Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 1

  • Kişisel           : 386020

  • Toplam         : 3435295

Köşe Yazarı › Yücel CAN › DİLİ CAN
6689 kez okundu
12/08/2010

Yücel CAN / DİLİ CAN


Şekilden Öte, insan olmanın ne anlama geldiğinin farkında olan bir insanlık,

Terörü telin ederek hiçbir zaman can çekiştirilmeyen bir insanlık,

Kendini tanıyabilmek, adına her şeyin bir kuralı belki de yasası, anayasası var. Aynı şekilde bu kuralın asıl sebebinin muhatabının farkında olunan bir insanlık,

Bize ne oldu sorusuna cevap arayarak bir de korkularımız, bencilliklerimiz ve kibrimizin perdesini arayabilecek bir insanlık,

Okuyor, okumalı diyerek başlatılan ufuk turunda seyri alem edecek bir insanlık,
Kardelen misali hayatın en zor şartlarında bile gülerek hayata yeniden merhaba diyebilecek bir insanlık,
Samimiyetle, insanların kalabalıklar içerisinde kendisini yalnız ve güvensiz hissettiği bir ortamda tanıdık bir simaya rastlayarak kendini bile aldatamayan bir insanlık,
Hayatın içinden kimler gelip göçmedi ki bu yalancı dünyadan, kimler ne saltanatlar sürerek veda etmedi ki fani dünyaya fikrinin farkında olan bir insanlık,

Ölümsüzlük duygusuyla bu milleti millet yapan ve farklı kılan değerlerden en önemlisi kalırsam Gazi, ölürsem Şehit inancının farkında olan bir insanlık,
Hayatın durak noktaları hayatın sıkıntıları güzel görüp güzel düşünerek hayattan zevk almakla beraber olmazsa olmaz dostların kardeşane bir şekilde el ele vermesi ile aşılacağı bir dünyada samimi dost ve kardeş belki de yalnızlığın anlamı olan bir insanlık,
Ayakkabı gibi bir nesneyi vesile ederek çocukların gönül iklimine öncelik veren bir insanlık,

Garip(an) varlık ile geldiği yerde gücüne güç katarak gücü elinde bulundurmanın garipliğine aldanmayan bir insanlık,

Şakalar gölgesinde inançları zedelemeyen, gölgelemeyen bir insanlık,

Sesli düşünebilmek korkusuna kapılmadan hizmeti ön planda tutan bir insanlık,

Her şeye rağmen dünyaya yönelik taleplerin zulüm noktasındaki taleplere, dayatmalara, göz boyayan cazibelere aldanmayan bir insanlık,

Yunusça, yaratılanı Yaratandan dolayı hor görmeyen bir insanlık,

Şefkat Kahramanları kucağındaki sıcaklığı unutmayan bir insanlık,

Hassasiyetlerde inatçı olabilmek ama kuralları görmezlikten gelerek bu defa insani hassasiyetlerdeki duyarlılığı yitirmeme adına, değerler, sevgi, hoşgörü, fedakârlık, güvenilirlik, samimiyet ve ilkeli olabilmek için azimle inat eden bir insanlık,

Susmak da…

Susmak konuşmaktır, cevap vermektir, lisanı haldır, arzu haldir, beden dilidir, sessiz çığlıktır feryadı figandır, dahası susmak gazab-ı İlahiyi davettir, sözün bittiği yerdir. Hele hele bize ne oldunun farkında kendini tanıyarak terörü telini şefkat karamanlığını göz ardı etmeden samimiyeti elden bırakmadan Yunusça, ama her şeye rağmen ayakta kalarak hassasiyetlerde inatçı bir şekilde kardelen misali nida eden bir insanlık karşısında hangi güç faniliğin tadını almaz ki?

Susarken de bir şeyler anlatabilmek. Hele bir de mazlumsanız.

Her şey bir değerdir ama en büyük, sönmeyen değer Allah’ın muhatap kabul ettiği yüce varlık olan insanlıktır.

Sadece aynanın karşısında değil, tefekkür aleminde, kalp aleminde duygularımız da insanlık adına can çekişmiyorsa işte o zaman ölmemiştir insanlık. Bedenen hayattan ayrılan değil, asıl hayatta iken insanlıktan uzak kalanlar yaşayan ölü gibiler.

Asıl mesele ne olursa olsun önce insan ve insanlık…

Tüm Yazılar için Tıklayınız