Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 2

  • Kişisel           : 386048

  • Toplam         : 3437001

Köşe Yazarı › Yücel CAN › CANDAN ÖTE
5945 kez okundu
02/11/2010

Yücel CAN / CANDAN ÖTE



Çocuklar, candan öte varlıklarımız, benden öte her şeyimizdir.
Eve, aileye canlılık katan yavrularımız kısaca sanki her şeyimizdir.


Evladınızın evinizden ayrıldığı gün, askere gittiği zaman, evlendiği zamanın doldurulmayan boşluğu bir düşünsenize!


Başımızı döndüren çocuklarımızın içerisinde bulunduğu dehşet verici manzaralar, havaların soğuğuna paralel olarak insanın kanını donduran çocuklarımızın içerisine düştüğü çirkin ve rahatsız edici manzaralar.


Söyleyin ha candan öte sevdiklerimiz çocuklarımız, gençlerimiz neden bu kadar sokağa, kötü alışkanlıklara ve kötü kişilerin acımasız emellerine terk ve teslim edilmiş!


Her geçen gün kaybolan çocuk sayılarının artması, sokakta endişelerin doruğunda titreyen mahzun ve mazlum çocuklar.
Öyle ya onlar benim çocuğum değil bana ne, benim çocuğum sıcak bir evde başkaları neyime lazım, benim ve çocuklarımın karnı tok aç olanlar benim neyime mi diyeceksiniz.


Ha yok yok. Bir gün bir şekilde bu sıkıntılar benim çocuklarıma sıçrarsa, çantalar kollar ve bedenle beraber sürüklenince, aç ve merhametsiz bir bıçağa maruz kalınca mı toplumun vicdanı harekete geçecek.


Yoksa Ömer misali Fırat kenarında kurda yem olan koyunun adaletinden kendini mesul hisseden şefkati, muhabbeti, adaleti, vefayı, sevgiyi öldürmeyen şuurlu bir şekilden öte insanlık olmazsa olmazlarımızdan mı olmalı.


Sakın bu bir ajite ve duyguların sömürüsü olarak algılanmasın ve de önyargıyla değerlendirilmesin lütfen!.
Kötülük ve kötü alışkanlıklar değişik kisveler içersinde mesafesiz bir şekilde kol geziyor.


Eskiden özel okullarda, ekonomik durumu iyi aile çocuklarında uyuşturucu kullanımı yaygındı. Ama şimdi ise durum çok farklı. Özellikle varoş kesimlerinde, yarı kentsel alanda, tahminlerden uzak yüksek bir oranda artık eroin türü madde kullanılıyor.


Eskiden eğilim daha çok tiner-bali gibi uçucu maddeler şehir merkezlerinde görülüyordu, varoşlarda pek görülmüyordu. Şimdi ise varoşlarda kullanılıyor. Önceleri kulüp ve diskolarda eğlence sırasında kullanılan uyuşturucular şimdi ise kafelere kadar inmiş durumda. İşin ilginç olan tarafı da madde kullananların neredeyse yüzde sekseninin aynı zamanda suç işlemesi.

Gecekonduların apartman haline gelmesi ilişkilerin zayıflaması ve aile kontrolünün azalması madde kullanımını hızlandırmıştır. Çocuklar artık daha isyankâr ve kendilerine de kötü model alıyorlar, aileler de bunlara sınır koyamıyor.


Evlatlarımızın hayatın anlamını kavrayamadıkları, dolayısıyla mutlu, huzurlu olmadıkları gerçeği bir sosyal problem olarak varlığını şiddetle hissettirmektedir. Sigara alkol ve uyuşturucu gibi maddelerin kullanımı önceleri yalnızca üniversite öğrencilerinin problemi iken son yıllarda hızla artarak liselerin ve ilköğretim okullarının da problemi haline gelmiştir. Bu durum artık toplumsal bir sorun halini almaktadır. Sigara, alkol ve diğer zararlı maddeleri alışkanlık haline getirerek değişik sıkıntıları yaşayan çocuk, genç, aileleri, kısaca toplumu masraflı, her zaman için tam sonuç alınamayan tedavi edici hizmetler yerine daha sorun ortaya çıkmadan, her yönüyle oldukça ekonomik olan koruyucu ve önleyici hizmet modelini seçerek toplumumuzun bir yansıması olan çocuklarımızı ve yarınlarını her türlü olumsuzluklara korumak, bilgilendirmek ve bilinçlendirmek en rahat ve verimli yol olsa gerek.


Bağımsız, sağlıklı, üretken, güçlü bir ülke yaşlı nüfusla mümkün değildir. Sosyal huzurun ve kalkınmanın en doğru adresi çocuklar ve gençlerdir. Bunun için büyük bir potansiyel olan çocuk, genç ve ailelerimizi kötü ve zararlı alışkanlıklar, tuzaklar karşısında bilinçli ve güçlü kılarak toplumun gelişmesini sağlayacak dişlilerdir. Bu nedenle eğitimli, bilgili, bilinçli, duyarlı ve sorumlu bir gençliği aynı zamanda yarına hazırlamak en doğru bir metottur.

Çünkü çocuklarımız bu ülkenin bugünkü gerçeği ve yarının da gerçek sahipleridir. Bu anlamda en iyi yatırım çocuklara ve gençlere, dolayısıyla ülkeye yapılan yatırımlar ile eş kabul etmek gerekmektedir. Ama önce samimiyet, dürüstlük ve şekilden öte insanlık…

BAŞSAĞLIĞI: Hakkın rahmetine kavuşan Sayın Çetin Özmen’in, Muhterem Babalarına Allah’tan rahmet ve ebedi saadetler, Kendileri başta olmak üzere ailesi ve yakınlarına da sabırlar ve başsağlığı diliyorum.

Tüm Yazılar için Tıklayınız