmelerinden nelerden nasibini almamış ki?
Harput, İslam Kültürünün hayat bulduğu topraklar olduğu kadar, diğer dinlere mensup milletlerin de temsil edildiği coğrafi konumu itibariyle geçiş noktasında bulunan jeopolitik öneme haiz mekânlardır.
Camiler, medreseler, kütüphaneler, kervansaraylar, kiliseler eğitim adına Harput’u temsil eden yerlerdir ki Harput’ta kurulan medreselerin zamanla yirmiye yükseldiği de tarihi kayıtlarda yer almaktadır.
Harput, ilim ve kültür abidesi olan bereketli topraklardır. Harput’u ölüsüzleştiren maariftir. Bedenen ölseler, şeklen değişseler bile ta dünden bugüne kadar hoş sadanın, ölümsüz eserin ve şahısların marifetidir, maarif.
İşte yakın tarih diyebileceğimiz 1800’lü yılları yeni bir yüzyıla ve devlete taşıyan Sultanlar; II. Mahmut, Sultan Abdülaziz, II. Abdülhamit Sultan ve dönemindeki hizmet erleri, ilim, irfan, gönül sultanları değil mi?
Kim Harput’a bir yığın toprak, ölüler mekânı olarak dar kalıpla bakabilir ki?
İstiklal Harbini, Yemen’i, Sarıkamış’ı, hele Çanakkale’yi ve daha öncesini, her bir karışında hangi tılsımların gizli olduğunu, oradaki türbeleri, ili, irfanı keşke bir okuyabilsek, anlayabilsek ah Harput’um Seni,
Tarih, kayıttır, belgedir, dünün hakikatidir. İşte dünü bugüne taşıyan okullar hangi okullarımızdır diye yolda yürüyenlere sorulsa zorlanmadan söyleyebilecekleri ilk ifadeler Mezre, Elazığ Lisesi gibi okullarımızdır.
Bu güzide okullarımıza 1900’lü yılların ikinci çeyreğinde katılarak ilime ayrı bir canlılık katan İmam Hatip Lisesi ile beraber sayıları değişik alanlarda il genelindeki seksenin üzerindeki lise ile zenginliğin artması Elazığ’ın, Harput geleneğine bağlı olarak aynı zamanda bir eğitim merkezi olması sevindirici ama yeterli olmayan bir gelişmedir. Çünkü Elazığ, sadece lise gözlüğü ile eğitimi dar bir çerçevede değerlendirilmemelidir.
Gelelim Sultan II. Abdülhamit Mülkiye-i Şahanesi, Sultanisine; yani Elazığ Lisesine...
Yeri gelmişken Fahri Bir Elazığ Liseli olarak, eğitim konusunda duyarlı davranarak böyle güzel bir eseri yaşatarak Elazığ Lisesine Anadolu Lisesi statüsünü kazandırmasında başta Elazığ Valimiz olmak üzere Valilik İlgili birimlerine ve bu konuda emeği geçen herkese bir kez daha gönülden teşekkürler.
Dün ile elbette övünülmelidir, ama dünü muhafaza ederek bir adım da olsa öteye giderek, nesilden nesile bayrağı taşıtarak. Bu anlamda Elazığ Lisesi bir noktada geçmiş tarihi bugüne bağlayan bir rabıtadır. Bu yönden hala önemlidir.
Önemli olan bir diğer nokta daha var. O da bu ölümsüz mirasın ne anlama geldiğini bilen ve bu mirası nesli atiye ulaştırılması gerektiğine inanan kadronun olmasıdır.
Tarihe sırt çevirmeden, dokuyu bozmadan yüz yirmi yaşın ne anlam geldiğinin farkında olan idari, eğitim, öğretim kadrosu ile beraber bilinçli gençliğin olması da bir o kadar dikkate alınmalıdır. İnanıyorum Asım’ın nesli ölmedi, hatta çoğalıyor.
Dile kolay yüz yirmi yaş. Herkesin yaşamak istediği bir yaş, üstelik dolu dolu geçen ölümsüz yıllar. Doğum tarihi 1891. Yıl 2011 hayat hala devam ediyor. Yaş 120. İlme, irfana, insanlığa yapılan hizmet hiç ölür mü?
O zamanki, 1953 yılında Elazığ Lisesi Gölcük diye bir dergi çıkarıyor. Arada bir sekteye uğrayan dergi en son 1964 yılında iki dergi çıkarıyor. Bunun gibi sek senli yıllarda da dergi denemeleri yapılmış. Yıl 2011. Elazığ Lisesi kendine yakışan bir şekilde 1 Mayıs 2011’de 1891 ismiyle görselliğe ve gönle hizmet eden gönül iklimini ön plana tutan atmış iki sayfalık kendini defalarca okutan bir dergi yayınlanıyor. Allah sekteye uğratmadan hizmete vesile kılsın.
Ve tarih 21 Mayıs 2011 Cumartesi Elazığ Lisesi 120. Yılı'nı kutluyor. Yapılacak etkinlikle Elazığ Lisesi 1. Mezunlar Etkinliği’ adı altında Elazığ Lisesi Mezunları 21 Mayıs Cumartesi günü bir araya geliyor.
Okul mezunlarını bir araya getirmek elbette güzel bir organizasyon. Ama kapsamı genişleterek, Elazığ lisesini bir sembol kabul ederek hizmeti daha anlamlı bir hale getirilmesi de arz edilendir.

Harput ya da Elazığ devasa bir kitap Elazığ Lisesi de bu kitabın sahifeleri. İlim, irfan yolunda safını belirterek hizmet edenleri rahmetle anarak, bu ölümsüz mirası yaşatmak isteyenleri gönülden kutlar, hayırla yad edilmeyi temenni eder, hayır adına atılan her adımın hayırlı olmasını dilemek de karınca misali de olsa safımızın yerini belirlemektir.