HARPUT KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMAK VE TANITMAK

Hak edilmedik bir noktada durmak, anlaşılamamak, yeterli değerin verilmemesi gerçekten üzücü olduğu kadar aynı zamanda insanı kahreden talihsiz bir tablodur. Ama zamanın en güzel ilaç olduğuna inanmak, tahammül göstermek, sebatla gayret göstermeyi de unutmamak gerekir tabi.

Hani bir adam karşısındakine taltifte bulunarak anlatmış. İki yürekli, cevval, yiğit insan tanırım. Biri sen, diğerini söylemem demiş ya!

Tabii ki anlatılan birinci sıradaki her sayfası devasa satırların gizemindeki eskimez tarih canlı şahit Harput’tur.

Harput’un, masumiyetine, mazlumiyetine, hatırı sayılır kıymetin verilmeyişine, Harput’un keyfi bir şekilde hatırlanmasına, varlık içinde yokluk çekmesine, tarihin altın sayfalarının yazıldığı bu mekanın yalnızlığına çok üzülüyorduk. Dahası Harput bunları da hiç mi hiç hak etmiyordu.

Harput’u sadece Elazığlı bilmez. Harput, Türkiye ile de sınırlı değildir. Harput’un sınırları haritalarla noktalanamaz. Harput sınırdan ötedir, güzel ve özel mekanlarla beraber bir gönül evidir.
Söyleyin ha koca bir çınar bir avuç toprakta gizlenebilir mi?Onlarca medeniyetin adları, kültürlerin silinmez ayak izleri ve tılsımlar Harput’ta gizli.

Biz isim olarak Harput’u biliriz ama işte Harput’un tarihteki diğer bazı isimleri; İşuva, Karpata, Karbert, Harputtaş( Harputtavans), Supanı, Suphane, Sofen, Hinzit(Handzit), Zrata, Castellıum, Hısni Ziyat, Hartabırt, Hatr-El Buyut, Alzi ve bildik ismi ile Yukarı Şehir…

Balak Gazi’nin muhteşem heykeli Akkoyunlu’yu adres gösterse de hangi devletler şahlanan atın iz sürdüğü topraklarda başka hangi devletler izler bıraktı tam anlamıyla bir bilinse!

Sümerler, Hurriler, Subarlar, Hititler, Etiler, Urartular, Asurlar, Seleküsler, Medler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Araplar, Artuklular, Dulkadiroğulları, Selçuklular, Akkoyunlular, Safeviler ve silinmez ayak izleri ile asırlarca yaşayan Osmanlılar.

Harput için dün üzüntü duyuyorduk…Bugün ise mutlu ve yarından umutluyuz.

Çünkü kültürler merkezi, insanlığın sarayı Harput kazılarla geçmişe dair yolculuk yapmak istiyoruz. Nazarlar Arap Baba’da. Ve en önemlisi de Harput Kültürünü Araştırma ve Tanıtım Merkezinin kurulması…

Harput Harput dedik. Harput’un maddi ve manevi anlamada havası ile ikliminin farklı olduğunu, tarihin canlı şahidi olan bu güzel mekanların eğitim, kültür, inanç şehri olduğunu, toprağın buralarda bir başka koktuğunu, Harput’ta bedenen ölenlerin diri insanlar kadar çok şeyler söylediğini, gelenekselleşmiş bir şekilde Harput ile ilgili etkinlikler haftasının düzenlenmesini, tozlanan kitapları hayata çıkarmak için Harput’ta bir üniversite kurulması gerektiğini acizane yazdık, anlatmaya çalıştık.

Şimdi daha mutlu ve ümitliyiz. Çünkü temennilerin, arzuların, gerçeklerin anlam kazanacağı bir yapı, merkez kurulmuştur.

Çünkü tarihi su yüzüne çıkaracak, gizliliklerin açığa çıkarılacağı bir merkez kurulmuştur.

Çünkü Harput'u dinleyecek, anlayacak, anlatacak, kültürleri nesilden nesile aktaracak bir yapı hayat bulmuştur.

Çünküleri anlatacak çok şeyler Harput’ta olacak inşallah. Ve umarım keşkelerle başlayan pişmanlık bildiren kelimeler Harput’un lügatinde fazla yer kaplamayacak.

Çocuğun doğması elbette önemli. Ama bu hayatın birlikteliği bir o kadar önemli ve anlamlı. Tarih, antropoloji, arkeoloji, coğrafya, edebiyat, biyoloji, sosyoloji, psikoloji, tıp… değişik bilim dalları ve bilimlerin alt dalları kendi dilleriyle Harput’ta bir şeyler anlatmaya çalışıyor.

Ama bu fırsatı ve güzelliği Harput Kültürünü Araştırma ve Tanıtım Merkezi ile birlikte yürütecek, destek verecek resmi kurumları, gönüllü kuruluşları ve özellikle de Fırat Üniversitesi’nin vereceği destek ve iş birliği içerisinde çalışabilmek bir o kadar çok önemli.

Yeterli mi? Elbette değil. Harput sınırlardan öte bir mekandır. Ve Harput kalbe hayat veren adeta can damarıdır. Harput sadece Elazığlıların da değildir. Aslında politikalar doğrultusunda Harput’a özel önem verilerek tarihin dünü bugüne çıkarılmalıdır. Mesela öncelikle Harputt’a bir enstitü kurulmalıdır.
İnsanlık sarayına sevgi ve muhabbetin yolunu açmaktır kültürler yumağı Harput’u anlamak…

TEBRİK: Yıllardır başarılı bir şekilde çalışmalarını yürüten ve güven tazeleyen ELİMDER Başkanı Sayın Hüsamettin Gül ile Yönetim Kurulu Üyelerini tebrik eder, güzel hizmetlere imza atmaya devam edileceği inancı ile nice muvaffakiyetler diler, selam ve saygılar sunarım.