Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 3

  • Kişisel           : 386035

  • Toplam         : 3436011

Köşe Yazarı › Yücel CAN › Her Dem Harput
7500 kez okundu
03/07/2010

Yücel CAN / Her Dem Harput


Harput, Elazığ onlarca medeniyetin ayak izlerinin silinmez, unutulmaz mirası, kültürler merkezi, sınır çizilemez hudutların ve duyguların insanla anlam kazandığı bereketi topraklardır.

Gakkoş… Kardeş, mert, yiğit, doğru sözlü, sözünde duran, gönül dostu, babacan, gözü pek, sırdaş, zalime sert, mazluma babacan; gönül hoşluğuna önem verendir Gakkoş.

Gakkoş araya perde, sınır koymadan sevmektir, dahası samimiyetin en güzel ifadesidir. Belki herkese Gakkom(ş) denmez ama, “mekânı Harput yöresi, sağlamdır âdeti, örfü, töresi; dertliye dermandır, hastaya şifa, arif'tir arif dilin gücü yetmez etmeye tarif konuksever, cömert, sevimli zarif, manası ince ve derin”dir Gakkom(ş)’un, Elazığ’ın. Gakkoş; Harput’un, Elazığ’ın, Keban’ın, Ağın’ın, Baskil’in, Sivrice’nin, Palu'nun, Maden'in, Kovancılar’ın, Karakoçan’ın, Alacakaya’nın, Arıcak’ın, Fırat’ın, Hazar’ın ta kendisidir, adresidir, simgesidir.

Ve şairin dediği gibi “ Yetmiş dokuz İli gezdim dolaştım, zaman oldu çok şöhrete ulaştım. Çok yerlerde çok işlere bulaştım. Vatanın elleri çok güzel amma, Gakkoşlar diyarı Elazığ başka… O, Anadolu'nun en güzel yeri. Burada birleşmiş Türk'ün her eri,
dadına doyulmaz orcik şekeri. Vatanın elleri çok güzel amma, Gakkoşlar diyarı Elaziz başka.” Elazığ başka, hem de bambaşka. Başkalığıdır Elazığ’ı farklı kılan.

Bencillik, kibir, ayrıcalıklılık, kendini üstün görme adına söylenen ifadeler değil bu sözler. Bilakis birlik, beraberlik, memleket, sevgi, özlem, vatan adınadır bizi duygulandıran. Âcizane Müslüman olmak, Türkiye’de doğmak, Elazığlı, hele hele Harputlu olmak şanstır, özelliktir, güzelliktir…

Bilinen bütün sebeplerle beraber tarihi, kültürü, zengin çeşitliliği, geniş potansiyeli, değişebilir ve gelişebilir özellikleri ile farklıdır benim memleketim. Sadece Elazığlılar değil, başkaları da fark ediyor, takdir ediyor, taltif ediyor Elazığ’ı, Elazığlıları. Takdim edilen bir Elazığlı ise güven duyuluyor, kabul görüyor. Nerelisin sorusunun cevabındaki Elazığ ifadesine yani Gakkoşsun taltifini ise daha çok karşı taraf veriyor. Ve sayıyor bir bir Elazığ'ın içerisindeki güzellikleri, Harput’u, Fırat’ı, Hazar’ı…

Birkaç televizyon programında dikkatimi çekmişti. Yarışmacılar kendini, programı alkışlayıp, takdim ve takdir ederken Elazığlı, kendini ve programı değil; Gakkoş’u ve Elazığ’ı fark edilebilir bir şekilde ön plana çıkarıyordu. En büyük Elazığ, Elazığ, Elazığ, Gakkoşlar diye tempo tutuyorlardı. Yani Elazığlının farklılığı aslından uzaklaşmaması, geçmişi ve kültürü ile barışık olmasıdır. Elazığlıyı farklı kılan da Harput’tur, kültürüdür. Şahsiyetli olmayı anlamlı kılan da duyguları, ölmeyen hasletleridir. Tarihe dünde kaldı demeden, düne öldü gözüyle bakmayıp maziden kopmadan, kültürel mirası nesilden nesile aktararak yaşatmasıdır. Bu yüzden anlamalıdır geceler, kürsübaşları, meşkler, birlik ve beraberlikleri temsil eden gönül dostluklarının yansımaları olan etkinlikler…

Bu anlamda geçen yıl 8 Şubat 2008’de Ankara Keçiören ilk kez Elazığlılar Gecesine ev sahipliği yapmıştı. Elazığlılara ve Elazığ’ı sevenlere. Keçiören Belediye Başkanı da “ Bir Harput hayranı olarak burayı dolduracağımızı bile tahmin etmiyordum, ancak bundan sonraki organizasyonları Yunus Emre Kültür Merkezi veya Halil İbrahim Sofrasında yapacağız.” sözünü vermişti. Acaba ile başlayan soru cümleleri bu tür organizasyonların bir daha Keçiören’de yapılacak mı endişesi, sorusu birçoğumuzun da aklına gelmemiş de değildi.

Bir yıl sonra tarih 14 Mart Cumartesi. Söz verildiği gibi yer Keçiören Yunus Emre Kültür Merkezi. Harput Kültür Deryasından bir damla da olsa Harput Musikisi ve Kültürünün Tasalısı, Lokman Tasalı büyüğümüzün yazdığı Harput'ta Esnaf Başı adlı tiyatro ile Kürsübaşı Meşki ile Elazığlılara ve Elazığ sevgisini ve sevdasını yüreğinde hissedenler yine bir aradaydı.

Harput, Elazığ Kültürünü yaşamak ve yaşatmak amacıyla 17 Kasım 2007 tarihinde Keçiören'de kurulan Elazığ Harput Kültür Derneği, Keçiören Belediyesi ile beraber ikinci kez bu güzel organizasyona ev sahipliği yapıyordu. Harput’u teneffüs etmek için gelenler sadece Elazığlılar mıydı? Elazığ’dan gelenler de bu gecedeydi. Başka kimler yoktu ki? Erzincanlılar, Tuncelililer, Malatyalılar, Urfalılar, Ağrılılar, Karslılar ve fahri hemşerilerim olan Siirtliler de oradaydı.

Ülke gündemini meşgul eden konulardan uzak bir şekilde özlemlerin, sevgilerin ifadesi olan musiki ve kültür bir araya getirmişti Harput Sevenlerini, sevdalılarını. Harput’u musiki ve tiyatro ile canlandırmak…

Sanki Harput’tan günümüze kadar gelenler eşlik ediyordu, musikiye, divana. Müzik, kulağa ve duygulara hitap eden gerçek müzik buydu, Harput esintisiydi. Yıllara inat eskimez duyguları, musiki ile yürekleri göz ardı etmemekti. Her ne kadar kürsüden defaatle müzisyenlere sarılıp öperek “artık size devrettik bu kültürü, musikiyi” dediyse de yıllar Lokman Tasalı Amca’yı yaşlandırmamıştı. Yeni nesile taş çıkartan gırtlak, yaştan ötesi tecrübe, gönül ikliminin güzelliği kadar, nezaketi, zarafeti ile haza İstanbul Beyefendisi gibi O bir Harput Beyefendisiydi. Müzik, musiki, divan özlemlerin, sevgilerin en güzel bir ifadesiydi.

Harput Kültürünü, Çanakkale’yi, Yemen’i unutturmayan, değerlerimizi, inançlarımızı hatırlatan Elazığlıymış gibi şiveleri ile tiyatroyu sergileyenler de gerçekten uzun bir süre alkışlanmayı hak ettiler. Tiyatro; Harput’u, Harputlu’yu, Türkiye’nin bütününü, dahası insanlığı, değerleri gözler önüne seriyordu sanki. Dahası şekilden öte insanlığı tarif ediyordu, kaybettiklerimizi, yitirdiklerimizi gözler önüne seriyordu. Belki de toplumsal huzurun reçetesini ve adresini takdim ediyordu. Güzel olduğu kadar, aynı zamanda anlamlı bir geceydi Elazığ Harput Gecesi. Bu geceye iğneden ipliğe kadar emeği geçenlere yürekten teşekkürler.

Elbette ki bu tür etkinlikler gerekli olduğu kadar, anlamlı ve önemlidir. Aynı zamanda da bir araya gelmek, ilişkileri sürdürmek için vesiledir. Ama sadece yılda bir kez mi? Yani bir yıllık bir özlem için gün mü sayılacak, takvim yaprakları bir bir koparılacak mı? Elazığ hep uzaklarda mı sevilecek, musikiye can vermek için Elazığ nasıl yaşanmalı acaba? Bu organizasyonları gönül ve güç birliği ile bir adım öteye götürebilme, görünür bir şeyler yapma imkânı yok mu? Bu tür organizasyonları daha etkin ve sürekli bir hale getirme imkânı yok mu acaba?

Harput’u düşünmek, kendine dert edinmek, Harput’a bir şeyler yapabilmek, Harput ile ilgili neler yapılabilir gibi soruların muhatabı hem kişiler, hem sivil toplum kuruluşları ve kamu kuruluşlarıdır. İlk adım Harput’u tanıyarak, var olan sorunları bir bir sıralamaktır. Daha sonra da sorunları çözebilmek için aşamalar halinde projeler hazırlayarak bütün kaygılardan, beklentilerden uzak bir şekilde maddi ve manevi güçleri bir araya getirebilmektir. Yani Harput’u önce yaşamak, sonra da yaşatmak lazım. Yılda, belli sürelerde değil, hayatın vaz geçilmez bir parçası yapmak lazım Harput’u. Gitmek, görmek, ziyaret etmek, Harput mirasıyla yüzleşmek lazım. Sadece musikiyle, belli bir süreyle sınırlı olmamalı Harput.

Önce yaşadığımız çevrede, sonra bölgede, daha sonra ülke çapında, en son da yurtdışındaki derneklerimizi, vakıflarımızı unutmadan bir araya gelmek, güç birliği yapmak lazım ki iki elin sesi olsun. Ve Harput adına bir araya gelerek federasyonlaşmak hedeflerin temeli olmalı ki daha büyük organizasyonlara, faaliyetlere imza atılsın. O zaman Harput Üniversitesini kurmak dert olsun dert! Martın ondördünde Keçiören’de, onbeşinde İstanbul’da Elazığlıların bir araya gelmesi, kültürlerini yad etmeleri ne güzel değil mi? Güç birliği ile en azından Başkentte düzenlenen her ile ait haftalara, Başkentte Elazığ Günleri, Elazığ Haftası da eklensin.

Keçiören’de yapılan gecenin gelenekselleşmesi Harput ve Elazığlılar adına güzel bir adım olacaktır. En güzel ve anlamlı adım da Harput’a hak ettiği değeri verebilmek için sevgileri, sevdaları perçinleyecek mal ve hizmeti yatırıma dönüştürerek Elazığ’a aktarılmasını sağlamaktır. Hayatı anlamlı kılmak, dünü unutmamak ve yarına ümitle bakabilmek için her dem Harput…

Tüm Yazılar için Tıklayınız