Özellerimiz, özelliklerimiz güzelliklerimiz, farkındalıklarımız, bize ait olanlarımız var. Harput, Hazar, Fırat, Gakkoş … gibi.

Adeta klişeleşmiş ifadelerimiz var. Elazığ; coğrafi yapısı, tarımı, kültürü, sanayisi ile özellikleri ve potansiyeli olan bir ilimizdir.

İçimizi ısıtan güzel tanımlamalarımız, sıfatlarımız var. Doğunun Parisi, Bölge Şehri, cazibe merkezi … gibi.

Tarihe gömülmeye direnen kalaycılar, semerciler, şıracılar, şalvar-şapka ile dikkat çeken terzilerimiz gibi can çekişen güzel mesleklerimiz, markalarımız az da olsa hala var.

Tadı Elazığ’dan dünyaya yayılan peynirimiz, çedenemiz, üzümümüz … var.

Ama yıllardır çözümlenemeyen, kangren olmuş içimizi kanatan yıllara inat bir türlü sonlandırılmaya, yarım kalan yatırımlarımı, sorunlarımız var. Sürekli Elazığ dışına çıkan nüfus ve nüfuz göçümüz var.

Bir çırpıda ifade edeceğimiz Harputla başlayan dünden bugüne bir bir biriken sıkıntılarımız var.

Harput tepeden Elazığ’a hala mahzun ve kırgın bir şekilde bakıyor. Onlarca medeniyet, kültür ben ölmedim diye harkırıyor Harput’tan.

Fırat sanki ağlaması görülmesin diye sezsiz ve durgun akıyor artık.

Hazar, su ve dağın fıtratındaki yalnızlığa ağlıyor.

Keban ve Maden’in yeraltındaki zenginliği varlık içinde yokluk tablosunu okutuyor.

Organiza Sanayi ve Hayvancılık Bölgesi, Kuzova Pompaj Sulama Projeleri tabeladan öte gitmiyor.

İkinci Üniversitenin hizmete hazır hale gelmemesi gibi Fırat Üniversitesinde ihtiyaç duyulan yeni bölümler var.

Velhasıl. Sorunların bir çoğunun geçmişi taa eskilere, hatta doğumumdan öncesine, atmışların ötesine dayanıyor.

İkinci Harran olacak Kuzova Pompaj Sulama Projesine 89,9 trilyon bütçe ayrılarak 1991’de yapımına başlanan, 2004’ te bitirilmesi planlanan proje sene 2010 ve Kuzova hala bitmedi. 1991’ de doğanlar bebeklikten çocukluk, gençlik aşamasından geçtiler. Kim bilir belki de mürüvvetine kavuştular. Kuzova ise su ile canlı, toprağa ulaştıramadıkları ile bir ölü.

Ha arada kalan o köy; Üçağaç Köyü, Sebahattin Sarman’ın dikkatinden kaçmıyor ama hala yolu yok. Elazığ ile Keban arasında kalan Kuzova’nın da nimetlerinden faydalanamayan, sözüm ona Kuzova Köyü ve Orman Köy olan Üçağaç asfalt gibi bir çok nimetten hala bihaber.

DAP, Havaalanı derken yıllardır ezbere gelen ve çozüm bekleyen önemli hususlar.
Elbetteki Elazığ özel ve güzel . Üstelik zenginliği ve potansiyeli de söz konusu. Yani Elazığ gelişebilir, değişebilir özelliğe sahiptir.

Canlılar var oldukça da değişik sorunları yaşaması da doğaldır. Elbette ki hiçbir sorun başladığı noktada değildir. Havaalanı, Kuzova bitmedi ama çokşeyler de yapılmadı değil.

Eksik, yarım kalan hizmetler, yatırımlar, yeni hizmet alanları ve yatırımları Elazığ için bir umut olacaktır. Ama bu yatırımlar sadece Elazığ’a, Elazığlı için değil; bölge, ülkemiz hatta dünya için de önemlidir.

İşte ezberlerin, yıllarca çözüm bekleyen yatırımların ötesinde yeni bir umut, yeni bir cazibe ve yeni bir yatırım alanı; Elazığ Liman Başkanlığı.

Aman Allah’ım o da ne! Elazığ’da deniz varmış da haberimiz yokmuş mu dediniz?
Nereden çıktı, bu Liman Başkanlığı?

Evet belki de geç kalmış bir alan ama Elazığ’a yakıştığı kadar Elazığ’ın hakettiği bir alandır Liman Başkanlığı.

Sahi Bitlis’te deniz ve liman var mıydı? Ama şu anda Bitlis Liman Başkanlığı var. Ve de bu Liman Başkanlığı Tatvan’da hizmet sunuyor. Sadece Bitlis değil, üstelik Van ‘da bu hizmetlerden, yatırımlardan faydalanıyor. Üstelik Liman Başkanlığı Bitlis için de çok isabetli bir karar.

Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik Müsteşarlığına bağlı Bitlis Liman Başkanlığının kuruluş gerekçesi deniz, su kültürünün gelişmesi ve turizminde canlılık kazanmasırılması. Bunun için de göllerin, feribotut, balıkçılığın olması cazip yönler…

Liman Başkanlığı Bitlis’e güzellikler katmış, Bitlis ve Van bir başka güzel olmuş, su dünyasına ilgi artmış, balıkcılık canlanmış, Van kefaline rağbet artmış, su yelkeni burada hayat bulmuş, bir başka güzel olmuş Bitlis.
Bitlis’te bu hizmet dalga dalga yayılsın, doğudaki bir diğer Liman başkanlığı da Elazığ’da kurulsun. Çünkü Elazığ da aynı gerekçelerle dayandırılarak liman başkanlığının hizmet vermesine en büyük biradaydır.
Su sadece içilmez. Dünyanın yarısından çoğu su ile kapladığına göre suya bu yabancılık neden?
Kimse duymadan, elimizden alınmadan geniş su potansıyaline sahip olan Elazığ’da kurulsun Liman Başkanlığı

Neden mi?