Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 2

  • Kişisel           : 386124

  • Toplam         : 3440716

Köşe Yazarı › Yücel CAN › Karamsarlıktan Öte
5485 kez okundu
02/03/2010

Yücel CAN / Karamsarlıktan Öte


KARAMSARLIKTAN ÖTE YAPILACAKLAR

İnsanın duymak istemediği, duyduğu zaman da içleri burkan adeta aynaya bakıldığı zaman utancın pençesinde kalpleri mahzun eden, yürekleri burkan mahcubiyetler silsilesinde hayatları zehir olan körpe kuzucuklar, candan ötelerimiz, yavrucaklar, çocuklarımız…

Oyuncakları ile oynaması gereken çocuklar, anne ve babasının kucağında olması gerekenler, okulda olması gereken çocuklarımız neredeler ve hangi sokakta, hangi aldatılmış pembe senaryolarda, kimin hesabına ve servisinde kullanılarak ikram ediliyorlar? Onlar değişik planları, tatil ve eğlence rezervasyonlarını yapamıyorlar, onlar yaz ve kış okullarına gidemiyorlar, onların programları arasında öteler yok, bugün var. Onların en büyük ihtiyacı karın doyurmak gibi görünse de belki de önce sevgi, sonra da yaşamının sürdürebilmek adına aç ve susuz kalmamak…

Çöplerde ekmek toplayanlara, kışın dondurucu soğuğunda, yazın kavurucu sıcağında köşe başlarında veya lambalarda hayat mücadelesi verenlere, ev yerine sokağı kendine mesken tutanlara, sokaklarda taciz ve tecavüzlere, her türlü istismarlara maruz kalanlara, eğitimi yaşamak sayanlara, sevgiden ve şefkatten mahrum kalanlara, hayatı her türlü risklere açık olanlara, lisanı haliyle yokluk yaşayanlara, hele hele kendileri ile çok yakın olduğum ve dünyalarını paylaştığım korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç olanlara, sigara, alkol, eroin gibi bağımlılık yapan diğer maddelerle sokağı mesken edinerek her türlü tehlikeler ve risklerle çocukların ve gençlerin kesin kayıtla ifade edilemediği bir tablo söz konusudur.

Acı da olsa kötüye gidişe dur deme adına, bazı şeyleri dikkate alabilme adına işte altının çizilmesi gereken bazı önemli noktalar:

Bugün Avrupa ülkelerinde uyuşturucu madde kulanım yaşı on ikilere kadar inmiş. Türkiye’de ise bu sınır bu yaşın altına kadar düşmektedir. Türkiye'nin 0-18 yaş grubu nüfusu 28 milyon civarıdır. Genel olarak yaklaşık değerlerle ifade etmek gerekirse; Her üç çocuktan biri istismara uğramaktadır. 9 milyon 500 bin civarında çocuk yoksulluk düzeyinde yaşamaktadır.

Yeşilay’a göre her 10 çocuktan 3’ü sigara kullanmaktadır. Yeşilay’ın yayınladığı bildiride ülkemizde her yıl sigara nedeniyle 200 bin ölümün meydana geldiği kaydedilmektedir. 160 bin tiryakiyle sigara içilen mekânda bulunan çoğunluğu bebek ve çocuk olmak üzere 40 bin kişi yaşamının kaybetmektedir. Sigaraya başlama yaşının 9 ile 10 yaşlarına kadar gerilediğine dikkat çekilen bildiride, alkol kullanma yaşının da 12 ila 14 arası olduğu ifade ediliyor.

İlköğretimde dehşet veren tablo söz konusudur. 12-15 yaş arasında 10 çocuktan 3’ü sigara kullanmaktadır. Doktorlar, sigaranın içerdiği 4 bine yakın zararlı madde nedeniyle birçok hastalığın temelini oluşturduğunu söyledi. Yılda 110 bin kişi ölmektedir. Ayrıca sigara kullanımının Türkiye’ye yılda 15 milyar dolar ekonomik yük getirdiği ifade edilmektedir. Yani sigara, terörden bile beterdir.

10 bin 500’ü pasif içici olmak üzere toplam 112 bin kişi sigara yüzünden ölmüş. Pasif içicilerden bin 500’ünü ise bebekler oluşturmaktadır. Aynı yıl trafik kazalarında ölen kişi sayısının kesin olmamakla birlikte yaklaşık 3 bin olduğundan bahsedilmektedir. Buna göre, geçen yıl sigaraya verilen mağdur sayısı, trafik kazaları sonucunda ölenlerin yaklaşık 37 katına ulaşıyor. Bu çok ciddi bir rakamdır. Pasif içicilerden ölenler bile trafik kazalarında ölenlerden fazla.”

Öyle ki gün yoktur ki medyada sigara, alkol, eroin, kokain gibi bağımlılık yapan zararlı maddelerle ilgili harbeler yapılmasın. İşte günlük yaşamımızda bu konuda medyadaki bazı başlıklar:
''Sahipsiz canavarlar', şimdi de okullu tinerciler', komando yüzbaşı, tinercilerin saldırısında hayatını kaybetti…''

Karamsar olmamak, ancak olumsuzluklara karşı da tedbiri elden bırakmamak gerekir. Nihayet, bugün çok çeşitli problemler ortasında bocalayan çocuk ve gençlerimiz giderek hem kendisi hem de çevresi için problem haline gelmektedir. Evlatlarımızın hayatın anlamını kavrayamadıkları, dolayısıyla mutlu, huzurlu olmadıkları gerçeği bir sosyal problem olarak varlığını şiddetle hissettirmektedir. Sigara alkol ve uyuşturucu gibi maddelerin kullanımı önceleri yalnızca üniversite öğrencilerinin problemi iken son yıllarda hızla artarak liselerin ve ilköğretim okullarının da problemi haline gelmiştir. Bu durum artık toplumsal bir sorun halini almaktadır.

Sigara, alkol ve diğer bağımlılık yapan maddelerin ilk aşamasıdır. Sigara, alkol ve diğer uyuşturucu maddelerin zararları hakkında çocuk ve gençlerin bilgi sahibi olmaları, bilinçli olmaları, bu tür keyif vererek bağımlılık yapan kötü ve zararlı maddelere yönelten sebepler üzerinde durularak bu maddeleri kullanmamaları ve alışkanlık haline getirmemeleri, sağlıklı bir şekilde çocuk ve gençlerin bilinçlendirilmesi spora yönlendirilmesi ile mümkündür.

Sigara, alkol ve diğer zararlı maddeleri alışkanlık haline getirerek değişik sıkıntıları yaşayan çocuk, genç ve aileleri, kısaca toplumu masraflı, her zaman için tam sonuç alınamayan tedavi edici hizmetler yerine daha sorun ortaya çıkmadan, her yönüyle oldukça ekonomik olan koruyucu ve önleyici hizmet modelini seçerek toplumumuzun bir yansıması olan çocuklarımızı ve yarınlarını her türlü olumsuzluklara karşı korumak, bilgilendirmek ve bilinçlendirmek gerekir. Çünkü çocuklarımız bu ülkenin bugünkü gerçeği ve yarının da gerçek sahipleridir. Bu anlamda en iyi yatırım çocuklara ve gençlere, dolayısıyla ülkeye yapılan yatırımlar ile eş kabul etmek gerekir.

Peki yeterli mi, ya başka?

Tüm Yazılar için Tıklayınız