Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 1

  • Kişisel           : 386087

  • Toplam         : 3438982

Köşe Yazarı › Yücel CAN › CAZİBE MERKEZİ,BÖLGE ŞEHRİ
5977 kez okundu
10/05/2009

Yücel CAN / CAZİBE MERKEZİ,BÖLGE ŞEHRİ


Elazığ birçok yönüyle değişik imkanlara sahip, özel, güzel, avantajları, potansiyeli ve kaynağı geniş olan bir il. Sanki insanlar gibi doğuştan şanslı.
Harput’un ovadaki devamı olan tecrübeli ihtiyar delikanlı Elazığ birçok medeniyeti içinde barındıran tarih, ilim ve çok kültürlü bir merkez. Bitmedi.
Aynı zamanda Elazığ coğrafya, sosyal, ekonomi, sanayi, ulaşım, sanat,folklor, tarım abidesi bir il olup adeta yedi iklimi bir arada yaşayan, Avrupa ile Asya arasında bir köprü konumunda bulunan Türkiye gibidir. Kısaca Elazığ, geçmişi M.Ö iki binli yıllara kadar uzanan medeniyetler beşiği Harput’un ovadaki devamıdır.
Özellikleri ve güzellikleri Cumhuriyet Döneminde devam etmiş Elazığ'ın. Türkiye'nin planlı döneme geçmesi ile 1950’li yıllardan itibaren sanayileşme alanında atılan adımlar giderek Elazığ’ı cazibe merkezi, bölge şehri statüsüne kavuşturmuş. Doğu'nun Paris'i diye bilinmiş hep Elazığ...
Derken Fırat Üniversitesi bir başka değer katmış Elazığ'a. Sırada Fırat ışık olmuş Türkiye için. Ülkenin kaderini değiştiren Keban Barajının inşaası ile ülke menfaatleri için verimli topraklar Keban Baraj Gölüne feda edilerek 56 köy tamamen, 104 köyün topraklarının sular altında kalarak nüfus ve nüfuz göçü zihinlere yerleşen bir kavram olmuş Elazığ için.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin gerek tarım ve gerekse sanayi ürünleri bakımından da gerçek bir kaynağa ve ihracat potansiyeline sahip bir bölge şehridir Elazığ. Ulaşım itibarı ile da tam bölgenin sanki kalbidir bu şirin memleket. Derken fabrikalar ve gelişen bir Elazığ.
Ülkemizi, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini tehdit eden terör belası Elazığ'ı da olumsuz yönde etkilemiş. Keban Barajı'nın yapımı ve herzamanki fedakarlıklar gibi hiçbir çığırtkanlık yapmadan Devletine ve Milletine içten bağlılıkla mücadele ederek eskiden olduğu gibi adeta bir huzur adası olmuş Azizler Diyarı.
Özel ve güzel olmak, geniş potansiyele sahip olmak yetmiyor ki. Gerek göçler, gerek Elazığ'ı sadece uzaktan sevmek ve işadamlarının yatırımlarında Elazığ'ı az tercih etmeleri.Ayrıca yanlış uygulamalar, hatalı politikalar, Elazığ'ın uzun bir süre teşvik kapsamında yer alamamasıda arzu edilen düzeyde ilerleyememesindeki temel engeller olmuştur.
Ve Elazığ tekrar gelişme sürecine girmiştir. Elazığ'da güzel şeyler oluyor ve olacak da. Son yıllarda Elazığ'da yaşananlar bir ümittir bu güzel memleket için. Ta iki bin üç ve dörtlü yıllarda yine bu köşede acizane ifade etmeye çalışmıştım. Elazığ organizasyonlar, fuarlar, etkinlikler şehri olsun diye. İşte Elazığ'da düzenelenen ekonomi fuarları, Türk Dünyasının yüzünü Elazığ'a çevirmesi, sivil toplum kuruluşlarının, şahısların ve devletin bölgeye yaptığı yatırımlar. Yine o zamanlar hiçbir Başbakakanın pek ayak basmadığı bu güzide şehire gelmesinin avantajlarını örnekleri ile ile izah etmeye çalışmıştım. Dahası Bakanlar Kurulunun bir defa da olsa Elazığ'da toplanmasının faydaları ve avantajları üzerinde durmuştum. İşte önemli bir şans, sayın Başbakan Elazığ'da.
İşte şans ve imkan. Elazığ'ın gerçekten bu geziye ihtiyacı vardı. Gakkoşları, Elazığ'ı anlatalım Sayın Başbakanımıza. Herhangi birimizin Harput'a, Keban'a, Hazar'a ... gitmesi dikkat çekmeyebilir. Ama Sayın Başbakanının Harputtaki vereceği mesajı düşünün. Elazığspor'un Elazığ için öneminin ne olduğunu anlatışını, hizmete yönelik bir bölge statüsünde olan hizmetlerin Elazığ için önemini, yıllardır bitmeyen Gap'ın adeta kardeşi olan Kuzova Pompaj Sulama Projesini, Organize Sanayi ve Hayvancılık Projelerindeki mesajları bir düşünün.
Havaalanı, doğalgaz, sulama projeleri,açılışlar işte Elazığ için önemli adımlar.
Dutu, orciği, tulum peynirini, Ağın Leblebisini, çedene kahvesini, yöresel yemeklerimizi Sayın Başbakanımıza ikram ederek kendimiz, Elazığ'ı, Harput'u, Kebanı, Hazar'ı, ikinci bir üniversiteyi, mermer kaynaklarımızı, tarım ve hayvancılığı....anlatalım Sayın Başbakanımıza...
Aziz milletimizin gururlu evlatlarını hunharca katleden kandırılmış beyinleri ,kanlı elleri, vahşetin mimarlarını ve taşeronlerini ,nefretle kınıyorum.Şu unutulmamalıdır ki kanının son damlasına kadar mücadele eden mehmetler ölmedi ve ölmeyecek.
Yaşasın zalimler içn cehennem...

Tüm Yazılar için Tıklayınız