Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 6

  • Kişisel           : 386028

  • Toplam         : 3435663

Köşe Yazarı › Yücel CAN › İKİNCİ ÜNİVERSİTE
7448 kez okundu
04/08/2010

Yücel CAN / İKİNCİ ÜNİVERSİTE


Üniversiteler, sadece eğitim ve öğretim merkezleri değildir. Bunun dışında değişik alanlarda kaliteli eleman yetiştirmek, kültürel, sosyal, ekonomik gibi alanlarda, ülkenin kalkınmasına ve gelişmesine katkıda bulunmak, kamuoyu oluşturmak da üniversitenin görevleri arasındadır. Aslında üniversiteler birkaç cümle ve satıra sığmayacak kadar dar kapsamlı bir ifade değildir.
Karanlık dünyanın lambasıdır, şehirdir, vitrindir, cehaletin- hastalığın ve geri kalmışlığın panzehiridir üniversiteler.
Her şeyin bir başlangıcı, tarihi vardır, üniversiteler de. Çok geniş ve satırlarla ifade edilemeyecek bir ifadedir üniversiteler demiştik ya!
Üniversitelerin tarihini, yerini, alanlarını konuşmanın ötesinde gelelim Cumhuriyet Dönemine.
1923 yılında yükseköğretim alanında tek üniversite İstanbul Darülfünun, 1933’de TBMM Darülfünunu kaldırarak İstanbul Üniversitesini kurmuştur.
1923-1924 eğitim-öğretim yılında 1 üniversite, 307 öğretim elemanı ve 2914 öğrenci ile başladı Türkiye’nin üniversiteler yolculuğu.
1933’te İstanbul Üniversitesi sonrasında 1946 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi ile Türkiye üçüncü üniversitesine kavuştu.
1975 yılında kurulan Fırat Üniversitesi ve 1981 yılında kabul edilen 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile yükseköğretimde yeni bir başlangıç oluşturulmuştur. 1982 yılında 8 yeni üniversite daha kurularak üniversite sayısı 27’ye yükseltilmiştir. ülkemizde 94’ü Devlet, 36’sı de vakıf üniversitesi olmak üzere 130 üniversite sayısı sabit bir şekilde durmamaktadır tabi ki.

Her ilde üniversite olması tartışıla dursun, Cumhuriyetin kurulduğu zaman Türkiye’de sadece İstanbul’da üniversite varken bugün her ilimizde üniversite bulunmaktadır. Hatta bazı illerimizde birden fazla üniversite bulunmaktadır.

Ülkemizde 94 devlet, 45 vakıf üniversitesi olmak üzere 139 üniversite bulunmaktadır. Yeni açılan yedi üniversite bu ihtiyacın illerle sınırlı olmadığını göstermektedir. İşte en son kurulan üniversiteler;

Mersin’de Mersin Eğitim Vakfı tarafından Toros Üniversitesi, İstanbul’da Medipolitan Eğitim ve Sağlık Vakfı tarafından İstanbul Medipol Üniversitesi, Konya’da Gevher Sultan Eğitim Araştırma Kültür ve Sağlık Vakfı tarafından Mevlana Üniversitesi, Konya’da Konya Ticaret Odası Eğitim ve Sağlık Vakfı tarafından KTO-Karatay Üniversitesi, Kayseri’de Kayseri Yükseköğrenim ve Yardım Vakfı Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, Ankara’da Turgut Özal Düşünce ve Hamle Vakfı tarafından Turgut Özal Üniversitesi ve Ankara’da Türk Eğitim Derneği Yükseköğrenim Vakfı tarafından TED Üniversitesi adıyla yedi vakıf üniversitesi kurulmuştur.

Üniversiteler ve misyonları tartışma götürmez elbette. Her ilde üniversite var ve sayıları da artmalı. Bir il var ki dün olduğu gibi bugün de birçok alanda olduğu gibi eğitim ve kültür alanında adeta bir cazibe merkezi, bölge şehri ve üniversite şehridir. Elazığ….

Tarihin her döneminde Elazığ, eğitim ve kültür alanında kendinden söz ettirmiştir. Cumhuriyet öncesinde Elazığ yöresinde ipekçiliği geliştirmek ve üretimi sağlamak amacıyla 1909 yılında hizmete açılan Darulharir, 1922 yılında teknik eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulan Elaziz Nafia Fen Mektebinin 1926 yılı sonunda Ankara’ya nakledilmesi üniversite adına ilk akla gelen konulardır.

Cumhuriyet Döneminde 1942 yılında eğitim alanında başlayan faaliyetlerin ürünü olarak 1967 yılında Elazığ Teknik Okulu öğretime başlamıştır. 1975 yılında Elazığ, Fırat Üniversitesi (F.Ü) bünyesinde kurulan Veteriner Fakültesi ile Cumhuriyet Döneminde Üniversite Şehri olmuştur.

Fakülte, Yüksekokul, konservatuar derken bugün Fırat Üniversitesi birçok ilke ve başarılara imza atmıştır. Sosyal hizmetler, sağlık idaresi… gibi bölümlerle yeni bölümler açan ve kendisini yenileyen Fırat Üniversitesi ilden, bölgeden öte ulusal ve yurt dışından tercih edilen bir üniversite olmuştur. Ancak bugün Elazığ’da ikinci bir üniversite adeta bir ihtiyaç haline gelmiştir. Aslında bugün birçok ilçemizde üniversiteye ait okulların olması bunun en basit bir örneğidir.

Ve 2002 yılından beri akla uygun, gönlün de istediği bir şekilde Elazığ’a bir ikinci üniversite konusunu ifade etmeye çalıştık, çalışacağız da. Adı ister Harput, Hazar olsun, ister de başka bir isim. İster devlet, ister vakıf olun ama Elazığ’da ikinci bir üniversite olsun. Çünkü Elazığ ikinci üniversiteyi hem istiyor, hem de hak ediyor. Sözün özü Elazığ’a ikinci bir üniversite…

Tüm Yazılar için Tıklayınız