Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 6

  • Kişisel           : 406379

  • Toplam         : 3532632

Köşe Yazarı › Ahmet ÖZYANIK › AİLE “YİNE!..., YENİDEN!...”
20648 kez okundu
17/10/2022

Ahmet ÖZYANIK / AİLE “YİNE!..., YENİDEN!...”


Sayın Cumhurbaşkanımız, ailenin korunması ve güçlendirilmesi gerekliliğini, karşılaşılan hain niyetler
ve çalışmalar üzerine yeniden gündeme taşıdı...
Muhtemelen, yeni dönem siyasetinin, aile kurumuna taraf olanlarla aile kurumu bir yana aile
kavramına bile saygısı olmayanlar arasında geçeceğe benziyor.
Başta ABD olmak üzere pek çok ülkede de iç siyasetin, ekonomi veya dış politika üzerinde değil de
“aile” odaklı geliştirilmesi, üzerinde önemle düşünülmesi gereken bir durumdur, şüphesiz.
Anayasamıza göre aile, toplumun temelidir.
Temelleri sağlam olmayan bir yapının uzun süre ayakta kalamayacağı nasıl gerçekse, aile yapısı
sağlam olmayan toplumların da yıkılmaya mahkum oldukları, inkar edilemez bir gerçektir.
Üzülerek ifade etmek gerekir ki, günümüzün sosyal medya ve diğer iletişim araçlarından en çok
etkilenen kesimi, toplumumuzu bu zamana kadar ayakta tutan gelenekçi ailelerdir.
Türkiye düşmanı dış ve iç odaklarca estirilen modernleşme ve liberalleşme rüzgarları ile birlikte son
dönemlerde gençlerde ortaya çıkan “meydan okuma” kültürü, sadece iktidarı değil, aynı zamanda,
aile, okul ve toplumsal değerlerimizi de hedef almış durumdadır.
Keza, ülkemizde yoğun olarak gerçekleştirilen “cinsiyetsizleştirme” ve “aile olma arzusunun yok
edilmesi” çalışmaları ise hepimizin üzerinde titizlikle düşünmesi gereken bir felakettir.
Yıllar önce Ürdün’ün başkenti Amman’a gittiğimde bize Lut Gölü ve çevresini gezdirmişlerdi.
Orada, halk arasında zaman zaman söylenen “üzerimize taş yağacak” sözünün ne anlama geldiğini,
hayret ve ibretle gözlemlemiştim.
Tam da bu zamanda adeta Lut Peygamber’in (a.s.) kavmiyle girdiği savaşı yaşıyoruz gibi.
Bilindiği üzere, Macaristan’da ve İtalya’da yapılan seçimleri aile taraftarları kazandı.
Ne garip ve acı bir durumdur ki, “normal olanın anormal olana galibiyetinden, başarısından” sevinir
duruma getirilmişiz.
Çok şükür ki, Türkiye de, bu tehlikeyi geç de olsa fark eden ülkelerden biri durumundadır.
Kanaatimizce bu noktada yeni bir Aile Stratejisi ve Politika Belgesi’ ne ihtiyacımız olduğu kesin.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından duyurulan bu hedef, aile kurumuna inanan ve önem veren tüm
toplum kesimleri tarafından desteklenmesi gereken siyaset üstü ve milli bir meseledir.
“Aile” aynı zamanda “hane” ile var olan ve yaşayan bir müessesedir. Bu gün Devletin, bu anlayışla ve
TOKİ eliyle başlattığı sosyal konut hamlesini, evlenen tüm gençlerimize, hanelerinde mutlulukla
yaşayacakları “aile konutu” nu hediye ederek taçlandırmalıyız.
Hiç şüphesiz, yeni evlenen gençlerimize, gelirleri ile taksitlerini ödeyebilecekleri aile konutları
sağlama uygulaması, uygulanabilir bir tedbirdir.
İşsiz ve geliri olmayan gençlerimizin taksitleri de, işe girdikten ya da gelir sahibi olduktan sonra
başlatılarak, aileye mali yük getirilmemiş olur.
Keza, ailede çalışan bireyi olmayanlara istihdamda öncelik verilmesinin de teşvik edilmesi, başka bir
tedbirdir. Böylece her haneye bir şekilde para girecek ve aile varlığı, ekonomik sebeplerle sarsılmamış
olacaktır.
Aile kurmayı özendirme ve mevcut aileleri güçlendirmeye yönelik ekonomik tedbirlerin yanı sıra,
sosyal ve psikolojik tedbirlere de ihtiyaç vardır.
Ancak önemle belirtmek gerekir ki, bu tedbirlerin yapısal, hukuki, mali ve insan kaynağı altyapısı
oluşturulmadan başarılı bir sonuç elde edilmesi mümkün değildir; pansuman tedbirler olarak kalır.
Pansuman tedbirler, yaraları kapatır, görünmez hale getirir, ancak, iyileştirmez.
Bu gerekliliklerden dolayı,
Aile Stratejisi ve Politika Belgesi;
- Kapsayıcı olmalıdır.
- Katılımcı olarak hazırlanmalıdır.
- 2030 ve 2050 vizyonuna sahip olmalıdır.
Bu bağlamda, öncelikler belirlenmeli, uygulama araçları yasal zemine dayandırılmalı, ölçülebilir
hedefler ortaya konularak, sürekli olarak izlenmeli ve iyileştirilmelidir.
Kısaca yeniden belirtmek gerekirse,
Türkiye, güçlü aile yapısı ile bu günlere gelmiştir.
Gelecekte de var olmak istiyorsa, aile yapısını korumak ve güçlü tutmak zorundadır.

Tüm Yazılar için Tıklayınız