İlahi Mukaddes Kitaplardan Tevrat ve İncil’in ilk ayetinin ne olduğu konusunda değişik bilgiler ifade edilirken en son inen İlahi Kelamullah Kur’an-ı Kerim’in yirmi üç yılda inen altı bin altı yüz atmış altı ayetin ilk ayeti Alak Suresinde geçen OKU-İKRA emridir.

İlk ayet olan OKU bir emirdir, zorunluluktur, tavsiye etmektir; Allah’ı kendini, kâinatı, hayatı bilmektir.

OKU okumak, bilmek, yazmak, öğrenmek, çağırmak, duyurmak, davet etmek, ilan etmek, anlatmak, söylemek anlamlarını kapsamaktadır.

Arapça kökenli olan ilim ifadesinin Türkçedeki karşılığı bilimdir, bilgidir. Muallim, alim öğretici, öğretmen anlamındadır. Talebe de öğrenci, ilmi öğrenen kişidir.

Kâinatın var oluşundan hatta, Kalu Bela’dan, Alem-Ervah’tan, Ruhlar Aleminden itibaren ilmi, dini, manevi, teknik ilimlerden söz etmek mümkündür. Kaldı ki birçok bilim alanı eve alt bilimleri de mevcut.

Hani beşikten mezara kadar değil ilim, bilim, öğrenmek, eğitmek, okumak…

Eskiden imkanlar sınırlıydı, yoktu. Onun için de eğitim, öğretim, maarif de çok yönlü değildi. Dolayısıyla birçok şey bilmemekten, bilgisizlikten, cehaletten kaynaklanıyordu. Oysa şimdi ise eski durumdan, imkansızlıktan söz etmek mümkün değil.

Yaşadığımız zamana iletişim, bilişim, internet, sosyal medya, teknoloji asrı dense yeridir. Adeta dünya, ilim, bilim bir noktaya bakıyor. Ama bilimin yerini filim almış, eğitim ve öğretimden eser kalmamış.

İlim, bilim, eğitim, öğretim, okumak… çok ama çok önemli. Zira bu öğeler olmazsa hayat ve ötesi olmaz. Ama bir yerde yanlış var. Okuma oranı da hem dünyada hem de ülkemizde giderek artmaktadır. Buna rağmen artan sayıya rağmen, eğitimdi kalite neden düşük, ya da arzu edilen düzeyde değil?

Makalenin başlığını dikkate aldığımızda özetle şunlar ifade edilebilir. Dünyada ve Türkiye’de rakam olarak istenilen düzeyde olunmadığı gibi istenilen kaliteden de bahsetmek mümkün değil. Başka teori ile uygulamada uyum sorunu var. Teorilerdeki gerçekler devletlere, inançlara, hatta bölgelere göre farklılık göstermektedir. Başka başka?

Şartlar belirtilen konuların gerçekleşmesini zorlaştırmaktadır. Tercihlerden öte sınav sistemi ilgili alanlara zorunlu yönlendirme yapmaktadır. Özümseme, anlamadan öte ezber başarısızlığa neden olmaktadır.

Bilgi ithali ve ihracında sorunlar yaşanmaktadır. Eğiticiler yeterince yetiştirilememekte ve yeterince imkanlar sağlanmamaktadır. Sürekli proje değiştirmek bir başka handikaptır.

Ama bu alanda asıl mesele, üzerinde durulması gereken husus sevgi, saygı, sadakat, samimiyet, merhamet, vefa, güven, paylaşım, değer verme; inanç, kültürel ve tarihi değerlere önem verilmesi. Yani İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneğinin üzerinde ısrarla durduğu bu hususlarla birlikte şekilden öte insan olabilmek…

İlim (alim, muallim), bilim, eğitim, öğretim (öğrenci, öğretmen), okumak… hakikatinin özü işte bu…