Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 1

  • Kişisel           : 386082

  • Toplam         : 3438693

Köşe Yazarı › Yücel CAN › GÖRÜN ARTIK!
7680 kez okundu
09/07/2014

Yücel CAN / GÖRÜN ARTIK!


Bunları biliyor musunuz?


Bir yarışma programı değildi belki ama bunları bilmek demek insanı bilmek, memleketi bilmek, Üçağız’ı bilmekti.


Nereden başlasak acaba?


Üçağaç Köyünü mü tanıtarak mı, yoksa sıkıntılarını anlatarak mı bir gezintiye çıksak?


Tam on yıldır Üçağaç Köyü ile ilgili Kalem sıkıntıları Günışığına ve gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor ve bin dokuz yüz doksan altıdan beri de yetkililere Üçağaç anlatılıyordu. Sonuç hiç, hem de kocaman bir hiç…


Bürokrasi mi, neyime lazımlık mı, havalecilik mi, aldatmak mı, günü kurtarmak mı, sorumsuzluk mu bilinmez ama sonuçta Üçağaç var ama yetkililer Üçağaç’ı duymuyorlar, görmüyorlardı.


Arşivler araştırıldığında hatırladığım kadar Günışığı Gazetesi, Kanal23, Kanale, Kentsel haber ve internet sitelerine de haber olmuştu. Bu anlamda bizim görmediğimiz Üçağaç’ı görenler vardı elbette.


Hep dedik Üçağaç Köyü, ulaşım merkezi ve coğrafi öneme sahip olduğundan her yıl kazılara, araştırmalarla delik deşik ediliyor, kışın bile Hz. İsa’nın kitaplarını ve kasetlerini getirenlerin uğrak yeri oluyor Sizin de adım attığınız yer olsun diye ama!


Sayın Sebahattin Sarman, Üçağacı defalarca manşetlere, görsel medyaya taşıdı, Sayın Murat Kuşçubaşı da öyle. Teşekkür ediyoruz. Ama nedense okunmadı, ya da görmezlikten gelindi.


Acizane Zenginlik Fakiri, O Köy, Orda Bir Köy gibi birkaç köşe yazısında Üçağaç’ı anlattık. Yine nedense okunmadı, ya da görmezlikten gelindi. Ama bin dokuz yüz doksan altıdan beri inanın bu işle yetkili her kimse onlarla defalarca görüşüldü, siyasilerle, milletvekilleri ile görüşüldü,  hatta bizzat şahit oldum,  birkaç milletvekilimiz ilgili kişileri aradı. Karşıdan gelen cevap tamam ya da projede yok ama yardımcı olacağız. Yanlış hatırlamıyorsam bin dokuz yüz doksan altı da o da Elazığlı olmayan bir yetkili köyün geçilmez yolundaki dereyi düzeltti,  yola kum serpildi hepsi o kadar.


Ha bir de belli saatlerde akan su, sayılırsa elektrik verildi, telefon derseniz cep telefonları tercih ediliyor.


Peki, ne vaat edildi de yapılmadı?


Havzalar yapılmadı, arazileri orman yapıldı or-köy olmanın nimetlerinden faydalanamadı ama Allah var domuzlar köylüyü ziyaret ediyor!


Kuzova Projesi kapsamındaki köy oldu ama hiçbir şekilde adı geçmiyor.


Elazığ’a bağlı merkez köy ama merkezin hiçbir nimetinden faydalanmıyor.


Elazığ ve Keban’ın tam ortası sayılabilecek bir yerde ama hiçbirinin nimetinden faydalanamadığı gibi zararını görüyor. Mesela araçlar hem Keban’dan, hem de Elazığ’dan aynı bedeli alıyor. Birkaç metre gerideki Halife Köyü ile Elazığ’dan gelirken de Yukarı Çakmak gibi sınır kabul ediliyor. Yolcu bedeli Üçağac’a geldiğinde ise Keban’dan Elâzığ’a, ya da Elâzığ’dan Keban’a gitmiş gibi bedel alınıyor.


Çile bu kadar mı?


Rahmetli Eşref Bitlis’ten sonra yol diye bir şey yok. Ha ana caddeye de bir kilometre. Üstelik bu yoldan geçenler Üçağaç yokuşunda tatlı bir mola ile bu köyün suyunu içmeyen de yok gibi. Bel-Des, Köy-Des, asfaltsız köy yok ifadeleri buraya kavuşmamış. Yol asfalt değil, su belli saatlerde akıyor; eşekler de olmadığında uzaklardan içme suyu taşınıyor, su yokluğunda ağaçlar kuruyor ve köylü su problemi nedeniyle birbirine giriyor, altyapı kanalizasyon yok, cami köylünün gayreti ile merkezi sistem ile beş vakit ezan okunuyor, hoca yok,  okul kapalı, devletin yaptığı spor alanından eser yok. Bunlar gözle görülen temel sorunlar. Yani bu köyün temel ihtiyaçları çözümlenmemiş.


Bir ümittir yeni, duyarlı, çalışkan Valimiz. Gelin görün burayı şehrimizin Devlet Kapısı, köylü de ilk kez bir valiyi görsün köyünde.


Çile bu kadar mı?


 


 


  

Tüm Yazılar için Tıklayınız