Elazığ’da ikinci üniversitenin kurulması ile haklı beklentiler, fikirler uzun süredir devam etmektedir. Kalem de bu fikri iki binli yılların başından beri Günışığında ve birçok yerde ifade-i meram olarak dile getirmeye devam ediyor.

Elazığ’a bakış ve Elazığ’da ikinci üniversitenin kurulması ile ilgili olarak Günışığında yazıların devamında tarihten bugüne olan süreci Kalem ele almaya çalıştı. Özellikle de Fırat Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın ikinci üniversite; Harput Üniversitesi ile ilgili somut adımları ve açıklamaları başta Elazığ olmak üzere bölgede heyecana sebep oldu. Bu heyecan ve beklenti ikinci üniversite ile ilgili atılan en somut adımdır.

Fırat Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Sayın Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, mezun olduğu üniversiteyi ve şehri bilen, Elazığ’dan ayrıldığında mezun olduğu Fırat Üniversitesini unutmayan ve ömrünün çoğu da Elazığ’da geçen bir akademisyen ve idareci. Akademik kariyeri ve zenginliğinin yanında TÜBİTAK gibi resmi kurumlar, birlikte görev yaptığımız Bocce, Bowling ve Dart Federasyonu gibi değişik alanlarda kendini geliştirerek aynı zamanda olduğu yere katkılar sunan, İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarında özverili bir şekilde gönüllü çalışmalarda bulunan çok yönlü özellikleri ile birlikte olduğu yere değer katan bir akademisyen ve idareci.

Elbette ki öğrencisi, akademik personeli ve çalışanı ile elli bin kişilik Fırat Üniversitesi ailesi ile ilgili projeleri, düşünceleri var. Dişçilik Fakültesi- Hastanesi, Eczacılık Fakültesi, Hukuk Fakültesi, gibi bölümlerin açılması ve özellikle de ikinci üniversite olan Harput Üniversitesi ile ilgili açıklamaları ve çalışmaları oldukça önem arz etmektedir.

Zira şu ana kadar en yetkili ağız ve en yetkili ağızdan sevindiren açıklama…İşte Sayın Fırat Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın açıklamalarından bazı alıntılar…

“Rektörlük binasını Harput kampüsüne taşıyacağız, hali hazırda orada bir fakültemiz var. 2-3 tane daha fakülteyi ve rektörlük binasını oraya kaydıracak olursak ileride birkaç yıl içerisinde eğer devletimiz de uygun görürse sadece tabelasını değiştirmek kaydıyla ikinci bir üniversiteye kavuşmuş olacağız. İsminin Harput olacağı senato kararıyla tescillendi. Dolayısıyla şu anda ismini Harput Kampüsü koyacağız ama ileriki süreçte inşallah 4-5 yıl içerisinde Harput Üniversitesi olarak ikinci bir üniversite kendiliğinden oluşmuş olacak. Şehrin ekonomisi açısından ikinci bir üniversitenin olması önemli bir faktör. Şimdi tabi bizim şu anda mevcut kampüsümüzde sağlık bölümleri oldukça öne çıkmış. Bizim Mühendislik Fakültemiz Türkiye’de sayılı Mühendislik Fakülteleri’nden, eski bir fakültemiz. Şimdi her ne kadar burası bu iki alanda çok öne çıkmış ise de biz Harput yerleşkesinde aslında mastır planını düşünürken burada olan her bölüm orada da olacak şekilde düşündük. İki yıl içerisinde dört yeni binayı Harput Kampüsü’nde yapmayı planlıyoruz. Devlet ödenekleri verince maksimum 3 yıllık bir süre tanıyor. Ona göre ödenekleri bölüştürüyor. Yani biz büyük ihtimalle 2 yıl içerisinde orada 4 tane yeni bina yapmış olacağız. Bunları tamamen yörenin mimarisine uygun, Harput mimarisine uygun binalar olacak. Benim en büyük arzularımdan birisi 4 yıl sonra görevim bittiğinde bu binalarımızı şöyle bir görmek istiyorum. Şehrimize hizmet ettiğimizi gördüğümde çok mutlu olacağım…”

Sözden öte içi dolu, umut ve ümit veren bir açıklama. Açıkçası insanın içi de ısınmıyor değil. Zira Fırat Üniversitesine bir başka katma değer…

Harput eğitim, maarif, üniversiteler adına tarihi ve kültürel önemi olan bir merkezdir. Burada

Ama bu fırsatı ve güzelliği Harput Kültürünü Araştırma ve Tanıtım Merkezi ile birlikte yürütecek, destek verecek resmi kurumları, gönüllü kuruluşları ve özellikle de Fırat Üniversitesi’nin vereceği destek ve iş birliği içerisinde çalışabilmek bir o kadar çok önemli.

Yeterli mi? Elbette değil. Harput sınırlardan öte bir mekandır. Ve Harput kalbe hayat veren adeta can damarıdır. Harput sadece Elazığlıların da değildir. Aslında politikalar doğrultusunda Harput’a özel önem verilerek tarihin dünü bugüne çıkarılmalıdır. Mesela öncelikle Harput’ta bir enstitü kurulmalıdır.
 

Denizcilik Meslek Yüksek Okulu TBMM Sokakta Kalan ve Yaşayan Çocukların Sorunlarını Araştırma Komisyonu çalışmalarında, bir sosyal hizmet uzmanı olarak Elazığ’da sosyal hizmet bölümünün açılması yönündeki YÖK ve Cumhurbaşkanlığı ile koordinasyonunda olumlu sonuç alınmıştı. Elazığ’ın aynı zamanda bir tarım şehri olduğu unutulmadan ziraat fakültesinin açılması, yine tarihi bir mekan olduğundan hareketle turizm alanı ile ilgili bölümlerin açılması da ihtiyaç duyulan ve akla gelen ilk bölümler arasındadır. Yine yeri gelmişken İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneğinin önemli projeleri arasında yer alan ve gidererek elzem hale gelen ve tarihi bir sorumluluk olan geleneksel oyunlar ve geleneksel çocuk oyunları ile ilgili araştırma ve uygulama amaçlı fakülte ya da bağlı birimlerin açılması da örnek olduğu kadar geride hoş bir sada bırakacak bir eser olacaktır. Üniversite bünyesi ile birlikte Sivrice’deki üniversiteye ait tesislerin geleneksel oyunlar için kullanılması kalıcı bir iz bırakacak ve Sivrice İlçemize de katkıları olacaktır.

Yeri gelmişken Günışığında da Elazığ’a liman başkanlığı kurulması çalışmalarına olumlu yaklaşmayanlara rağmen uzun ve ısrarlı emekle Elazığ’a kazandırılan ki bu konuda iş birliği içerisinde çalıştığımız zamanın Müsteşar Yardımcısı ve İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği kurucularından ve Başkan Vekili Sayın Zeki Çitçi’ye, o birimde çalışan Hal Köyü’nden Yusuf Bey’e ve dönemin Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’a teşekkür ederiz. Liman Başkanlığı ve adı Fırat olsun denildi ve Fırat Liman Başkanlığı oldu. Bu anlamda Sayın Rektör oldukça tecrübeli ve Sayın Valimiz Erkaya Yırık da kalıcı hizmetlerden yana. Dolayısıyla Fırat Liman Başkanlığı tabeladan öte olmalıdır. Gemi adamı kursları Keban, Sivrice, Ağın, Baskil, Çemişgezek, Pertek gibi su ile irtibatlı yerlerde küçük gemilerle gezintiler, lokanta, sosyal aktiviteler, düğün gibi faaliyetlerin yapılacağı hale getirilmesi yönünde çalışmaların yapılması…

Bir şey yapılırken en önemli husus kısa, orta ve uzun vadedeki planlamadır, uzun vadede ileriyi görmektir, yap boz yapmamıştır, keşkeli ifadeleri kullanmamaktır. Bunun için acizane tavsiyemiz…

Yapılan araştırmalar doğrultusunda yer bulunmayan Harput’ta ya da Harput’a yakın bir alanda Harput Üniversitesi’nin kurulması, sosyal bilim, araştırma birimlerinin kurulacak üniversitenin bünyesinde olması,

Fırat Üniversitesinin daha çok teknik, bilimsel araştırma ve uygulama ağırlıklı olarak Malatya Yolu üzerine taşınması, Fırat Üniversitesi alanın daha sonra ki dönemde şehrin nefes alacak halde tanzimi,

Kulağa bile hoş gelen bir ifade ikinci üniversite, Harput Üniversitesi. Elazığ da bunu hak ediyor. Düşünün eğitim, öğrenci, personel ve Fırat üniversitesi ile yüz elli bin civarında bir katkı, katılım ve Elazığ’a kazandıracakları…

Teşekkürler Sayın Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, emeği, katkısı olan herkese şükranlar. Zira eğitim bilmektir, imardır, ilk emirdir, geride bırakılan hoş bir sada, ölümsüz bir eserdir…