Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 1

  • Kişisel           : 386089

  • Toplam         : 3439062

Köşe Yazarı › Yücel CAN › UHUT’TA
6462 kez okundu
02/11/2012

Yücel CAN / UHUT’TA


Kâinatta yaratılan her bir şeyin ayrı ayı anlamı ve önemi vardır. Hiçbir şey başıboş yaratılmamıştır.

Kâinatın adeta efendisi olarak yaratılan ve en mükemmel bir şekilde tezyin edilen sanat eseri insandır. Ve her insan bir değerdir.

Hiçbir şey başıboş yaratılmadığı gibi insan da amaçsız bir şekilde yaratılmamıştır. Bazen insan veya kâinattaki herhangi bir şey çok özeldir, güzedir. Bazen de var olan potansiyel geliştirterek daha güzel ve arzu edilen bir noktaya getririlebilir. Dolaysıyla yaratılan en basit bir şey çok sanatlı ve anlamlı olabildiği gibi bazen de değer verilmeyen herhangi bir şey de vazgeçilmez bir unsur olabilir.

Bazen kâinatın normal sürecinde her bir varlık normali ve rutini yapar. Bazen de insan başta olmak üzere diğer varlıklar da günün, tarihin ve diğer bilimlerin üzerinde durduğu konu olurlar. Kısaca ya tarih yazarlar ve ya da tarihe yazılırlar.

Sadece insan başlı başına adeta bir saray, şehir, bir alem ve daha keşfedilmeyen sırlarla donatıldığına göre!

Herkesin bir görevi vardır. Kimi kalp, akıldır, kimi de vücudun bir başka uzvu gibidir. Kimse bir tırnağın işe yaramadığını söyleyemez. Ama görevi ile birlikte başkasının da kaderini değiştirmeye talip olanların, mesuliyet, rızanın ne anlama geldiklerinin farkında olması gerekir.

Bundan önce de benden öteki beni enaniyetsiz bir şekilde çok iyi bir şekilde tanımalı, özellikleri, güzellikleri kadar eksikliklerinin de farkında olmalı, birçok yönden kendini değiştirme ve gelişime açık hale getirmelidir.

Dahası var. Kendini, insanları sevmeli, duygu yüklü sevgi dolu, merhametli, adaletli, kanaatkâr, samimi, doğru, dürüst olmalıdır, ufku da geniş olmalıdır. Yani vizyon ve misyon sahibi, ilkeli, vakur, olmazsa olmaz prensipleri olmalıdır.

Hep diyoruz; bir şeyler olmak için değil, bir şeyler yapmak için bir şeyler talip olunarak, makamların büyüsüne kapılan değil; makamların vesilesinde insanlığı yüceltmelidir.

Sahi ben de varımdan önce ben kimim, matlubuma layık mıyım, verilen görevi yapabilir miyim sorularına cevap arayanlara kaç kişi parmak kaldırır ki?

İşte bunlara gönül rahatlığıyla cevap verenlerin yolu ve bahtı açık olsun. Bu sorularla muhatap olanların hissettikleri ağırlıklar varsa Allah yardımcıları olsun, bu başlangıç da iyidir diyerek motive etmek lazım. Ama insanlığa hizmet etmekten öte başka emellere ulaşmak derdinde olanlar da varsa…

Uhut Savaşı belki fiilen bir defa oldu ama hep devam ediyor. Sayfalar yazmak, günlerce konuşma gerekir Uhut’u. Hani güncelleştirerek anlatmak gerekirse önce lideri dinleyerek, daha sonra da ganimetin büyüsüyle talimatlar göz ardı edilmemiş miydi, bir yandan her şeye rağmen canını feda edenler varken, diğer yandan çıkarını düşünenlerin hali Uhut’un mağlubiyet sebepleri değil miydi?
Uhut… Sözünde durmama, davasının azametine çıkarın ön plana geçmesi, bir yandan insanlık ve hakikatler için bile bile ölümü tercih edenler, diğer yandan ganimeti ölümden öte kıymetli görenler. Sevgililer Sevgilisininin dökülen dişlerinin muhatabı düşmanlar kadar, ganime tein büyüsünde kaybolanlar değil miydi?

Bedrin Aslanları, Uhutla gölgelenmiş, Hendek ile sınır çizilmişti tarihin kahraman olduğu kadar geniş ufuklu O mümtaz Şahsiyetlere. Yani Bedir de, Uhut da, Hendek de çok iyi okunmalıdır çok. Uhutt’a kendini gören ve Uhut’u okuyan bir göz ve gönül kayde değer notlar bulur kendisine.

Şeytanı başka bir yerde ve değişik kisvelerde, Firavunu tarihte, Hüsnü Mübarek’in zulmünü Mısır’da aramaya gerek var mı?

Görmek istenirse insan sevgisi ile yanan Mevlana da Biz, benden öte ben ile yanan Yunus da Biz, vatan ve milleti için kılıçtan öte kalem ile bayrağa kan ve temizliğin sembolünü veren istiklalin sesi Mehmet Akif de … Biziz. Onlar sadece hakikatin bir noktada başka şekildeki tezahürüdür, temsilidir.

Hastalığın teşhisi doğru konulmalı, tedavi planı doğru olmalı, reçete hastaya şifaya vesile olan kapı olmalıdır. İşte aynı teşhis, tedavi ve reçete burada da geçerlidir. Yanlış tanı ile tedavi de, reçete de ilaç değil, zehir olur.

Bazıları tecrübeyi ve bilgiyi çok iyi pazarlarlar. Ama insana hizmetin cimriliği olmaz. Tecrübeyi paylaşma da insanlığa hizmetin ta kendisidir. Tecrübeyi tecrübe etme hastalığını yaşamadan hakikatlerin adresi insan başta olmak üzere kâinatta hizmetteki tecrübe sahiplerini de can kulağıyla dinlemek gerekir.

Kendini bilmek insanlığı bilmektir, halka Hak için hizmet etmek hayatın anlamı ve sonsuz hazzıdır.

Her ne yerde ve makamda olunursa olunsun, en güzel makam olan insanlık ve haysiyet makamında değişik yönlerden hizmet edebilmek. Bir şeyler olmak için değil; bir şeyler olmak için, insana hâkimiyeti değil, hizmeti kendine bir borç bilerek…

Bedenen ölse bile geride bırakılan ölümsüz bir miras, hoş bir sada fani olan dünyanın, varlıkların ebedileştirilmesidir.

Tüm Yazılar için Tıklayınız