Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 1

  • Kişisel           : 386082

  • Toplam         : 3438685

Köşe Yazarı › Yücel CAN › Kalem Ve Çok Yönlü
6499 kez okundu
07/02/2008

Yücel CAN / Kalem Ve Çok Yönlü


KALEM VE ÇOK YÖNLÜ EĞİTİM

Okumanın, bilmenin, tanımanın, keşfetmenin, ilmin yoludur yazmak. Bir o kadar da cehaletin, kötülüğün, yanlışların panzehir, tedavisi ilacıdır. Yani “ilim ilim bilmek, ilim kendin bilmek; beşikten mezara kadar okumak”tır. Her ne olursa olsun yazmak!

İnsan yazdıkça, güzel şeylere imza attıkça, hiçbir şey yapamıyorsa bile güzel bir söz söyledikçe hangi güzellikler unutulur, hangi meziyetler insanlığa hizmet adına birbiriyle yarışmaz ki? Bu anlamda bir insanı bile uçurumun başından kurtarmaya vesile olabilmenin farkında olmakla; iyiyi, güzeli, doğruyu, değerleri hatırlatmakla, insana hizmette bir asker misali olunursa kalemi elden düşürmek gelmez insanın aklına. Yazdıkça akıl ve gönül birliği ile yeni alemler açılır sanki Kaleme. Hele bir hizmeti bin kabul ederek okuyucunun da desteği varsa kim tutar insana hizmeti kutsal sayan Kalemi. Bazen de…

Bazen yazmak için gönül buruk, kalpler mahzun, gözler süzgün, düşünce dağınık, engeller çok, eller kalem tutamaz kadar kendini güçsüz hisseder Kalem. Aslında kalem çok duygusal, ağzını bıçak açamayacak halde görünse de kelimeler zorlanarak çıkar ağızdan, hatta sanki bıçak açamaz haldedir Kalemin. Yazın sıcağında bile yürekler donmuş, hissiyatlar unutulmuş, parmak uçlarından vücudun bütün uzuvlarına kadar üşümüş, belki de kanı donmuştur Kalemin. Bir şeyler yazmaktan zorlanan Kalem bakarsınız ki sıkıntıdan sadece bir şeyler çiziyor, belki de beyni bir yerlere sürüklüyor kendini.

Kalem, üzülse de, yaşanılanlar ile dertlense de, yürürken ayağına diken batsa da bakar kör, duyar sağır, yürüyen sakat olamaz, her şeyden önce ilim gibi mezara kadardır Kalemin mücadelesi ve hizmeti. İnsana hizmet yolu uzun ve meşakkatli olsa da huzurlu ve mutludur bu yolda Kalem. Çünkü asıl olan kalp ve insanlık özürlü olmamaktır. Bu yolda ümitsizlik, yorgunluk, kararsızlık olmaz diye düşünüyor kendi kendine Kalem.

Çünkü kötülüklerle dolu dünyaya el kaldırmamak, teslim olmak, bir nevi kötülüğe davetiye çıkarmaktır. En güzel yatırım insana yapılan yatırım olduğuna göre ayrık otlarına karşı şifa otları ile sahrayı donatmak, etrafı renga renk güllerle donatmak, güzel kokularla ferahlanmak, tahribe karşı tamir ile insanı sevmek ve insana hizmet varken, insanlığın güzelliklerini keşfetmeye çalışmak varken, bu yolda mahzuniyet de bir kazançtır, bahanelerin arkasına sığınmak yok diye düşünür Kalem. Madem zerre kadar herşey dikkate alınıyorsa, güzelliklerin sonsuz bir bedeli varsa, sevgi ve hoşgörü bir erdemlilikse, şekilden de öte insanlık varsa ümitsizlik, havalecilik neden yolların önündeki engel olsun ki?

Virgüllerde, noktalarda durulsa da bıkmadan, usanmadan yazmak, her ne yaşanırsa yaşanılsın, kalınan yerde devam etmek, maarif veya eğitim konusunun işlendiği geçen hafta kalınan yerde devam etmek…

Evet Elazığ; Tarih, coğrafya, tarım, sosyal, ekonomi, sanayi, ulaşım, eğitim-kültür, sanat, folklor, sağlık abidesi ve cazibesi olan özellikleri, güzellikleri olan bir ildir. Elazığ’ın her özelliği tek tek ele alınarak okunmalıdır. Öncelikle şunu tekrar belirtmek gerekir ki Elazığ geçmişimizden ta günümüze kadar eğitim ve kültür alanında özellikleri, güzellikleri olan bir il olduğu kadar, aynı zamanda bu alanda bir merkez ve bölge şehridir.

Cumhuriyet öncesinde eğitim ve kültür alanında Harput ve değişik isimler altında kendinden söz ettiren bu güzide il, bin dokuz yüzlü yıllarda, Cumhuriyet Döneminde de kendin söz ettirmiştir.

Tarihi bir yolculuk yapıldığında, 1922 yılında teknik eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulan Elaziz Nafia Fen Mektebinin 1926 yılı sonunda Ankara’ya nakledildiği, Elazığ yöresinde ipekçiliği geliştirmek ve üretimi sağlamak amacıyla 1909 yılında Darulharir'in hizmete açıldığı görülecektir.

Yine Cumhuriyet Döneminde 1942 yılında eğitim alanında başlayan faaliyetler sonrası 1967 yılında Elazığ Teknik Okulu öğretime başlamıştır. 1975 yılında Elazığ, Fırat Üniversitesi (F.Ü) bünyesinde kurulan Veteriner Fakültesi ile Cumhuriyet Döneminde Üniversite Şehri unvanını elde etmiştir. Fırat Üniversitesi kurulduğu günden itibaren güzel şeylere imza atarak Elazığ’ın çehresini değiştirmiştir.

Şehrin göstergesi, vitrini, vizyonudur, çok önemli bir değerdir üniversiteler.
Kurulduğu yıldan itibaren Fırat Üniversitesi birçok alanda ilkeler imza attığı gibi birçok organizasyonlara ev sahipliği de yapmıştır. İkinci futbol liginde mücadele edebilme, DAP'ın Koordinatörlüğünü yapma, sağlık alanında bazı ilklere imza atma sadece bunlardan bir tanesidir. Bugün Fırat Üniversitesi bünyesinde fakülte, yüksekokul, Devlet Konservatuarı ve Meslek Yüksek Okulu bulunduğu doğrudur. Ancak fakültelere, yüksek okullara, meslek yüksek okullarına rağmen bu sayılar yetersiz olduğu gibi yeni başarılara ve yeni alanlara ihtiyaçlar duyulduğu bir gerçektir. Çünkü eğitim ve öğretim devam eden bir süreçtir. Bugün artık ülkemizde üniversitesi olmayan şehir yoktur. Hatta bazı illerimizde birden çok resmi ve özel üniversiteler söz konusudur. Bir anlamda üniversiteler ve yeni bölümler adeta bir ihtiyaç, gereklilik haline gelmiştir.

Dişçilik, Eczacılık, Sosyal Hizmetler, Siyasal Bilgiler, Hukuk, Ziraat, İktisadi ve İdari Birimler Bölüm veya Fakülteleri ile beraber ikinci bir üniversite Elazığ ve bölge için bir ihtiyaçtır. Çünkü Elazığ bir bölge şehridir, Fırat Üniversitesi bölgeye hizmet eden bir başarılı büyük bir üniversitedir. Ve Fırat Üniversitesi, Elazığ dışından gelen yaklaşık %60 civarında öğrencilerin tercih ettiği bir üniversitesidir.

Yeni bölümlerle beraber bugün Fırat Üniversitesi kendine bir kardeş üniversite arıyor. Artık Fırat Üniversitesi iş birliği ile üzerindeki yükü hafifleterek yeni ilklere imza atarak bir üniversiteler şehri kervanına katılmak Elazığ’ın da hakkıdır.

Fırat Üniversitesi’nin Elazığ’ın çehresini değiştirdiği bir gerçektir. Bugün Elazığ’ın tarih, kültür, sanayi, tarım gibi alanlardaki sorunları çözmek, merkez ve bölge şehri olabilmek için yeni bölümler açmak, hatta yeni üniversiteler açmak birbirlerine uyumlu gelişmelerdir.

Yeni üniversiteler açılması ile ilgili de resmi düzeyde gerçekleştirilen iki teklif de gerçekten heyecan verici. Bazı özel üniversiteler bu konuda kararlı olacak ki gerekli incelemelerde bulunuyorlar. Ve ilimize gelen bir yetkili olumlu görüşmeler yaptıktan sonra ''Üniversite kurmak için araştırma ve inceleme yaptık. Kuracağımız bölümlerin önce araştırmasını yapacağız. Ön araştırma için geldik. Kurmayı düşündüğümüz üniversitenin bu yıla yetişmesi mümkün değil. En erken 2009–2010 eğitim öğretim yılında, inşallah tercih rehberinde, bir aksilik olmazsa buradaki vakıf üniversitemiz yer alacak.'' diyor. Diğer bir üniversite için de yetkili kişi “ kendi ilimizde bir üniversite kurmak istiyoruz”. diyor. Yani şu anda Elazığ’da iki Vakıf Üniversitesi kurulması için çalışmalar başlatılarak bizlerin de yıllardır dillendirilen bir özlemi yolunda ilk adımlar atılacak gibi. Daha başka taliplilerin çıkacağını da ümit etmek hayal değil. Dahası Elazığ- Harput Kültürü için ve Elazığ’daki birçok hizmet için üniversitelerin açacağı bölümler için aslında ihtiyaçlar da, bölümlerde belli.

Tarihin derinliklerinin her aşamasında, Harput’ta eğitim ve kültür alanında silinmez izler ve anıları atanları rahmetle ve minnetle anıyoruz. Yine Fırat Üniverisetesinin kurulmasında ve bugüne kadar hizmette bir tuzu olanı da. Bugün Elazığ; üniversitesi, ilköğretim okulları, liseleri, özel okulları, eğitim ve kültür alanındaki organizasyonları, sivil toplum kuruluşlarının gayretleri, Elazığ Okuyor gibi kampanyalar ve bunun gibi hizmetler… Elazığ’ın bir bölge şehri olduğunu, bir eğitim ve külttür merkezi olduğunu haykırıyor.

Elazığ’da güzel şeyler oluyor ve olmaya da devam edecek. Elazığ için söylenenler temenniden öteye gidecek ve ne olursa olsun insanlığa, memlekete, vatana hizmet için düşünen beyinler ve konuşan eller hep yazmaya devam edecek. Çok yönlü eğitim ile insan kendinin farkında olacak, yani bize ne oldu demeden şekilden önce insan olacak ve insanlar iyilikte, güzelikte yarışacak ve huzurlu bir Türkiye, dünya ülkelerinin de bir numunesi olacaktır.

İnançlı, ümitli, kişilerden öte olayları takip eden, bencilliği silmiş ve hoşgörülüdür Kalem.

Tüm Yazılar için Tıklayınız