Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 2

  • Kişisel           : 386094

  • Toplam         : 3439441

Köşe Yazarı › Yücel CAN › TTMK
6112 kez okundu
10/02/2013

Yücel CAN / TTMK


TTMK bu ifade neyin kısaltılmışıdır, Allah Allah ne ola ki bu harfler?
Biraz sabır. Haydi kısa bir yolculuğa…
Tanıtım, bilinenin açığa çıkarılarak, teşhir edilerek pazar oluşturmak, cazibe merkezi haline gelmektir.
Tanıtım, halkla ilişkilerdir, davetin ta kendisidir, turizmdir, sermayedir, değerdir, vizyondur, misyondur, sosyal, ekonomik yön başta olmak üzere çok yönlü bir çağrışımdır.
Tanıtım aynı zamanda tescille aidiyetin patentle mal, hizmet veya kültürün adresinin de sabitlenmesidir.
Tanıtım tescilleme ile aynı zamanda birçok alanda markadır, markalar zinciridir ve markalar şehrine adaylıktır.
Ve tanıtım aynı zamanda sosyal bir hareketliliğin daha organizeli bir hale gelmesidir.
Tanıtım öyle önemli ki ta ramazan ayından beri Kalemin Köşesinde kendine yer buldu. Ve Başkentte Elazığ Tanıtım Günleri ile adeta final oynadı.
Tanıtım Günlerinde ilk kez sahnede yer almıştı Elazığ. Her şeyin ilkinde karşılaşılan bazı eksikliklerin olması kadar da doğal bir şey olamazdı. Koca Yusuf bile yenile yenile yenmesini öğrenmemiş miydi?
Kaldı ki Elazığ’ın yenilgiler serisi adına da bir durum da söz konusu değildir. Bekara boşanmak kolay misali konuşmada da hak sahibi olmak lazım. Amacımız ne yergi, ne de birilerini de tatmin etmek değil.
Başkentte Elazığ’ın böyle bir organizasyonun ilk kez olması bile tek başına çok şey ifade eder. Daha iyisi için fikir teatisinde bulunmak ve bayrağı daha ilerilere götürmek eleştirimizin öneri şeklinde değerlendirilmesi demektir.
Geçen yazımızda genel bir şekilde ikinci bir tanıtım adına genel bir bakış açısı, ilçeler, kaymakamlıklar, belediyeler ve üniversiteler adına hakikate giden hususları ele alınmış ve geri dönüşümlerle de değerlendirmelerin haklılığı görülmesi de sevindiriciydi doğrusu.
Bir kere Elazığ Derneği ve Elazığ Vakfının birlikteliği örnekti ve takdire değerdi. Tekrarında fayda var. Organizasyona emeği geçen, katkı ve katılımda bulunan herkese teşekkür etmek lazım. Özellikle de organizasyonun tarafı olan Elazığ Valiliğine ve bir Elazığlı gibi gayret gösteren Sayın Valimize, Başkentin Elazığ’daki sesleri olan Elazığ Derneği ve Elazığ Vakfına. Öyle ya safını belli eden karınca misali emeği geçen herkese…
Tanıtım Günü sonrası Elazığ Derneğinde Başkan, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Hemşerilerimizle bir araya gelmişken söz Elazığ Tanıtım Günleri de konuşulmuş, bir önceki köşe yazısına atıfta bulunularak Maden’in tanıtım adına çok güzel çalışmaları olduğunu anlattılar Elazığ’ın duyarlı sesleri.
Şimdi bu yazı ile Tanıtım Günlerinin finalini oynamak gerekirse daha iyisi için bakalım değişik pencerelerden…
Nedendir bilinmez ama Elazığ’ın birçok ürünü görücüye çıkmamıştı Başkentte. Baskil Kaysısı, Keban’ın Alabalığı, değişik türdeki üzümler, peynirli ekmek, tulum peyniri… daha çok dikkat çekmişti. Ağın leblebisi, çedene, badem şekeri, orcik şekeri, vişne dondurması, kavun, karpuz… ayaksız kalmıştı. Ne hikmetse kurutulmuş sebzeler gibi ürünler komşu illerden gelmişti. Elazığ olunca bilmediğimiz birçok ürün de Elazığ’ın diye takdim ediliyordu. O halde?
İleri teknolojinin nimeti olan kredi kartı alış verişi biraz cılız tuttu gibi. Hani fiyatlarda ilk iki gün biraz kabarıktı.
Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de ikinci olan zengin Elazığ Mutfağı da çok fakirdi doğrusu. Balık, Harput köfte ve peynirli ekmek de imdada yetişmeseydi!
Tanıtım günlerinin adına uygun bir şekilde birçok ürün, firma yoktu Başkentte. Ticaret riskse, konu Elazığ sevgisi ise doğrusu müteşebbisler arzu edilen bir şekilde yoktu Başkentte. Oysa Elazığ’a ait birçok mamul ve fabrika yok mu Elazığ’da? Bundan sonraki tanıtımlarda Elazığ sadece birkaç firma ve ürünle temsil edilmemeli ve Elazığ daha büyük adımlar atmalı bu yolda.
Tanıtım Günlerinde alınacak bu not ile beraber kayda değer en önemli bir diğer nokta da yöresel ürünlerimizin tescili, patentinin Elazığ adına alınmasıdır. Ne hazindir ki Elazığ’a ait birçok ürün patent enstitüsünde ya tescillendi ya da tescillenmek için sıra bekliyor. Bu gerçekten büyük bir sorumluluktur. Bu konuda kampanyalar bile başlatılabilir.
Belki de Elazığ ve ilçelerinin temsilcisi olan sanatçılarımız var ama bilet mi bulamadıklarından, vakitleri mi olmadıklarından, yoksa rakamların rahatsızlığından mı neredeydi Elazığ’ın, Harput’un kültürü ile yoğrulmuş Fırat’ın, Karaçalının suyundan tatmış sanatçılar neredeydi sahi?
Bundan sonraki tanıtımlarda Elazığ’ın dışında Türkiye’nin de takdirini kazanmış sanatçılarla beraber olmak elbette daha anlamlı olacaktır. Çünkü Elazığ, bütün parçaları ile bir bütündür, değerdir.
Ulusal kanallar ve Elazığ’ın televizyon kanalları da daha dikkat çekebilirdi. Hele yerel basın!
Hiç değilse ilk sahifesi yer alsalardı medyamızın…
Sahi devasa tarih ve kültür beldesi olan Harput’a ait bir stant açılamaz mıydı, Harput neler söylemezdi ki neler neler?
Bir stant daha olsa idi Elazığlı iş adamı, sanatçı, siyasetçi, bilim adamı ve din adamlarını tanıtan…
Evet, işte kıyıda köşede unutulmaması gereken gönülden nağmeler. Bu tanıtım her haliyle güzeldi. İnşallah seneye daha değil, en güzel olacak. Beklemek değil, görev almak Elazığ’ın Tanıtım Günlerine katkı ve katılımla bu bayrağın Başkentte devamı gelecek, İstanbul, İzmir ve diğer yerlerdeki tanıtımlar daha anlamlı olacaktır.
Bir nostalji yaşayabilseydik…
Tanıtım ses getirmiş olacak ki sırada İzmir var.
Dört günlük tanıtım gününe katılanların sayısı üç yüz binin üzerinde. Başkent1te yaşayan Elazığlıların sayısı da yüz bin civarı. Başkent’teki bütün Elazığlıların etkinliğe geldiği kabul edilse bile gerisi Başkent dışındaki Elazığlılar ve Elazığlı olmayanlar. Demek ki tanıtım bir şeylere vesile olmuş.
Elazığ çok hoş, müziği de, kültürü de, tarihi de, insanı da bir başka. Elazığ bir sevda ve aşk. Ama Elazığ müziğin ritminin kısalığı ve biten folklorun ayak sesi kadar kısa olmamalıdır memleketimize olan ilgimiz. Elazığ özlemlerle ötelenen bir duygu da olmamalıdır. Çünkü Elazığ işlendikçe ışıldayan ve değer kazanan bir madendir, servettir. Elazığ yatırımların, beyin ve sermayenin kendi içinde değer kazanarak tescillendiği markalar şehri olduğu kadar birlik ve beraberliğin daha geniş sivil toplum kuruluşlarının bir çatı altında yer alacağı maddi ve manevi güçtür, gönül birliğidir.
Evet işte TTMK; Tanıtım, Tescil- Patent, Markalaşma ve Konfederasyon ya da 2T ve MK formülü.
Son zamanlarda ülkemizde artan menfur terörist saldırılardan şehit olan Kahraman Yiğitlerimize Yüce Allah’tan rahmet, kederli aileleri ve ülkemize de sabırlar dilerim. Milletimizin başı sağ olsun. Yaşasın zalimler için bu dünyada ve ahirette cehennem!
Yine zamansız felaketin mağduru olan Van’da vefat edenlere rahmet diler, birlikteliğin güzel bir örneği olarak bu felaketin en zararsız bir şekilde atlatılmasını temenni ederim.
BAŞSAĞLIĞI: Ebediyete irtihal eden Sayın Şuay Alpay’ın Amcalarına Allah’tan rahmet, Kendilerine ailesine ve yakınlarına da sabırlar dilerim.

Tüm Yazılar için Tıklayınız