Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 2

  • Kişisel           : 386070

  • Toplam         : 3438189

Köşe Yazarı › Yücel CAN › ELAZIĞ BAŞKENT’TE
6016 kez okundu
09/05/2013

Yücel CAN / ELAZIĞ BAŞKENT’TE



Günler geçtikçe takvimin yaprakları adeta bir yarışın başlamasını haber verircesine adım adım Başkent’te Elazığ Tanıtım Günlerine yaklaşıyor gibi. Ve geride sayılı günler kaldı.

Daha şimdiden Harput’un her tondaki rengi, ahengi, o güzel manevi havası; tarihin ilk günü kadar eski olan Keban’ın yeraltı zenginliklerinin Fırat’la birleşen berraklığı ve Çırçırla yükselen şırıltısı, sohbete anlam katan güzel sayfiye beldesi Ağın’ın lezzetli leblebisinin görüntüsü, tadı ve çeşitliliği ile yılın her gününde her derde deva olan Baskil’in kaysısı, her mevsimin güzelliklerini içerisinde barındıran şirin Sivrice’nin Hazar Dağı ve Gölü, dillerden dillere dolaşan bakırı ile meşhur Madenin güzel türküleri, tarihi dokularının izleri silinmeyen Palu’nun Muratla hayat bulan bereketli vadisi, ulaşımın kalbi olan Kovancılar’ın gelişerek herkesi kucaklayan ayak sesleri; verimliliği, çeşitliliği ile Karakoçan ile anlam bulan Peri Suyunun şırıltısı, Hollanda’nın Lalesine şapka çıkartan Arıcak’ın renga renk ters lalesi, ünü dünyaca bilinen Kutsal Belde Safa ile Merve’nin türabı, sarayların, köşklerin vişne rengi ile albenisi olan mermerin nazarı… Başkent’e gelmeden kendini hissettirmeye başladı bile…

Allah’ım bu ne güzel, imkân ve lütuf…

Çok geç de olsa onlarca mirasın, kültürün temsilcisi Elazığ, Başkent’te. Harput’n o engin ve derin nefesi, Mamuret-ül Aziz Başkent’te.

Her karış toprağı ile tarihten çok şeyler fısıldanacak tarihin silinmez sahifelerinde camiler, medreseler, türbeler, müzeler, mağaralar, dabakhaneler, şifahaneler, kaplıcalar kim bilir daha neler anlatacak neler…

Hatırlıyorum da Elazığspor’un Süper Lige çıktığı geçmiş yıllardaki o sene Ankara-Kızılay Bordo Beyaz ile Çayda Çıraya gönül açmıştı. Başkent AKM’ de ülkemizin kol kola, omuz omuza görüntüsü delilo, avreş, çayda çıra ile mumların aydınlığı ile ışıklar bir başka şekilde aydınlatacak gönülleri, Kömürhan’dan Harput’a bir başka okunacak türküler…

Unutulan gelenekler bakırcılık, dokumacılık, halıcılık ile sekiz köşeli şapka, şalvar, yumurta topuk-sivri burun ayakkabılar ile meziyetler sergilenecek Elazığ için…

Gönüle hitap eden bu iklim gömbe, sırın, Harput Köfte, dolangel(r)-dilberdudağı- gül tatlıları, güveç, mukaşşerli bulgur, kurutlu çorba, pestilli yumurta, çiğköfte… ile damaklar bir başka zevk alacak, ağızlar bir başka tatlanacak.

Ha pestilli yumurta denilir de pestil, orcik, öküz gözü- boğazkere- hatun parmağı üzüm, çedene, şekerli leblebi… hiç unutulur mu?

Evet dondurması ile meşhur ilimiz K.Maraş’tır, ama Vişne Dondurmasının damak zevkinin en güzel bir şekilde verilerek en ziyade bir şekilde ikram edilen ilimiz ise Elazığ’dır. Daha bunun gibi birçok ürünümüz görücüye çıkmalı, tanıtımı yapılmalıdır. Keban, Çırçır da unutulmamalıdır. Balık değişik şekillerde vitrindeki yerini almalıdır.

Bu kadar mı?

Elbette değil.

Eğitim, kültür, sanat, folklor, turizm, sanayi, tarım, hayvancılık, yeraltı kaynakları ve ulaşım adına ne varsa her şeyin Elazığ adına tanıtımı yapılmalıdır.

Çünkü Başkentte her ilden, hatta değişik devletlerden değişik insanlar var. Ve AKM de bu anlamda rağbet görüyor.

İlklerde, enlerde, özelliklerde, güzelliklerde, farkındalıklarda her ne varsa Elazığ adına sergilenmelidir.

Harput’un ölü bir şehir olmadığı inanç turizmi ile anlatılmalıdır.

Elazığ’a ait olan Elazığlı ile kaim ve anlamlı olduğuna göre!

Elazığlı ilim ve din adamları, sanatçılar, kültürün mirasçıları, tarihte unutulmayanlar, Kurtuluş Savaşında- Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Yemen’de, Elazığ’ın yetiştirdikleri, Elazığlı olanlar, sanat, spor, iş dünyasında her kim ve ne varsa Elazığ adına anlatılmalıdır.

Gakkoş'un da Elazığ’n bir simgesi olduğu anlatılmalıdır. Sindire sindire, bıktırmadan, usandırmadan, sevdirerek, sınırlı zamanı en verimli bir şekilde kullanarak bu fırsat çok iyi bir şekilde değerlendirilmelidir.

Amaç tanıtımsa harfiyen gereği yapılmalıdır. Bu anlamlı organizasyonun sivil toplum kuruluşu olan Ankara’daki Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı ve Elazığ Kültür Derneğine, başta Başkent’te yaşayan herkesin ve gönüllü kuruluşlarımızın el birliği ile desteği ile bu günler bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Çünkü bu bir görevdir.

Yine Elazığ Valiliği ve Belediyesi tarafından da katılımın ve desteğin tabiri yerinde ise gümbür gümbür bir şekilde Başkent’e akın etmesi sağlanmalıdır.

Yeterli mi? Tabii ki hayır. Başkent dışındaki Elazığlılar, dernekler, vakıflar, sivil toplum kuruluşları, hatta ülkemiz dışındaki Elazığlılar da aktif bir şekilde bu ciddi organizasyona destek vermelidir.

Elazığ ve ilçelerimiz kendine ait her ne varsa Başkent’e, AKM’ ye getirmelidir.

Herkesin Ben ne yapabilirim ile Beni ön plana koyduğu, ama kibir ve menfaat adına Benden öte Bizim, Hepimizin kelimelerin özenle daha çok kullanıldığı ve anlam kazandığı bir organizasyon samimiyetin de gereği olarak daha başarılı ve kalıcı olacaktır.

Unutulmamalıdır ki tanıtım birkaç güne sığan faaliyetler zinciri olsa da etkisi geniş, çok yönlü getirileri olan ve zamanı sınırlı olamayan bir organizasyondur. Hatta gecikilen ve yıllardır yapılamayan birçok işin de başlangıç anahtarıdır.

Tüm Yazılar için Tıklayınız