Bazı kişileri gördükçe tarifi mümkün olmayan mutlulukları yaşar insan. Kişiyi görmeden ismini duymak bile yeterlidir huzurlu olmak için. Sanki bir kuş gibi rahatlar, cıvıl cıvıl, şen şakrak olursunuz o kişi veya olay ile. Öyle ki o güzel tablo için tasvir ve ses bile yeterli olur. Günler, yıllar, yüzyıllar ihtiyarlatmaz, unutturmaz o hakikatleri. Adeta güzel bir ses ve nefes olurlar güneş batınca bile kaybolmayan o gölgeler. Kim rahatsız olur ki hoşgörünün sembolü Mevlana’dan, aşkın odu Yunus’tan…?

Bazen de görmeyi bırakın, sesine, gölgesine bile tahammül edemeyeceğiniz kişi veya olaylar insanı huzursuz eder. Bir an suratlar asılır, yüzler ekşir, gözler kanlanır, kalp yaralanır, adeta kimyası bozulur insanın. Kimi mutlu eder ki Şeytan(lar), Firavunlar, Nemrutlar…

Ya Yahudiler( İsrailliler) kimi mutlu eder, kim bu ismi duyunca ruhu kararmaz, midesi bulanmaz, kalbi hüzünlenmez, nefreti artmaz, kini için için eritmez ki insanı…?

Anabilim dalı ve alt dalları olan tarihin elbette ki kabul gören genel bir tanımı vardır. Ama tarih bir kayıttır, adli sicil kaydıdır, vukuatlı nüfus kayıt örneğidir, arşivdir, silinmez hafıza, virüs bulaştırılamaz bir arşivdir.

Yani…

Sahi tarihin ilk günlerinden beri dünyayı çirkinleştiren dağınık bu azınlık zulüm, nefret, bozgunculuk, kan ve gözyaşından başka ne vermiş ki Yahudiler insanlığa. Yiğidi öldür hakkını yeme derler atalarımız. Lütfen tarihin derinliklerine ufuk açan Yahudilere ait güzel örnekler nerede?

Dünyayı saran değişik ülkelerdeki zulmün gizli el sanki gargat ağacının arkasında saklanarak sinsi planları tezgâhlayan Onlar, Yahudiler değil mi?

Bir millet düşünün ki Allah tarafından kendilerine gönderilen Peygamberlerini arkadan vuruyor, iftira atıyor, dahası gerek hile yolu ile gerekse açık bir şekilde öldürüyor. Kutsal kitaplarını kafalarına göre terkip ediyorlar. Gerçekten öldürmeyi çok iyi bilen bir millettir Yahudiler!

İster çok uzağa gidin, ta tarihin derinliklerine, ister yıllar öncesine, ister düne gidin, isterse bugüne gelin. Her nerede ve nasıl olursa olsun kötülüğün temsilcisi gizli bir el ile senaryo yazar kendisine. Çok fırsatçı olan Yahudi Milleti birkaç kişi olmasına rağmen, kolu çok uzun çok.

Nerede bir tartışma, anlaşmazlık varsa Yahudiler orada. Nerede fesat, kin, haset, yitirilen değerler, batıl inançlar, zaafiyetleri kullanmak, yalancı cennet vaatleri varsa, faiz gibi haksız kazanç varsa işte İsrail orada…

Azınlıkları, yıllarca bir arada yaşadığımız Ermenilerin kışkırtıcısı, ülkemizin özellikle Doğu ve Güneydoğusundaki terörün başucunda, işte Yahudiler işte orada…

Azerbaycan’da, Irak’ta, Bosna’da… Husumetin, kanın, gözyaşının aktığı, insanlığın can çekiştiği yerlerde, işte Onlar orada…

Adına bir şeyler demişler her yere girmişler, teşkilatlanmışlar, sızmışlar ta tepelere kadar gelmişler. Bizden görünmüşler, arkadan vurmuşlar. Dünyanın Süper gücü olan ta dünyanın bir ucuna giderek adına lobi diyerek dünyanın kimyasını bozmuşlar.

Eziyet çektirmekten haz duymuşlar, adam öldürmeyi zevkle meslek haline getirmişler. Türkiye’nin kucağını açmasına rağmen nankör davranmışlar. İnsanlıktan nasibini almadıklarından yaşlı, mağdur, bebek çocuk, kadın demeden zulmün resmini çıkarmışlar. Ve zulüm ile abat olunamayacağını nedense unutmuşlar.

Dediklerini bir şekilde yaşayan bu zihniyetin temsilcileri Davos'la alışılmadık bir şok yaşamışlar. Hem zulmedip hem de demokrasi havarisi kesilen bu zihniyetin mahsulleri vahşi olduklarını, hatalı olduklarını, barbar ve gaddar olduklarını adeta dünyaya ispatlamışlardır. Onlarca devlete ve millete karşı zorbalığı pervasızca ve insafsızca yapmaktan çekinmemişlerdir.

O vahşeti unutmak asla mümkün değil. Öncelikle Türkiye2nin önderliğinde değişik ülkelerin vatandaşlarına mensup kişilerden oluşan bu gönül ordusuna binlerce teşekkürler, takdirler. Hele hele şehitleri ve yakınlarını gururla izlemek ve gıpta etmek de herkese nasip olmayan çok güzel bir tablo.

Ama saldırıyı adet edinen bir avuç hırslı, katiller aslında kendilerinin sonunu getirdiler. Hakikaten saldırıları aynı zamanda bitişlerinin de başlangıcı. Yani yeni bir milat. Artık İsrail, eskisi gibi destek bulamayacak, zulmüne destekçi bulamayacak, kimseyi kanıramayacak, aldatamayacak. İsrail yükselişinin bittiği yerden daha hızlı bir şekilde inişe başladı. Artık bu inişli hiç kimse durduramayacak gibi. Üstelik kendi oturduğu dalı kesmek, kendi kendinin sonunu getirmek var ya. İşte boya göre kazılmış mezar.

Hadi hadi artık kimse zulmünüzü örtemeyecek. Sizi gizleyeceğinize inanarak diktiğiniz gargat ağaçları hariç…