FIRAT, HAZAR YA DA ELAZIĞ LİMAN BAŞKANLIĞI

Elazığ’ımızın bilinen sorunları var, bilinmeyen sorunları var. Yıllardır yarım kalmış ama hizmete hazır hale getirilmeyi bekleyen projeler var. Bölge şehri, birçok alanda cazibe merkezi olan Elazığ’ımızın gelişmeye, değişmeye müsait potansiyeli, özellikleri ve güzellikleri de var. İşte cazibe merkezlerimizden bir tanesi de adeta etrafı sularla çevrili Türkiye gibi Elazığ’ımızın su dünyasına yabancı kalmamsıdır. İşte yeni bir cazibe alanı; liman başkanlığı…

Halka hizmet etmek, Hakka hizmet etmektir dedik. Ve hiçbir güzellik yapılamıyorsa güzel bir sözü sadaka olarak söylemek gibi inadına suya yakınlık, ısrarla Elazığ’a liman başkanlığını arzudan öte hak olarak gördük.

Bir kısmımız Elazığ’da deniz, liman mı var ki liman başkanlığı kurulsun dedik. Bir kısmımız mail ve telefona sarılarak bilgilendikten sonra ya öyle mi ne güzel olur dedik. Bir kısmımız Elazığ için mangalda kül bırakmazken birden bu konuya nedense yabancı kaldık veya yabancı kalmayı tercih ettik. Bir kısmımız da her nerede ve nasıl olursa olsun gönül güzelliklerini de unutmayarak sadece Elazığ’ımız için değil; ülkemiz, hatta bütün insanlık için maddi ve manevi desteklerini esirgemediler.

Öyle ya biz her şeyi sudan yarattık buyuran Yüce Allah’ın güzel mesajına hiç uzak durulabilir miydi?

Bu hizmet şahsa yönelik bir hizmet değildir. Hayrı, iyiyi, güzeli her kim söylüyorsa baş göz üstüne. Üzgünüm tabiî ki. Arzudan öte bir hakikat olan böyle güzel bir hizmete karşı bu suskunluk niye?

Bu eksikliğin nefsimden olduğunu kabullenerek bu güzel hizmetin memleketime gelmesi için, ülkemin daha müreffeh hale gelmesi için inadına insana ve insanlığa hizmet için anlatmaya durmadan devam. Tıpkı Fırat Üniversitesine yeni bölümlerin açılması, Elazığ’a ikinci üniversitenin kurulması gibi. Çünkü Elazığ’ımız her şeyin en iyisine layıktır. Çünkü Elazığlımız duyarlıdır, gönlü hoştur, vurdumduymaz değildir, ruhu zengindir. İnanıyorum ki liman başkanlığı ile ilgili olarak kafalar ve zihinler şimdi daha nettir. Ve inanıyorum ki kişiler, sivil toplum kuruluşları, siyasiler ve herkes bu konuya daha duyarlı davranacaktır.

Liman başkanlığı sadece denizlerin, limanların olduğu yerler için geçerli olmadığını tekrarlama ihtiyacını yineliyoruz. Bitlis Tat-VAN örneği ve liman başkanlığının bu iki ilimize kazandırdıklarını anlatmıştık…

Bir kere Bitlis için geçerli olan su kültürünün geliştirilmesi ve turizmin canlandırılması Elazığ için de geçerlidir. Liman başkanlığının kurulması için altyapı ve şartların yeterliliğine gelince;

Elazığ, akarsu ve su potansiyeli itibariyle zengin potansiyele sahiptir. Fırat Nehri, Doğu Anadolu’nu en önemli suyudur. Üstelik nehir üzerinde kurulu Keban Baraj Gölü elektrik üretimi ve balıkçılık için oldukça müsait imkânlara sahiptir. Keban Baraj Gölü, Atatürk Baraj Gölünden sonra en büyük yapay göldür. Doğal göller itibariyle de ülkemizin dördüncü sırasındaki gölümüzdür. Baraj Gölü dışında da nehir üzerinde ve Çırçır’da ihracata bile dayalı balıkçılığın yapıldığı unutulmamalıdır.

Murat, Munzur, Karasu ve Peri sularının birleşmesinden meydana gelen Fırat Nehri ve üzerindeki baraj gölleri, su dünyasının Mezopotamya ovalarından geçip Basra Körfezine dökülen uzun yolculuğu. Keban Baraj Gölü ile değişen iklim ve değişen yüz Çırçır bile bizlere birçok şey anlatmıyor mu?
Karasu ve Murat’ın Kardeşi olan Fırat üzerinde önemli bir diğer baraj gölü de Karakaya Barajıdır. Baskil’den Malatya’ya da feribotla suyoluyla ulaşım sağlanmaktadır. Baskil’den Malatya’ya giderken batan teknedeki can pazarı ve vahim tablo yıllar geçmesine rağmen hafızalardaki canlılığını hala korumaktadır.

Gölcük diye bilinen Hazar Gölü de Doğunun Bodrumu, Yalova’sı, sayfiye bölgesi, bölgenin adeta can damarıdır. Efsanesiyle, güzelliğiyle, bir zamanların mavi bayrağının dalgalandığı bir başka dünyadır. Hazar Baba ve Mastar Dağları arasına sıkışmış tektonik bir göl olan Hazar kaba sığmıyor sanki. Hazar, kendine has sosyal tesisleri, plajları, su sporları… Bu haliyle bile başka bir dünyadır Hazar. Bir de keşfedilmeyen tarafı vardır bir zamanların Mavi Bayraklı Hazar’ın…

Cip Baraj Gölü de Elazığ’ın narin gölü ve gülüdür. Bitmedi sulama amaçlı göller, Elazığ ve Elazığ’a komşu akarsular, barajlar… Fırat-Keban Baraj Gölü, Hazar, Karakaya, Kral kızı ve Özlüce. Sadece bunlar mı Elazığ’ın su potansiyeli. Elbette hayır.

Dünyanın yarısından çoğu nasıl akarsu ile kaplı ve Türkiye’nin üç tarafı denizlerle kaplı ise Elazığ’ın da etrafı sularla çevrili olduğu hava da daha güzel bir şekilde görülmektedir. İşte su kültürünün geliştirilmesine paralel olarak su potansiyeli ile göz dolduran bir Elazığ.

İkinci maddeye gelince feribot sayısı ki bu sayı Tat-VAN’da iki taneydi. Ya Elazığ’da kaç feribot var dersiniz?

Karakaya Baraj Gölünde Elazığ- Malatya arası çalışan feribot sayısı üç, Çemişgezek- Elazığ arası çalışan feribot sayısı iki, Pertek- Elazığ arası çalışan feribot sayısı üç, Ağın-Keban-Elazığ arası çalışan feribot sayısı iki. Yani feribot sayısı on adet. İki sayısının beş katı kadar.

Kısaca geniş ve zengin kaynaklara sahip suyu, Karadeniz ve Marmara’yı aratmayan giderek köklü bir hale gelen balıkçılıkla ülkemiz gibi geniş ve zengin kaynaklara sahip ama bir türlü gelişmekten öteye gidemeyen bir Elazığ…

Yakın komşumuz Tat-Van’daki değişiklikleri, hizmetleri kısaca anlatmıştık. Peki, liman başkanlığı Elazığ’a neler getirecek acaba? İşte sadece birkaç başlık…

Vapur taşımacılığı, tersane, tekne imalathanesi, su ürünleri imalathanesi, balıkçılığın arzu edilen bir şekilde daha fazla gelişmesi, suların güvenliği ve temizliği, turizm ve tanıtım, suya olan yabancılığın ortadan kalkması, varlık içinde yokluk çeken su dünyasındaki hizmetlerin çeşitliliği, örneğin yüzme tesislerinin kaliteli bir şekilde artması... Bitmedi.

Yelken, kürek, kanu, yüzücülük alanında ulusal ve uluslararası faaliyetler, su ile ilgili meslek lisesi ve yüksekokullar, denizcilik meslek lisesi ve meslek yüksek okulu gibi. Daha başka.

Gemiadamı denilen ara eleman kursları sonrası dünyanın her yerinde geçerli olacak belge ile su üzerindeki araçların değişik yerlerinde çalışma. İşte yeni bir iş sahası. Daha neler neler…

Bu haklı talebe biraz uzak kalınması üzdü ama. Doğrusu Elazığ Valiliğimizin Elazığ’a liman başkanlığının kurulmasını talep etmesi de hem sevindirdi, hem de daha fazla ümitlendirdi. Nasıl sevinmeyelim. Bir ilin temsil makamı, en büyük mülki idare amir bu işe evet diyor evet!

Haydi, Ağınlılar, Kebanlılar, Baskilliler, Sivriceliler, Çemişgezekliler, Pertekliler, sivil toplum kuruluşları, Elazığlılar, suyu can-hayat görenler… Haydi!
İsmi ister Fırat, ister Hazar, isterse de Elazığ olsun fark etmez. Ama Elazığ’a liman başkanlığı kurulsun.

BAŞSAĞLIĞI: İpekyolu Derneği Genel Sekreteri Sayın Cengiz Taş’ın vefat eden eniştesine Cenab-ı Allah’tan rahmet, kendilerine ve yakınlarına da sabırlar dilerim.