Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 1

  • Kişisel           : 386121

  • Toplam         : 3440652

Köşe Yazarı › Yücel CAN › REÇETE
2713 kez okundu
20/11/2019

Yücel CAN / REÇETE


Hayat için gerekli olan bazı şartlar vardır. Bunlar adeta hayatın olmazsa olmazlarıdır. Genel ifadelerle belirtmek gerekirse; gıda, barınma, sağlık, güvenlik, güneş… gibi ihtiyaçlar temel, zorunlu fiziksel ihtiyaçlardır.

Adalet, liyakat da saydığımız ihtiyaçlar kadar önemlidir. Zira temel ihtiyaçlar da bir düzen, işleyiş, adalet, kural ve hakkaniyet çerçevesinde anlam kazanarak belirtilen bu temel üzene diğer olgu, olay ve tanımlamalar anlam kazanır.

Adalet; eşitsizliğin, zulmün karşıtıdır. Adaletin olmadığı yerde haksızlık, düzensizlik, başı boşluk, sistemsizlik, dengesizlik ve karma karışıklık vardır.

Liyakatin, ehliyetin, vukufiyetin olmadığı yerde de adaletsizlik, haksızlık, düzensizlik, başı boşluk, sistemsizlik, dengesizlik, kargaşalık ve karma karışıklık vardır. Yani bu üç kavram birbiriyle yakından ilgilidir.

Neredeyse hiç kimse yoktur ki kendi ekseninden başlayarak memleketi, ülkesi ve dünyada yaşanılan olumsuzluklar nedeniyle yukarıda belirtilen hususlardan memnun olsun.

Bunlarla birlikte samimiyetsizlik, sadakatsizlik, vefasızlık, iftira ve yalanın iş birliği yaparak insani değerler hiçe sayılarak bana ne, neyime lazım tarzındaki sorumsuzluğun bencillik ve hırs kisvesinde canavarlaşan insanlık adeta ayaklar altında can çekişerek yaşam mücadelesi veriyor.

Bir de buna hak olmayan orantısız ve süper güç eklenince hayat özelden genele, genelden özele; baştan tepeye, tepeden başa kadar çekilmez bir hal alarak, hayatın bir tek adı kalıyor.

Hele bir de buna en az yukarıda anlatılanlar kadar hürriyet, insan hakları eklenince; daha doğrusu bunların olumsuz halleri vuku bulunca görün siz insafsızlığı, alçalan insanlığı…

Sonra bakarsınız etraf sadece bazılarına toz pembe iken giderek ara renk, kirli beyaz, safların; doğruların karışması ortaya rahatsız olunan istenmedik bir dünyayı ortaya koyuyor.

Çözüm hemen hazır; eğitim(sizlik)…

İyi de birçok alanda teknoloji ve bilişim desteği ile bir o kadar eğitim veriliyor ama sonuç hiç de insanı memnun edecek bir halde değil.

Reçeteyi bilmeyenimiz yoktur. Reçete denince akla bir hastalık sonrası tedaviye yönelik ilaç(lar) gelmektedir. Doğru mu? Doğru olmakla birlikte eksik.

Aslında reçete öncesi birçok durum anlatılıyor aslında. Belli ki ortada bir reçete varsa; istenmeyen bir durum, hastalık, rahatsızlık var demektir. Bu olumsuzlukların etki ve tepkileri, tanısının doğru konulması, doktorun kalitesi, doğru bir tedavi planı, uygulamalar, uyulması gereken kurallar, korunma yolları…

Eee hastalık olgusu dışında da birçok alanda reçete söz konusu olabilir elbette.

Günışığı’nda çok yakın zamanda ve günlük hayatımızda acizane ifade etmeye çalıştığımız bir düğümün çözülmesi gerekiyor. Ne ola ki? En az yukarıdakiler kadar önemli bu konu; tasaffi…

İnsanın; karınca misali de olsa safı net olmalı, sorumlulukları olmalı, insan risk almalı, tarafını belli etmeli, gösterişten uzak olmalı, gerçekçi olmalı, mıştan uzak olmalı, arı, duru, saf olmalı; saf(i) olmalı, saflaşmalı; davasında samimi ve sadık olmalı. Bir duruşu olmalı, bir bedel ödemeli insan…

Tüm Yazılar için Tıklayınız