Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 1

  • Kişisel           : 386125

  • Toplam         : 3440768

Köşe Yazarı › Yücel CAN › CUMHURİYET DÖNEMİNDEN BUGÜNE FIRAT ÜNİVERSİTESİ VE…
2425 kez okundu
18/02/2021

Yücel CAN / CUMHURİYET DÖNEMİNDEN BUGÜNE FIRAT ÜNİVERSİTESİ VE…


Üniversiteler, sadece eğitim ve öğretim merkezleri değildir. Bunun dışında değişik alanlarda kaliteli eleman yetiştirmek, kültürel, sosyal, ekonomik gibi alanlarda, ülkenin kalkınmasına ve gelişmesine katkıda bulunmak, kamuoyu oluşturmak da üniversitenin görevleri arasındadır. Aslında üniversiteler birkaç cümle ve satıra sığmayacak kadar dar kapsamlı bir ifade değildir.
Karanlık dünyanın lambasıdır, şehirdir, vitrindir, cehaletin- hastalığın ve geri kalmışlığın panzehridir üniversiteler.


Her şeyin bir başlangıcı, tarihi vardır, üniversiteler de. Çok geniş ve satırlarla ifade edilemeyecek bir ifadedir üniversiteler demiştik ya!


Her ilde üniversite olmalı mı tartışmasının bir adım önünde artık iki veya daha fazla üniversite olması tartışılmaktadır. Cumhuriyetin kurulduğu zaman Türkiye’de sadece İstanbul’da üniversite varken bugün her ilimizde üniversite bulunmaktadır. Hatta bazı illerimizde birden fazla üniversite bulunmaktadır.

Çünküleri anlatacak çok şeyler Harput’ta olacak inşallah. Ve umarız keşkelerle başlayan pişmanlık bildiren kelimeler Harput’un lügatinde fazla yer kaplamayacak.

Üniversiteler ve misyonları tartışma götürmez elbette. Her ilde üniversite var ve sayıları da artmalı. Bir il var ki dün olduğu gibi bugün de birçok alanda olduğu gibi eğitim ve kültür alanında adeta bir cazibe merkezi, bölge şehri ve üniversite şehridir. Elazığ…

 

Cumhuriyet Döneminde 1942 yılında eğitim alanında başlayan faaliyetlerin ürünü olarak 1967 yılında Elazığ Teknik Okulu öğretime başlamıştır. 1975 yılında Elazığ, Fırat Üniversitesi (F.Ü) bünyesinde kurulan Veteriner Fakültesi ile Cumhuriyet Döneminde Üniversite Şehri olmuştur. Bir başka ifadeyle 1975 yılında kurulan Fırat Üniversitesi ve 1981 yılında kabul edilen 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile yükseköğretimde yeni bir başlangıç oluşturulmuştur.

Fakülte, Yüksekokul, konservatuar derken bugün Fırat Üniversitesi birçok ilke ve başarılara imza atmıştır. Sosyal hizmetler, sağlık idaresi… gibi bölümlerle yeni bölümler açan ve kendisini yenileyen Fırat Üniversitesi ilden, bölgeden öte ulusal ve yurt dışından tercih edilen bir üniversite olmuştur. Ancak bugün Elazığ’da ikinci bir üniversite adeta bir ihtiyaç haline gelmiştir. Aslında bugün birçok ilçemizde üniversiteye ait okulların olması bunun en basit bir örneğidir.

Ve 2002 yılından beri akla uygun, gönlün de istediği bir şekilde Elazığ’a bir ikinci üniversite konusunu ifade etmeye çalıştık, çalışacağız da. Adı ister Harput, Hazar olsun, ister de başka bir isim. İster devlet ister vakıf olun ama Elazığ’da ikinci bir üniversite olsun. Çünkü Elazığ ikinci üniversiteyi hem istiyor hem de hak ediyor. Sözün özü Elazığ’a ikinci bir üniversite…

Elazığ’ın Teşvik Kapsamından azami ölçüde faydalandırılması gerektiğini, yıllardır yarım kalan Kuzuva Pompaj Sulama ve diğer sulama projelerinin bitirilmesini, Elazığ Organize Sanayi ve Hayvancılık Projelerinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini, Elazığ’da Sosyal Hizmetler, Hukuk, Siyasal Bilgiler, Dişçilik, Eczacılık, Ziraat ve Ev Ekonomisi gibi bölüm ve fakültelerin açılmasını, Elazığ’a ikinci bir üniversite, teknik bir üniversitenin açılması gerektiğini, hayalim olan Harput Üniversitesinin açılmasını, Elazığ’ın sağlık, sosyal, ekonomik, sanayi ve tarım alanında cazibe merkezi haline getirilmesini, Harput’ta Evliyalar Haftası veya festivallerin düzenlenmesini, inanç kültürümüzün geliştirilmesini, dernek ve vakıflarımızın federasyon- konfederasyon çatısı altında birleşilmesi gerektiğini, bölge müdürlüklerinin Elazığ’da hizmet vermesini, Elazığspor’un tekrar süper lige çıkması gerektiğini, Keban ve Maden’in yeraltı kaynaklarının hatırlanmasını, Bakanlar Kurulu Toplantılarından bir tanesinin Elazığ’da yapılmasını, sokakta kalan ve yaşayan çocuklar başta olmak üzere birçok hizmetin Elazığ’da, örneğin Sivrice’de hizmete açılması gerektiğini, Harput’u, Keban’ı ve diğer güzelliklerimizin farkında olup varlık içerisinde yokluk çekilmemesini, tarihimiz, kültürümüzü yaşamamızın şart olduğunu… bu ve bunun gibi hizmetlerin

Elazığ’ın çehresini değiştireceğini anlatmaya çalıştık. Evet, önce insan kendisini, sonra insan haritasını, çevresini, tarihini çok ama çok iyi okumalı. Harput ile bütünleşen Elazığ’ı iyi okumalı, iyi…
 

Elazığ dünden bugüne konumu gereği birçok alanda hizmetlerin merkezi olmasıyla anılmıştır. Alzi, Harput, Elaziz, Doğu’nun Paris’i, Çayda Çıra, Hazar, Gakkoş… dendikçe, bölge şehri, cazibe merkezi dendikçe hep Elazığ okunmuş, Elazığ akla gelmiştir.
 

Tarihe şahitlik eden koca bir çınar olan Harput iyi okunmalı ki dün ne olduğumuz bilinsin, zenginliklerimiz fark edilsin. Yazları sıcaktan kaçınılan serin bir mekân olarak dar anlamda bilinmesin Harput. Harput’ta canlı şahitlerin hayatı okunduğunda güzel kültürün ve musikinin derin hoşluğunun aslında bir sessizlik olmadığı anlaşılsın.
 

Ulaşım, tarım, sanayi, ekonomi gibi alanlarda özellikleri nedeni ile cazibe merkezi, bölge şehri statüsü ile bilinen, jeopolitik öneme sahip birçok medeniyeti içinde barındıran Elazığ’ın ilim ve kültür merkezi, çok kültürlü eğitimin de adeta beşiği olduğu unutulmamalıdır. Bu anlamda Harput, eşsiz bir sözlüktür, ansiklopedidir, sayfaları çevirmekle bitmeyen devasa bir kitaptır. Elazığ’ın eğitim, kültür hazinesinin ne anlama geldiğinin farkında olmasının bir gereği olarak ta 01.08.2003 tarihinden itibaren Harput’ta Maarif, teknik üniversite, ikinci bir üniversite, Harput ya da Çayda Çıra Üniversitesinin Elazığ’ı tekrar eski günlere götürerek eğitim ve kültür merkezi olmasındaki önemli bir adım olacağını ısrarla vurguladık. Elazığ’ın sanayi, tarım, tarih, sağlık merkezi, cazibe merkezi, bölge şehri olması için yeterli potansiyel vardır. Tabii ki bütün bunları da etkileyecek eğitim ve kültür merkezi Elazığ için atılması gerekli belki de ilk adımdır.
 

Bunu için dün çok iyi anlaşılmalıdır ki bugün hizmetlerden söz edilebilsin, projeler hazırlanabilsin, ikinci bir üniversite kurulabilsin. Dünü bilmek için eğitim ve kültür adına kulağımız hiç değilse bazı şeyleri duymalı, aklımızda bazı izler kalmalıdır. Mesela;
 

Harput ya Çayda çıra Üniversitesi derken Elazığ eğitim adına güzel hizmetlere öncülük ediyor. Elazığ Okuyor, dikkatler Elazığ’a çevriliyor. Görürüz veya görmeyiz ama şimdi Elazığ Valiliği ziyaret edilerek, resmi görüşmeler başlatılarak üniversite kurma çalışmaları, Elazığ’da ikinci bir üniversite, vakıf üniversiteleri kurulması yönünde çalışmalar başlıyor.
 

Ne güzel değil mi hayaller ve umutlar gerçeğe giden yolculuğun projeleri oluyor. Dahası Elazığ giderek hak ettiği yere hızlı adımlarla yürüyor. Gönle ve akla hoş gelen güzel bir ifade; Harput, Çayda Çıra, Fırat, Hazar… Üniversitesi. En sade haliyle Harput Üniversitesi…


İkinci bir üniversite ki bu konuda da çok sevindirici bir gelişme var. Liman Başkanlığı süreci ile Denizcilik Meslek Lisesi ve Yüksek Okulunun eğitime hazır hale getirilmesi. Yeni bölümlerin açılması ile beraber Elazığ’ın tekrar eğitim ve kültür merkezi olması ile beraber Elazığ’ın inanç kültür merkezi yapılması.
Bitmedi, bitmez de. Yeter ki el, gönül ve güç birliği olsun.

Harput Üniversitesine adım adım…

Tüm Yazılar için Tıklayınız