17 Haziran 2002 Elazığspor adlı köşe yazısıyla Günışığı Ailesine katılmanın ilk durağında Siz Değerli Okurlara merhaba ile başlamıştı bu güzel yolculuk. Elazığ ve Elazığspor ile ilgili olan bu ilk yazı sanki yıllar sonrası olacakları anlatan bir kitap, bir plan, program ve uyulması halinde de reçete gibiydi. Planın uygulanmaması halinde de arzu edilmeyen riskler ve sonuçlarını anlatıyordu dünün bugünü anlatan yazıları. Elazığspor birçok simge gibi Elazığ’ın bir izidir, nişanıdır. Elazığspor adına bir Elazığlı olarak konuşma hakkımın olduğuna inanarak Günışığının eskimez kaynaklarından, köşemden seslenerek konuşmak için sayfaları çevirerek dünden bugüne uzanmaya çalıştım. İşte dünden bugüne Günışığı farkı ile Elazığspor;

“Dile kolay tam otuz beş senedir 1. Lig özlemi ile tutuşan ve yaklaşık on senedir direkten dönen Elazığ spor’ un ve Elazığ’ın mutlu sona erdiği, Süper Lig’ e çıktığı sene. Vallahi olacak billahi olacak sloganının, dua olarak kabul olduğu bir sene... Kısaca Başkent ve Başkentteki Türkiyeliler, Elazığspor’ un Süper Lig’ e çıkmasından memnun olup aynı zamanda Elazığspor’ un Süper Lig’ de kalmasını ve iyi sonuçlara imza atmasını arzu ediyorlar. Elazığspor’un süper lige çıkmasının birçok nedeni var. En önemlisi; Elazığspor’a herkesin sahip çıkmasıdır. Herkesin sahip çıktığı Elazığspor, inşaallah başarılı ve iyi sonuçlara imza atacaktır. Hiçbirimiz küme düşmeyi; Rize’nin, Antalya’nın, Yozgat’ın, Van’ın Erzurum’un durumuna düşmek istemiyoruz. Haydi, birleşme kenetlenme zamanı. Elazığspor hepimizin. Haydi Gakkoşlar!”

HAVAALANSIZ SPOR “Elazığspor’un Süper Lige çıkması sadece sportif bir başarı değildir. Ve bu başarının sadece sportif getirileri söz konusu değildir. Bu başarının sosyal, psikolojik, ekonomik ve siyasi yönleri, getirileri vardır”


ÖZELEŞTİRİ “Elazığspor’un bazı şansızlıklarla karşı karşıya olduğu, hakkının yenildiği, puanlarının gasp edildiği doğrudur. Ama Elazığspor masada yapılan birçok hesabı sahada bozmamış mıdır? Yapılan hataları ve bazı hesapları bir kenara atarak on ikinci adam olarak Elazığlılar hep bir araya gelmemiş midir? Gün basit hesapları bir kenara atarak Elazığ için Elazığspor etrafında toplanma zamanıdır. Gakkoşlara da yakışan bu olmalıdır.”

SON DÖNEMEÇLER “Şimdiye kadar Elazığspor diye can atan, belki de Elazığspor’u kendine siper edenler, kendileri için de olsa Elazığlı olma borcunu ödemek adına son kozları oynayarak Elazığspor’un makus talihini yenmede tarihi görevlerini yerine getirmek zorundadır. Elazığspor’un en büyük rakibi Elazığ ve Elazığspordur.

PANORAMA “Şu bir gerçek ki Elazığlı Müteşebbisler, cebindeki son meteliğini maç bileti almak için ayıran, yüreğinde Elazığ ve Elazığspor sevgisini hisseden parasız hemşerilerimiz kadar Elazığspor’a arzu edilen düzeyde destek olamamışlardır. Daha bir güçlü Elazığspor için iş adamlarımız, sanayicilerimiz, bürokratlarımız, Vekillerimiz güçlü bir Elazığ için Elazığspor etrafında kenetlenmek zorundadır. Şahsen bir adres göstermek istemiyorum. Ancak birçok alanda başarısı ile kendini ispat eden Elazığ Sevdalısı olan Sayın İbrahim Taşel, Elazığspor için en makul aday olabilir. Kaldı ki Sayın Taşel’in adaylığına itirazların olacağına da inanmıyorum. Bence burada en zor olan Sayın Taşel’in böyle bir görevin başına getirilmesinde ikna edilmesidir. Elazığspor’un Elazığ’a birçok yönden fayda sağladığı bir gerçektir.”


ZOR VİRAJLAR “Elazığspor; şahısların, grupların değil; toplumun geniş kesimlerinin tuttuğu bir takım olmalı idi. Nasıl ki Elazığ, Elazığlı, Gakkoş denildiği zaman insanların akıllarında olumlu şeyler canlanıyorsa, Elazığspor denildiği zaman da insanların aklında olumlu şeyler canlanmalı idi. Gün kavga, küskünlük zamanı değildir. Gün birleşmek, kenetlenmek zamanıdır. İnanın küme düşecek bir Elazığsor’u tekrar süper lige çıkarmak daha zor olacak. Belki yine bir otuz beş sene gerekecek. Matematiksel olarak şansımız devam ettiğine göre haydi geçen sene ki gibi zoru başarmaya!”

YENİDEN “Elazığspor burada misafir demekle Süper Lige çıkılmıyor.”

NEREDE KALMIŞTIK? “Bin dokuz yüz atmış yedi yılında kurulan bordo-beyazlılar tarihinde üç kez Üçüncü Lig Şampiyonluğu, bir kez de İkinci Lig Şampiyonu olmuştur. İki bin iki yılında Süper Ligle tanışma başarısını gösteren Elazığspor, iki yıl sonra süper lige veda ederek İkinci Lig A Kategorisine düşmüştü. Elazığspor'un küme düşmesi ile Elazığ’ı da birçok alanda küme düşürmüştür.”

TREN KAÇIYOR HA! “Elazığspor’un sahada güçlü olduğu kadar masada da güçlü olması gerektiğine değinilmemiş miydi sanki? O zaman da gönlümden geçip aklımın kabul ettiğini dilim ifade ederek hatta birçok kişiye tercüman olurcasına ikna edilir ve kabul ederse Sayın İbrahim Taşel’in başkan olması gerektiğini köşemde zikretmiştim. Benim gibi başka kişilerin de bu düşünceleri dillendirdiklerini hatırlıyorum. Peki, neden Sayın Taşel demiştik acaba? Sayın Taşel eğitim alanında birçok kimseye önemli hizmetler sunmuştur. Sayın Taşel benim gibi birçok kişinin hocasıdır, birçok kişiye de emeği geçmiştir. O aynı zamanda bir gönül adamıdır. Kendileri sadece eğitim alanında değil, sosyal ve ekonomik alanda da memleketine ve insanlara hizmet eden, birçok kesimden kabul gören önemli bir şahsiyettir. İşte bu nedenlerden dolayı Taşel demiştik. Birilerinin gidişata dur demesi gerekmiyor mu?”

DİKKAT DİKKAT! “Dikkat Dikkat! Nasıl ki Elazığspor’un küme düşmesi Elazığ’ın da psikolojik, sosyal, ekonomik ve daha birçok yönden küme düşmesi anlamına geldi ise Elazığspor’un tekrar süper lige çıkması da Elazığ’ın ilgili alanlarda kaybettiklerine yeniden kavuşması, yeniden dirilmesi, şahlanması ve gelişmesi anlamına gelecektir. Aksi taktirde… Düşünmek bile istemiyorum. Dikkat Dikkat!”

GEÇMİŞ OLSUN YA DA…“Maalesef süper lig bir göz açıp kapamak kadardı Elazığ ve Elazığspor için… Nihayet Elazığspor küme düşmüştü veya düşürülmüştü. Acıyı yürekten hissedenlere geçmiş olsun veya birilerinin gözleri aydın olsun artık. Çünkü murada erişilmişti! Evet. Elazığspor’un üzerinden çirkin oyunlar oynandı ve oynanıyor da, birçok alanda haklarımızın yenildiği de doğru. Eee doğru doğru da söyleyin Allah aşkına bizim hiç yanlışımız, eksiğimiz, hatamız yok muydu yani? Elazığsor süper lige çıkmalı. Bir ihtimal, bir ümit. Gelecek sene mi tekrar deneriz dersiniz? Bu sene gördük. Tecrübeyi bir daha denemeye değer görmeli mi? Yoksa aman Allah’ım bir otuz beş sene daha beklemeye hiç tahammülümüz yok inanın. Hele yetmişindeki ruhla Elazığspor’u bu kadar ateşli bir şekilde destekleyebilecek miyim acaba? Kim öle, kim kala…“Yine bize hüsran, yine bize hasret…”

HATA NEREDE? “Ne yapayım Elazığ ve Elazığspor benim gerçeğim. Kötü de olsa Elazığspor bizim değil mi? Hiç tırnak etten ayrılır mı? Bana düşen Elazığspor’u yazmak… Devekuşu misali sadece kafayı kuma koyarak dışarıda kalan koca gövde ile kendimizi anlatmamın ne gereği var. Halının altına süpürülen yanlışlar artık halıyı kabartmaya başladı. Erdemli insanlar eleştiriye açık olan insanlardır. Şimdi şapkayı şöyle bir önümüze koyup yapıcı bir eleştiride bulunmanın tam zamanı.

YANLIŞ NEREDE? “Nedense özeleştiriden kaçıyoruz. Oysa özeleştirinin başarıya giden bir yol olduğunu bir anlayabilsek… Ve Elazığspor sadece kuru sevginin, beklenti ile sevgi menfaatinin kesiştiği bir nokta oldu. Kuruşlar milyarların yanında etkisiz, inanç paranın yanında aciz, Elazığspor hep yalnız kaldı, yalnız… Hep aynı ve tekrarlı hatalar… Süper Lig tecrübesi olan Elazığspor hak etmediği bir yerde.”

İşte hasta ve reçetesi. İnsanlar yaşlanır, ama sözler ve yapılanlar yıllara inat yaşlanmazlar. Onun için dünü ders olsun diye bir daha tekrarlamak yerinde olur sanırım.

Elazığlılık bir ruhtur, gönüldür, sevdadır, kimse bunları hafife almamalıdır. Özellerimiz var, güzellerimiz var, öğündüklerimiz var. Ama onlara sahiplenemiyoruz, onları geliştiriyoruz, hatta kaybediyoruz. Tıpkı Elazığspor gibi. Haydi, maddi ve manevi güç birliği ile Elazığ’ı ve tekrar Elazığspor’u şampiyon yapmaya…
yucelcan23@hotmail.com