Sporun zirve organizasyonu, sporcuların rüyalarının zirvesi olan olimpiyatlar sona erdi.
Organizasyonun yapılıp yapılmayacağı ile ilgili tartışmaların gölgesinde geçen bir yıldan fazla bir süre sonra 2020 Tokyo olimpiyatları; ardında sevinç, hüzün, mutluluk, pişmanlık gibi bir çok hatırayı geride bırakarak sonuçlandı. 

Katarlı yüksek atlama sporcusunun birinciliği İtalyan sporcuyla paylaşarak inanılmaz örnek bir centilmenlik göstermesi, karate branşında aldığı darbeyle hastaneye kaldırılan sporcunun hasta yatağında şampiyon olduğunu öğrenmesi ile (zira diğer sporcu diskalifiye edilmişti), olimpiyat köyünden çıkıp Tokyo’yu gezmek isteyen Gürcü sporcuların hemen ülkeden çıkarılması ile (Covid-19’dan dolayı olimpiyat köyü dışına spor müsabakaları haricinde çıkmanın yasak olması dolayısı ile) ve benzeri ilginç olaylarla bir yıl ertelenen olimpiyatlar sona erdi. 

Ülke olarak: 2004 Atina Olimpiyatlarını 22.sırada,  2008 Pekin Olimpiyatlarını 37.sırada, 
2012 Londra Olimpiyatlarını 41.sırada,  
2016 Rio Olimpiyatlarını da 41.sırada tamamlamıştık. 
2020 Tokyo Olimpiyatlarını ise  35.sırada tamamladık. 
Atina Olimpiyatlarında 10 madalya 3-3-4.
Pekin Olimpiyatlarında 8 madalya 1-4-3.
Londra Olimpiyatlarında 3 madalya 1-1-1.
Rio Olimpiyatlarında 8 madalya 1-3-4.
Tokyo Olimpiyatlarında 13 madalya 2-2-9 aldığımızı görüyoruz. 

2004 Atina Olimpiyatlarına göre sıralama anlamında geride kaldığımızı söylemeliyiz.  Zira o olimpiyatlarda bir altın ve bir gümüş daha fazla kazanmışız. Tokyo’da ise daha fazla bronz madalyamız bulunmakta. 

2008 Pekin Olimpiyatlarına göre ise sıralama anlamında 2 basamak daha iyi durumdayız. Pekin’e göre 1 altın fazla almışken 2 gümüş madalya daha az başarmışız. Bronz madalya anlamında ise 6 madalya daha fazla başarmış bulunuyoruz. 

2012 Londra Olimpiyatlarına göre baktığımızda ise, toplam madalya kıyaslamasında 9 madalya daha fazla başarmış bulunurken; 1 altın madalya daha fazla başarmışız, 2 gümüş madalya ile aynı sayı yakalanırken, 8 adet bronz madalya daha fazla Tokyo’da başarılarak ciddi bir fark ortaya çıkmıştır. 

2016 Rio Olimpiyatlarıyla kıyasladığımızda ise toplamda 5 madalya daha fazla alınarak başarılı olunmuştur.  Sırasıyla madalya dağılımına bakıldığında ise 1 altın madalya fazla başarılırken, 1 gümüş madalya eksik durumdadır, bronz madalya karşılaştırılmasına baktığımızda ise 5 bronz madalya daha fazla kazanılarak Tokyo’da ülkemiz daha başarılı olmuştur. Bunun ana sebebinin de ilk kez yarışan Karate branşının almış olduğu başarıları ve ilk kez madalya başardığımız Cimnastik branşının etkili olduğunu belirtebiliriz. 

Madalya çeşitliliğine baktığımızda ise
2004 Atina Olimpiyatları ile 2020 Tokyo Olimpiyatlarını karşılaştırdığımızda;  Atina’da 3 altın madalya sadece Halter branşından gelirken, 2020 Tokyo’da aldığımız 2 altın Okçuluk ve Boks branşından gelmiştir ve bu spor çeşitliliği açısından bir başarıdır. 
Gümüş madalya durumuna baktığımızda Atina’da alınan 4 gümüş madalya Boks, Taekwondo, Atletizm ve Güreş branşlarındadır ve 2020 Tokyo Olimpiyatlarında alınan, Okçuluk ve Boks branşını kapsadığından bu anlamda Atina Olimpiyatları daha başarılıdır ve spor çeşitliliği ön plandadır. 
Bronz madalyalar incelendiğinde ise, 2 bronz madalya Güreş branşından, 2 bronz madalya ise Halter branşındandır. Tokyo Olimpiyatlarında ise alınan 9 bronz madalyanın 3 tanesi Karate branşından, 3 tanesi Güreş branşından,  2 tanesi Taekwondo branşından ve 1 tanesi de Cimnastik branşındandır.  Dolayısı ile hem bronz madalya sayısı anlamında hem de bu madalyaların 4 farklı branşa yayıldığı göz önüne alındığında branş çeşitliliği noktasında Tokyo Olimpiyatları daha başarılı diyebiliriz.

2008 Pekin Olimpiyatları ile 2020 Tokyo Olimpiyatlarını karşılaştırdığımızda
1 altın madalya Güreş branşından başarmışız ve 2 farklı branşta altın madalya aldığımız Tokyo daha başarılı görülmekte.
Gümüş madalya durumu ise Pekin’de sadece Taekwondo branşında gümüş madalya varken, Tokyo’da hem Boks ve hem de Karate branşından madalya aldığımız görülmekte ve bu anlamda Tokyo Olimpiyatları daha başarılı diyebiliyoruz. 
Bronz madalyalara baktığımızda ise,  3 bronz madalya, Güreş, Taekwondo ve Boks branşlarından gelmiş iken, 9 madalyalı Tokyo Olimpiyatlarının bronz madalyaları 4 farklı branşa, Taekwondo, Güreş, Karate ve Cimnastik olarak dağılım sağlamakta ve branş çeşitliliği anlamında Tokyo Olimpiyatlarının daha başarılı olduğu görülmüştür. 

2012 Londra Olimpiyatları ile 2020 Tokyo Olimpiyatlarını incelediğimizde, 1 altın madalya taekwondo branşından alınmış ve 2 farklı branşla altın madalya alınması; Boks, Okçuluk Tokyo Olimpiyatlarını daha başarılı kılmıştır. 
Gümüş madalya durumunda ise Londra olimpiyatlarında yine Taekwondo branşından bir tek gümüş madalya alınmış olup; 2 branşta Boks ve Karate Tokyo’da alınan gümüş madalyalarla son olimpiyatlar daha ön plana çıkmaktadır. 
Bronz madalya durumuna bakıldığında ise Londra’da Güreş branşında alınan tek bir bronz madalya mevcutken, Tokyo Olimpiyatlarında 4 farklı branşta, Karate, Güreş, Taekwondo, Cimnastik alınan 9 bronz madalya ile açık ara Tokyo olimpiyatlarının ön plana çıktığını görmekteyiz.

2016 Rio Olimpiyatları ile 2020 Tokyo Olimpiyatlarını değerlendirdiğimizde ise; Güreş branşından alınan tek altını görmekteyiz ve bu bağlamda Tokyo’da farklı iki branşta alınan altın madalyalar branş çeşitliliği açısından ön plana çıkmaktadır. 
Gümüş madalyalara bakıldığında Rio’da alına 3 gümüş madalya iki spor branşına Halter ve Güreş dağılırken, Tokyo’da ki 2 gümüş madalya iki farklı spora Okçuluk ve Boks branşlarına dağılmıştır ve iki olimpiyatta da iki spor branşı madalyaları paylaşmıştır. 
Bronz madalyalara bakıldığında Rio’da alınan 4 madalya 3 spor branşına dağılırken, Güreş, Taekwondo, Atletizm, Tokyo’da alınan 9 bronz madalya 4 spor branşına dağılmıştır. Güreş, Karate, Taekwondo ve Cimnastik. Bu anlamda hem madalya sayısı ve branşlara dağılımı bağlamında Tokyo olimpiyatları daha başarılı diyebiliriz. 

Genel anlamda Tokyo Olimpiyatları sporumuzda gözle görülür bir kıpırdanmanın olduğunu ve yıllar önce yapılan tesis yatırımının meyvelerini vermeye başladığını, ayrıca belirli branşlara odaklı yatırımdan ziyade tüm branşlara gerekli yatırımların yapılmasının daha doğru olduğunu ve yeteneğin değerlendirildiği durumlarda başarının geleceğini bizlere işaret etmekte. Sonuçta dünyanın gelişmiş devletleri tüm branşlara yatırım yaparak branş çeşitliliği ve oralardan gelecek başarılara yoğunlaşmaktalar. 
85 milyonluk bir dev nüfusa sahip olup bu nüfusun önemli bir bölümünün çocuk ve genç olduğu göz önüne alındığında, öncelikle sağlık için spora halkın her kesiminin yönlendirilmesi ve dolayısı ile çocuk ve gençlerin farklı spor branşlarına yönlenmesi neticesinde bir çok yetenekli sporcunun kazanılması için gerekli havuzu bulabileceğimiz ve bu havuzdan yeteneklerin ortaya çıkarılarak tüm spor branşlarında başarılı olunacağı gün gibi ortadadır.