Dr. Ahmet Naci DİLEK / Ahmaklık mı, Kuklalık mı, Hainlik mi?
Öncelikle Soros’un turuncu devrimleri sürecinde bir kriz tüneline giren ve seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı zorla deviren, ardından o kriz tünelinde ülkedeki karışıklıkların oluşmasıyla birlikte; bu zayıf sürecin farkında olan Rusya’nın müdahalesi ile Kırım’ı kaybeden, devam eden süreçte de ülkenin doğusunda ki, Rusya sınırlarında bulunan Donbas bölgesi ve buranın iki özerk sözde cumhuriyeti olan Donetsk ve Luhansk bölgesindeki süreci yönetemeyen, kontrol edemeyen, tam hakim olamayan ve tüm bunların uzantısında da Rusya’nın saldırmasıyla gelinen son savaş süreci….
Doğal olarak her bireyin aklında neden ve nasıl buralara gelindiği sorusu kafalarda dönüp duruyor? Aslında yukarıda süreci kısaca özetlediğimiz gibi adım adım gelen ve fakat gerek Ukrayna halkı ve basiretsiz yöneticileri ve gerekse de dünyanın olaya bakışı ve savaş çıkmayacağı algısı, (ABD ve İngiltere istihbarat bilgileri hariç) köklü bir devlet ve küresel güç olarak şantaj yapmadığı belli olan Rusya’nın saldırısıyla bambaşka bir evreye geçti. Evet bu süreçte tüm dünya özellikle ABD ve İngiltere’nin Putin özelinde Rusya’yı kışkırtarak Afganistan bataklığı gibi bir bataklığa çekmenin provokasyonunu yapıyor algısı da oluşmuştu (gerçek niyet de bu olabilir) ve Ukrayna’da yapılan kamuoyu yoklamalarında da halkın yaklaşık %80’inin savaş olmayacağı düşüncesi hakimdi. Bu düşüncenin halk üzerinde hakim olmasını da normal karşılamak gerekiyor; zira halk hükümetini, devletini dinler ve maalesef bu süreçte Zelenskiy kendilerine saldırılamayacağına inanarak halkın da bu şekilde düşünmesine direk etki eden aktör olmuştur. Ancak gelinen noktada tüm hesaplar altüst oldu ve Avrupa sınırları savaşın içinde buldu kendisini. Burada özellikle incelemek istediğim konu ise devlet başkanı Zelenskiy.
Bu başkanın iktidara geliş biçimi ve sonrasında olan olaylar sanki bir senaryo gibi. Bir komedyen ve halkını güldürürken bir anda halkın hizmetkarı adında bir dizi filmin içinde kendisini buluyor ve sonrasında aynı adla bir parti kuruyor ve halkın %74’ünün desteğini alarak bir anda kendisini iktidar ve devlet başkanı olarak Ukrayna’nın başında buluyor, sanki onu iktidara taşıyan güçler bugünleri de dizayn etmiş gibi görünüyor her şey. Zira iktidara geldikten kısa bir süre sonra sürekli, Nato’dan, Avrupa Birliğinden bahsediyor ve tüm bunları sürekli sıcak tutarak adeta Rusya’nın buna tepki vereceğini bilmesine rağmen Rusya’yı kışkırtıyor. Rusya’ki kendisinden gerek küresel güç olma noktasında, gerek ekonomik, gerek askeri, teknolojik, nükleer, nüfus gücü ve sayamayacağımız her konuda onlarca kat güçlü bir süper güç ve o güce karşı koyuyor!!! Bunu yaparken başta ABD, ve NATO’nun müdahale edemeyeceğini düşünemeyecek kadar ahmak mı, komedyenlikten gelen bir ciddiyetsizlikle olayların farkında değil mi? Politikayı, diplomasiyi, uluslararası ilişkileri, BM’yi, Avrupa’yı tanımıyor, bilmiyor olması mümkün mü? Dünyadan hiç mi haberi yok, yakın zamanda ABD’nin arkasına bile bakmadan işbirliği yaptığı müttefiklerini de bir kalemde satarak Afganistan’ı boşalttığını bilmiyor mu? Benzeri onlarca örnek göz önündeyken devlet yönetimine aday olmuş ve yönetimi kazanmış biri olarak bu alanlardan hiçbir bilgisinin olmamasını! nereye koyacağız? Acaba gerçekten de kendileri gibi hristiyan sarı saçlı, mavi gözlü insanları; batının yedirmeyeceğine mi inandı? Dünyanın büyük istihbarat teşkilatlarının kendisini bilgilendirmesine rağmen saldırı, savaş olmayacağına inanacak kadar ahmak mı? Saldırıdan iki gün önce Putin’in uzun soluklu konuşmasında ifade ettiği gibi Ukrayna gibi bir ülkeyi tanımadığını ve aslında tek ülke olarak Rusya olduklarını ifade etmesi ve bunun bile savaşın bir habercisi olmasına rağmen kendilerine saldırılmayacağına bu kadar emin olabilir mi? Kayda değer hiçbir hazırlığın yapılmaması bir ahmaklık mı? Tüm bu sayılanları bilmesine rağmen batı genelinde ABD’nin kuklalığını yaparak küresel anlamda bazı hesaplaşmaların olmasına öncülük eden ve kendisine bunun için rol biçilmiş bir kukla mı, yoksa küresel değişen dengelerin içinde Ukrayna halkının kurban edileceğinin bilincinde olan ve fakat patronlarının hesapları için kurban edilen halkının bir haini mi? Yoksa tüm bunların üzerinde sır gibi saklanan ve kendisinin ve ekibinin bildiği hem Rusya’nın kısa, orta ve uzun vade de parçalanmasını sağlayacak ve hem de Putin’in düşmesini, Rusya’nın parçalanmasını sağlayıp Rusya’nın başına daha batı yanlısı bir liderin gelmesini başlatacak derin mahfillerde hazırlanmış planların bir parçası mı? Ayırıca bu sayede ülkesinin bağımsızlığını Rusya’dan tam olarak koparıpbatıya peşkeş çekecek bir kahraman! mı? Bu şahıs üzerinden arkada çok farklı yahudi oyunları
dönmüyordur umarım. Çünkü son derece önemli konulardan bahsederken dünya gücünü elinde
bulunduran sistemin sahiplerinin bu şahsın seçimini ve devamında yaşanılanları tesadüfe
bıraktıklarını sanmıyorum ve inanmıyorum.
Ki o Zelenskiy savaşın en kızıştığı günlerde bir anda NATO’ya alınmayacaklarını gördüğünü belirtiyor
ve anlaşılmaz bir duruşla Rusya’ya sanki anlaşalım diyor ve belki de bu söylemini Halkın Hizmetkarı
Partisinden bağımsız olarak söylüyor, zira o demecinden sonra partisinden yapılan açıklamaya göre
ülkenin kaçınılmaz egemenliği ile ilgili hiçbir değişikliğin olamayacağı ve ülkelerinin
garantörlüklerinde özellikle Türkiye, ABD ve komşu ülkeler vurgusu yapılıyor. Taşların tam olarak
yerine oturmadığı farklı denklemlerin olduğu bir küresel çekişmeden bahsetmemiz mümkün…
Nereden nereye Zelenskiy, komedyenken her fırsatta oynadığı skeçlerde Osmanlıya ve bizzat
Cumhurbaşkanımıza yakışmayacak şekilde dil uzatırken bir anda Türkiye garantörümüz, onlar bizim
dostlarımız, Türklere güveniyoruz ve onların öncülüğünde tüm adımları atmaya hazırız noktasına
gelen bir komedyen. Etme bulma dünyası güya aşağılamaya çalıştığın halkın ve liderinin ayaklarına
kapanacak duruma getirir dünya insanı. O halk ise her fırsatta seni ve halkını verdiğin mücadeleden
dolayı destekliyor ve ülkenin yöneticileri tüm platformlarda ülkenin felaha ermesi için olağanüstü bir
mücadele veriyorlar. Uzun vade de Ukrayna halkı ile daha içten, samimi ve daha kalıcı ilişkilerin
gelişmesini de ayrıca umut etmekten başka elimizden şu an için birşey gelmiyor.
Yukarıda sormuş olduğumuz soruların yanı sıra özellikle ülkelerini; küresel hegomanya çarkının
dişlileri arasında ezip parçalayarak kısa, orta ve uzun vade de yaşanmayacak bir ülke bir vatan
parçası olmaktan kurtarmaya çalışan ülkelerin liderlerine karşı içten ve dıştan yapılan algı
operasyonları ile halkın yönlendirilmesi ve iktidara yine batıyla uyumlu olarak çalışacak ve onların
menfaatini kendi halkının menfaatinin önüne koyacak liderlerin iş başına getirilmesi süreçlerinde
(Zelenskiy örneği) özellikle gençlerin çok ama çok dikkat etmeleri, uyanık olmaları, soğukkanlı
davranmaları, galeyana gelmeden doğru seçimi yapmaları gerektiği tekrar gün yüzüne çıkmıştır.
Çünkü ülkemiz bu türden iktidarları! çok görmüştür geçmişte, 90’lı yıllar bunun örnekleriyle doludur.
Zor değil o yıllarda gerek ekonomik, gerek siyasal, gerek sosyal, kültürel, insan hakları boyutunda,
düşünce özgürlüğü ve beyanı ve daha bir çok noktada ülkenin nasıl bir durumda olduğunu görmeleri
sadece bir tıka bakar ve YouTube’dan videoları izleyerek bilgi ve fikir sahibi olabilirler. Ayrıca
okumak isterlerse bir çok kaynakta mevcuttur. Ukrayna seçimlerinde evet halkın %74’ü Zelenskiy’i
yukarıda bahsedilen küresel güçlerin içeride yaptıkları algı operasyonları ile iktidara getirirken yine
genç kuşakların büyük payı olduğunu ve önemli rol üstlendiklerini görmemiz gerekmektedir. Diğer
taraftan halkın yaklaşık %25’lik bir bölümünün de, ki onlar daha olgun, yaş itibariyle ileri yaş
gurubunda olup daha sağlıklı düşünebilen ve başkalarının dolduruşuna gelmeden düşünerek,
geçmişi bilip günümüzle bağlayarak oy kullanıp farklı liderleri desteklemişlerdir. Lakin sonuçta
gençler başta olmak üzere çoğunluğun oyu mevcut başkandan yana olduğundan tablo ortadadır. Bu
bağlamda gençlerimize önemli rol düşmekte ve sözde değil özde kendi vatanlarına icraatları ile
gerçekten kimin sahip çıktığını doğru analiz etmeleri kaçınılmaz bir gerçektir. Dolayısıyla ülkesine
özde sahip çıkan bu insanları hiçbir algıya maruz kalmadan desteklemeli ve: Kendi
aslanlarını/yiğitlerini el aleme yedirmemeleri, yoksa başkalarının köpeklerine muhtaç olacaklarını
görmeleri gerekmektedir. Mevcut örnek bunu çarpıcı bir şekilde göstermektedir.
Bu noktada Ukrayna halkını biraz kritize edelim; tüm uğradıkları zulmü ve bu bağlamda
üzüntülerimizi saklı tutarak objektif olarak görmemiz gereken noktalar olduğu kanısındayım. Burada
bir parantez açarak belirtmeliyim ki: Onlara üzülmemiz, acımamız ve dua dahi etmemiz, aslında
Rab’bimizin bizlere bahşettiği insanlığımızın, O’nun Resulü Muhammed (sav)’in örnek hayatından
almış olduğumuz dersler ve yüce dinimiz İslam’ın haksız yere bir kişiyi öldürmek tüm insanlığı
öldürmek gibidir, veya bir insanı kurtarmak tüm insanlığı kurtarmak gibidir yaklaşımdangelmektedir. Aynı zamanda zulme uğrayan, haksızlığa uğrayan insanların yanında olmamız hem dini, hem kültürel ve hem de insanı yapımızdan kaynaklanmaktadır. Devam edelim. Zamanında yapılan bir yanlış seçimin bir zaman sonra ne tür sonuçlarının olacağını görmekteyiz. Devlet ile uzaktan yakından bağlantısı olmayan, herhangi bir devlet tecrübesi olmayan, geçmişte yaptıkları ile devlete katkısının olacağının işaretlerini somut olarak göstermemiş, bir insanın yönetimin tepesine getirilmesinin kısa vade de dahi nelere mal olacağını sanırım şu anda en iyi bilen halk Ukrayna halkıdır. Herhangi bir şekilde devlet makamlarında çalışmış, devlet tecrübesi ve bilgisi olan, siyaseti, ekonomiyi, dünyayı, sosyolojiyi, tarihi, hukuğu, uluslararası ilişkileri özümsemiş velhasıl devlet yönetimine gerçekten yakışacak bir insanı seçmenin ne kadar önemli olduğunu yine en iyi onlar şu anda görüyorlardır diye düşünüyorum. Özellikle batının içten devşirdikleri ile ve dıştan her yönüyle desteklenen algı operasyonları ile başa getirilen insanların kendi toplumlarına neler yapabileceklerini iliklerine kadar hisseden bir toplum oldu Ukrayna toplumu. Elbette Ukrayna’da yaşanılan son süreçle ilgili bizim halkımızın ve özellikle gençlerimizin alınması gereken önemli dersler ve mesajlar var diye düşünüyorum, yoksa sonrasında altından kalkılamayacak maddi ve manevi tahribatların olacağı seçimlerin yapılması içten bile olmayacaktır.