Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 1

  • Kişisel           : 386110

  • Toplam         : 3440343

Köşe Yazarı › Yücel CAN › ADALET Mİ DALALET Mİ
2508 kez okundu
20/11/2019

Yücel CAN / ADALET Mİ DALALET Mİ


Adalet, adaletsizlik, adil olma (ma)k… Belki de günümüzde en çok kullanılan bir terim ve ifade…

Adalet, insanın temel ihtiyacı kadar önemli bir kavramdır. Zira yeme, içme, barınma ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarda da adalet söz konusu.

Göreceli olmakla birlikte temel ihtiyaçlar kadar en önemli kavramlar arasında hiç kuşkusuz adalet, hürriyet, liyakat; milli, manevi, insani, ahlaki ve kültürel değerler sayılabilir.

Adalet ve buna bağlı kelimeler beraberinde hak, hukuk, haksızlık, zulüm, zalim gibi kavramları da beraberinde getirir.
Öyle ki adaletsizlik yapanlar bile adaletsizlikten, hukuksuzluktan yakınır. Adaletsizlikten, haksızlıktan şikayet etmeyenler kim bilir belki de haline şükredenlerdir.

Herhalde en çok kullanılan ve en çok mağdur olunan bir kavramdır adalet ve yan anlamları.

Adalet önemli bir kavram olsa gerek ki bu konuda ismi adalet olan bir bakanlığımız var. Adaleti sağlama adına hakimler, savcılar, avukatlar, arabulucular, bilir kişiler… var.

Ama gelin görün güncel hayatta dert yanılan, adalet için adaletten şikayet edilen, adaletin doğru, tarafsız ve zamanında verilmediği ileri sürülen asıl tıkanma maalesef buradadır.

Adaleti icra eden meslekler de birçok meslek gibi yemin eder ve şartlardan biri de her insana eşit ve tarafsız kalmadır.
Adalette kanbağı, mesleki, siyasi, cinsiyet yakınlığı gibi kavramlar olmamalı ve olamaz.

Özellikle darbe sonrası sorgulanan, iskeleti bozulan ve içi boşaltılan adalet ortada.

Bu kadar mı?

Birçok açıdan canı yananlar, taraflı, önyargılı, keyfi ya da yanlı bir kararla hayatı mahvedilen insanlar, ya pozitif ayrımcılık yapma adına haklı olduğu halde sırf erkek olmanın cezası çektirenler, sırf bu açıdan adil bir karar yerine mahkeme kararıyla parçalanan aileler, babasızlıktan mahrum bırakılan çocuklar…

Adaleti icra edenler; her hali ile kim olursa olsun adil olmalı, tarafsız olmamalı, tarafsız kararlar vermelidir. Adaleti icra edenler görevleri kadar hassasiyetleri, hasletleri ve duyguları ile ön planda olan adil, sabırlı, soğukkanlı bir kişiliğe sahip olmalıdır.

Adaleti icra edenler; hiçbir baskı, etki, tesir altında kalmamalıdır. Adaletin kanbağı, ırkı, dini, milleti olmaz, olmamalı. Adaletin dili ve vicdanı tek olmalıdır. Adaleti icra edenler, vicdan, akıl ve kalp birlikteliğinin yanında olmalıdır.

Adaletin doğru ve vicdanları rahatlatan kararları ile birlikte adalette zaman önemlidir.

.Niyazi Yıldırım Genç Osmanoğlu’nun dizeleri bu anlamda manidar olduğu kadar geride bırakılan hoş bir sadadır.

Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir.
Temele taş bulmak gecikebilir.
Devlete baş bulmak gecikebilir.
Adalet gecikmez tez verilmeli.
diyerek bir noktada geciken adalet adalet değildir diyor sanki.
Aslında eşekten düşen daha iyi bilir ama nedir adalet?

Adâlet hakkında sözlüklerde şu tanımlamalar yapılmıştır: 1. Şeylerin yerli yerine konması. Her şeyin olması gerektiği yerde bulunması. 2. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi; haklıya hakkının verilmesi, kişilerin hak ettikleri şeye sahip olabilmeleri. 3. Kendine ait olan alanda, kendi mülkünde tasarrufta bulunmak; başkasının hakkına tecavüz etmemek (Demir ve Acar 1992: 16).

Adalet, “davranış ve hükümde doğru olmak, hakka göre hüküm vermek, eşit olmak, eşit kılmak (Allah hakkında kullanıldığında ‘şirk koşmak’)” gibi manalara gelen bir mastar-isimdir. Yine aynı kökten bir mastar-isim olan ve “orta yol, istikamet, eş, benzer, misil, bir şeyin karşılığı” gibi manalara gelen adl kelimesi, sıfat olarak kullanıldığında âdil ile eş anlamlı olup aynı zamanda Allah’ın isimlerinden (Esmâ-ulHüsnâ) biridir. Daha bunun gibi birçok tanımı yapılabilir adaletin.
Tarihi kayıtlar bazı anlamlı kararla kayıt altındadır. Kadı Hızır Çelebi’nin Fatih Sultan Mehmed’i mahkûm ettiğini biliyorsunuz. İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmed’le İstanbul’un eski sahibi olan ahaliden Rum bir mimar davalı ve davacı oluyor ve sonuçta kadı efendi kalkıyor, Fatih Sultan Mehmed cennetmekânı mahkum ediyor. Daha bunun gibi örnekler çok.

Allah-u Teala’nın isimlerinden birisinin Adil, Adil’i Mutlak olması çok anlamlı ve önemlidir. Bu isim aynı zamanda gerçek adaleti işaret ederek mazlumlara da teselli vererek adaletin asıl adresini gösteriyor.

Adaletle ilgili ayetler, hadisler, atasözleri, deyimler, tarih, yaşananlar bize adaleti, adaletsizliği; yöntemleri, müeyyidelerini anlatır.

Adaletin çok kısa şekliyle adaleti icra edenlerin özeti bu.

Adalete can çekiştirilmemeli, adalet atalet olmamalı, adaleti icra edenler cesur, sabırlı, karalı, tarafsız, vicdanlı olmalı, hiçbir çıkar-endişe ve beklenti içerisinde olmamalı, adaletin de ecdadı olmalı, adalet geç verilmemeli, adaletin umudu, ümidi ve vicdanı olmalıdır.

Bu haliyle ise adalet bu halde değilse dalalet; yani doğru yoldan ayrılma olur ve bu da maddi ve manevi bir yıkımdır.
Ve bir Adili Mutlak’a işler havale edilerek O; Vekil ve Kefil tayin edilmelidir.

Tüm Yazılar için Tıklayınız