Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 1

  • Kişisel           : 386125

  • Toplam         : 3440778

Köşe Yazarı › Yücel CAN › BÖYÖKŞEHER
6525 kez okundu
09/03/2010

Yücel CAN / BÖYÖKŞEHER



Gündemi gelecekle bağlantılı bir şekilde meşgul eden ve en çok konuşulan konuların başında büyükşehir belediyesi gelmektedir. Bu kavram büyükşehir belediyesi olmaya aday illeri daha çok ilgilendirmektedir.


Bir konu hakkında görüş belirtirken bilgi sahibi olmak insanın doğru bir şekilde karar almasında ve yönlendirmesinde elbette ki çok etkilidir. Doğru ve detaylı bilgi. Konular da adeta insan gibi doğar, büyür, gelişir, amaç doğrultusundaki hayat olumlu ve olumsuz sonuçları doğuracak sıkıntılarla süreç devam eder. Büyükşehir mevzusu da aynen insan gibidir.


Büyükşehir Belediyesi kavramı 1984 yılından itibaren ülkemizde varlığından söz edilen bir kavramdır. Kısmen 12 Eylülde onaylanacak 1982 Anayasasının 127. maddesindeki "büyük yerleşim yerlerinde özel yönetim biçimleri oluşturulabilir" hükmüne dayanılarak büyükşehir belediyeleri kurulmaya başlanmıştır.


Bu anlamda kurulan ilk büyükşehir belediyeleri de İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyeleridir. 1984 yılında çıkarılan 3030 sayılı yasa ile büyükşehir ve ilçe belediyeleri statüleri yeniden belirlenmiştir. Daha sonra 1986-1988 yılları arasında Adana, Bursa, Gaziantep, Konya ve Kayseri olmak üzere beş büyükşehir belediyesi daha kurulmuştur.


1984 ila 1988 yılları arsında kurulan sekiz büyükşehir belediyesinden sonra sekiz ilimiz daha büyükşehir belediyesi statüsüne kavuşmuştur. Bugün itibariyle sayısı on altı olan büyükşehir statüsündeki illerimiz şunlardır: Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Mersin, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Sakarya ve Samsun.


Başlangıçta üç olan büyükşehir belediyesi statüsünde bulunan il sayıları elbette sabit kalmamıştır. 20.08.2010 tarihi itibariyle İçişleri Bakanımızın işaret ettiği üç il olan Denizli, Malatya ve Şanlıurfa da yeni büyükşehir adaylarıdır. Kahramanmaraş, Elazığ, Van ve Trabzon da en büyük diğer büyükşehir aday adaylarıdır.


Aday illerimize büyükşehir statüsü şimdiden hayırlı olsun. Aday adaylarının da durumu süreç işledikçe, değişik bakış açıları yeni kapılar açtıkça, mevzu da giderek daha da olgunlaşmaktadır. Aday adayı dört ilimizin, büyükşehir statüsündeki illerle, aday illerle benzer özelliklerinin olduğu unutulmamalıdır. Hem aday adayların büyükşehir olmasının ciddi sorunları doğuracağından öte gelişimin ve büyümenin adımlarının daha hızlanacağı da bir başka noktadır.


Elazığ açısından durumu değerlendirmek gerekirse; Geçmişten günümüze kadar TBMM nezdinde büyükşehir statüsünde ve büyükşehir olmaya yönelik hizmetlerin yerine getirilmesinde emeği geçen bütün Milletvekillerimize öncelikle teşekkürler.

Bu anlamda 21. Dönemde Sayın Ahmet Cemil Tunç ve o dönemlerde Elazığ için beraber hareket ettikleri Prof. Dr. Latif Öztek’in ve diğer Milletvekillerinin imzasıyla 15.07.199 tarihinde Elazığ İlinde Büyükşehir Belediyesi kurulması hakkındaki kanun teklifinin sunularak Elazığ’ın özellikleri, potansiyeli, neden büyükşehir statüsünde olması gerektiği gerekçeleri ile anlatılarak Akçakiraz, Yazıkonak, Yurtbaşı, Mollakendi, Hankendi Belediyelerinin de dahil edilmesiyle 27.6.1984 tarihli ve 3030 sayılı Kanun hükümlerine tabi Elazığ Büyükşehir Belediyesi kurulması teklif edilmişti.


Mevcut yasa büyükşehir statüsü için belli ki bazı düzenlemeleri gerektirecek. Aksi takdirde nüfus tek başına bir engel olacaktır.
Elazığ’ın Büyükşehir olması ile ilgili olarak ta iki bini ki yıllarından beri konuyu TBMM’nde geçmişte de çalışmış, aynı zamanda bir sosyal hizmet uzmanı gözüyle değerlendirmiş ve bu değerlendirmelerimizi sık sık yinelemiş ve köşemize taşımıştık. Bu anlamda büyükşehir hususunda tutarlı bir şekilde zaman zaman bu konuyu gündemde tutan Bedrettin Keleştimur, Murat kuşçubaşı başta olmak üzere Günışığının ve Elazığ’ın duyarlı Kalemlerine de teşekkürü unutmamak lazım.


Gönül elbette ki komşularımız olan Diyarbakır, Malatya ile beraber Elazığ’ın da büyükşehir olmasını istiyor.
Büyükşehir olacağız demekle büyükşehir olunmuyor. Büyükşehir olabilmek için öncelikle teknik şartlar gerekmektedir ki şartlar, özel durum ve kriterlerin değiştirilmesi ile mevcut sıkıntılar, aşılabilir, ıslah edilebilir, uygun hale getirilebilir.

Bu arada dikkat çeken bir nokta diğer illerde daha şehre belli bir mesafe varken ilin kimliğini belirten tabelalar dikilmişken, kendimi bildim bileli Elazığ İl merkezine girerken, Elazığ’a girişin işareti olan tabela hep yerinde durmaktadır. Yani büyükşehir olmak için ön çalışmalar da yapılmalıdır.


Önemli diğer bir nokta mevcut potansiyeli, özellikleri, güzellikleri çok iyi bir şekilde değerlendirerek, ilin cazibesi arttırılarak aynı zamanda tanıtım alanında da ilerlemeler gerçekleşebilir. Kuzova Pompaj Sulama Projesi gibi mevcut hizmetlerin hizmete hazır hale getirilmesi…


Bir diğer husus ikinci bir üniversitenin kurulması(Harput), liman başkanlığı, devre tatil gibi yeni cazibe alanlarıyla hizmeti zenginleştirebilmek…


Tabii ki kendimizi doğru bir şekilde ifade edebilmek, asgari müştereklerde ortak hareket edebilmek, kaygı ve beklentilerin ötesinde davranarak suçlayıcı- kırıcı ifadelerden, yıkıcı eleştirilerden öte birleştirici, bütünleştirici ve yapıcı eleştirilerde adeta insana hizmette yarışabilmek. Galiba en çok ilerleme sağlanabilecek alan bizzat insanın ta kendisidir.

Yani büyükşehir olmak istemekle ve sadece sınırsız bir şekilde eleştirmekle büyükşehir olunmuyor. Bü(ö)yü(ö)kşehi(e)r –böyökşeher ifadesini sık sık kullanmakla da büyükşehir olunmuyor. Böyök Çarşı, böyök bina, böyök böyök… diyoruz ama
Büyük düşünemiyoruz. Galiba en büyük sıkıntı da burada…

Tüm Yazılar için Tıklayınız