Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 1

  • Kişisel           : 378021

  • Toplam         : 3401866

Köşe Yazarı › Metin AYAZ › Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yeni Anayasa
20395 kez okundu
08/03/2017

Metin AYAZ / Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yeni Anayasa


16 Nisan 2017, Türkiye’nin, Türkiye’mizin, milletimizin kaderinin değişeceği gün olacaktır. Milletimizin önünde “Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yeni Anayasa” için bir referandum süreci var. Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içerisinde yaşayan herkes; doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle birlik olmalı, kardeş olmalı. “Evet” oyu kullanan vatandaşların “Hayır” oyu kullanan vatandaşları, “Hayır” oyu kullanan vatandaşların “Evet” oyu kullanan vatandaşları kesinlikle ama kesinlikle ötekileştirmemelidir. Bu referandum süreci kardeşçe, dostça geçirilmelidir. “Evet” çilerin niçin Evet dediğini, “Hayır”cıların niçin Hayır dediğini çok iyi bilmeleri gerekmektedir.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yeni Anayasa nedir? Bize neler getiriyor? Bunları inceleyim…
Cumhurbaşkanlığı Sistemi kesinlikle rejim değişikliği değildir, hükümet sisteminin değişmesidir. Bu sistemde artık hükümet(bakanlar) halk tarafından seçilecektir. Fakat mevcut sistemde milletvekilleri halk tarafından seçilir ama bakanlar başbakan tarafından seçilir ve cumhurbaşkanı tarafından atamaları yapılır.
Yasama, yürütme, yargı bir kişinin eline verilmiyor. Yargı tam bağımsız olarak devam edecektir. Yasama şu an ki sistemde eğer bir kanun yapılacaksa bürokrasi tarafından kanun teklifinde bulunarak yapılır fakat yeni sistemde artık bu yetki TBMM’ye geçecektir. Şu an ki sistemde yürütmede ise çift başlılık vardır. Nasıl mı? Şöyle; varsayalım ki 15 Temmuz 2016 da yapılan (FETÖ tarafından) darbe girişimine karşı cumhurbaşkanı halkı sokağa davet etti fakat başbakan halka seslenerek “sokağa çıkmayın” dedi, işte, o zaman ülkenin hali ne olurdu? Ülke bu sıkıntıdan dolayı tam bir kaos ortamına dönüşürdü.
Diyelim ki 16 Nisanda “Evet” oyu çıktı ve Recep Tayyip Erdoğan başka oldu. Peki RTE’den sonra ne olacak? Sonuçta halk şu an ona güveniyor, inanıyor. O da bir gün göçüp gitmeyecek mi? Sorularına karşılık şunları söyleyebilirim; her sistem o sistemi devam ettirecek, geliştirecek mevcut yapıyı, kişiyi yetiştirecektir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde başkan olabilmek için %50+1 oyu almak zorundasın. Bu ise halkın o kişiye ne kadar güvendiğinin bir göstergesi olacaktır. %50+1 oyu almak o kadar kolay değildir. Bizim ülkemizde partiler %20, %25, %15 gibi oy oranları ile koalisyon hükümetleri kurmuşlardır. Evet, bu doğrudur fakat dönüp bir tarihe bakın; istikrar bunun neresinde, başarı bunun neresinde, ülkenin ekonomik, siyasi, sosyal başarısı bunun neresinde, kalkınma ve gelişmişlik düzeyi ne durumlardaydı… Bu sistem tamamen halkın seçtiği, demokrasinin gerçek anlamda uygulandığı bir sistem olacaktır.
Buraya kadar anlatmak istediklerimi anlattığımı düşünüyorum, anlamak isteyene! Peki, soruyorlar: “Bu sistemde Cumhurbaşkanı yargılanmayacak mı?”. Bakın değerli arkadaşlar, şu an ki sistemde cumhurbaşkanını sadece vatana ihanet suçundan yargılayabiliriz. Fakat yeni sistemde sadece vatan hainliği suçundan değil, birçok alanda yargı yolu açılacaktır. Cumhurbaşkanlığı sisteminde başkanın yüce divana gönderilmesinin şartı 2/3’tür. Bu durum dünya genelinde-Başkanlık ile yönetilen ülkelerde- böyledir.
16 Nisan 2017 aslında 2007, 2010 sürecinin bir devamıdır. Bu sistemde patron artık halk olacaktır. Unutmayın, bu sisteme karşı çıkanlar halktan korkan kimselerdir. Şu soru sorulmalı; “Neden terör örgütleri, ABD, Almanya, AB, CHP, HDP, SP ve batı bu sisteme Türkiye için karşı çıkıyor?”. Tek dertleri var; yıllardır kontrol altında tuttukları bu güzelim ülkeyi artık kontrol altında tutamayacaklar.
Darbeler askerler tarafından yapılır fakat arkasındaki sivil desteği de görmek gerek. Türkiye’de her darbe sonrası bir anayasa yapıldı. Her devrim birlikte bir anayasa getirir. 15 Temmuz 2016 Türkiye için bir devrimdi. Halk ilk defa darbeye karşı sokağa çıktı ve direndi. İşte, 16 Nisan 2017 15 Temmuz’un bir sonucu olarak yapılacaktır. 15 Temmuz devlet içinde bulunan antidemokratik yapıların bir kalkışmasıdır. 17/25 Aralık 2013 olayları yargı darbesi yapmaya yönelikti fakat başaramayınca 15 Temmuz öncesi devlet içinde var olan bu çatışma 15 Temmuza sirayet etti. 15 Temmuzun amacı devirme idi, işgaldi, ilhaktı. Çünkü meclisi, halkı, hükümeti hedef alan bir hareketti. Eğer gerçekleşseydi ülkemizi savunacak gücümüz kalmayacaktı. 15 Temmuz halkın birlik olmasıyla engellendi, bu bir halk devrimiydi. Yaklaşık 30 milyon insan sokaklara çıktı ve tek bir insan silah sıkmadı, linç girişiminde bulunmadı.
21.yüzyılda dünya ülkeleriyle rekabet edebilmek, bölgesel ve küresel bir güç olabilmek için her anlamda demokratikleşmeye ihtiyacımız var. Bunun içinde Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yeni Anayasa şart. Niye mi?
1. Devlet içinde olan bürokratik sıkıntıyı giderebilmek
2. 15 Temmuzun getirdikleri
3. 21.yüzyılda rekabetçi bir devlet olabilmek için
Bu sistem değişikliği Türkiye’nin geleceğine yönelik bir harekettir. Bu sistem RTE için değil halk içindir, vatan içindir.
Bir başka konuya geçmek gerekirse; Anayasa mahkemesinin üyelerinin görev süresi 12 yıl, başkanın ise 5 yıl (+5). Başkan göreve gelince bunları kendi isteği doğrultusunda seçecek diye bir şey söz konusu değildir. Sadece boşalan koltukların yerine atama yapabilir. Toplam 5 yılda en fazla 3 kişiyi atayabilir. Bu durum Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu içinde aynıdır. HSYK üyeleri ayrı ayrı seçilecektir. Cumhurbaşkanı 6 kişiyi seçecektir, parlamento ise 7 kişiyi seçecektir. Burada diyorlar ki “Cumhurbaşkanı seçtiği 6 kişiyi kendi partisinden seçecektir”. Bu durum aslında şöyle değerli kardeşlerim; hem cumhurbaşkanı hem de parlamento seçtikleri yargıçlardan sorumlu olacaklardır. Başarısız olurlarsa milletin denetiminde olacaklardır. Bu güne kadar böyle bir durum yoktu. Doğrudan meşruiyet kazanmış kişiler tarafından yargıçlar seçilecektir ve bu kişiler yüce millete hesap vereceklerdir.
Bu anayasa çalışması yeni bir çalışma değildir. 2012 den beri AK Partinin meclise sunduğu “ Yeni Anayasa” adlı anayasa paketidir. AK Parti bunun üzerinde 5 yıldır çalışmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı sisteminde bir kriz yaşanırsa halkın isteğiyle seçimler yenilenecektir. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde, cumhurbaşkanı seçimleri yenilemek isterse aday olamayacaktır.
Cumhurbaşkanlığı sisteminin “Tek Adam İktidarlığı” olduğu söyleniliyor. Tek adam iktidarıyla Cumhurbaşkanlığı sistemi çok farklı şeylerdir. Tek adam iktidarlığı diktatörlüktür, seçimlerin olmamasıdır, yargının bağımsız olmama durumudur, insan haklarına ve tam demokrasiye saygının olmadığı bir durumdur, yönetim şeklidir. Bu iki yönetim şeklinin farkı iyice anlaşılmalıdır. Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki; “Cumhurbaşkanı bir sabah uyandığımızda kendisine 100 tane yardımcı atayabilir”. Olur, neden olmasın? Fakat şu an ki mevcut anayasada da Cumhurbaşkanı şu yasının üzerinde yardımcı atayamaz diye bir şey yoktur.
Bir diğer konu ise; Cumhurbaşkanı partili olamazmış. “Neden?” diye sorarlar adama. İyi bir lider, gerçek bir siyasetçi her zaman halkın içinde olmalı, daima halkının yanında olmalı. Halkın sorunlarını, taleplerini bilmeli. O koltuğa oturduktan sonra halk ile arasına sınır koymamalı. O koltuğun vekalet ve emanet koltuğu olduğunu unutmayarak hareket etmelidir. Sizce bu sıraladıklarım mı yoksa Cumhurbaşkanı seçildikten sonra koltuğuna oturup, balolar düzenleyip ve sadece önüne gelen metinleri onaylaması ya da onaylamaması mı tercih edilebilir? Kararı siz verin…
Yeni Anayasanın bir diğer maddesi ise milletvekili sayısının 600’e çıkarılmasıdır. Bu şu demek; Meclis içinde daha çok kişinin temsil edilmesidir. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle seçim sistemi değişecek ve iki seçenek ortaya çıkacaktır:
1. Seçim bölgeleri 600 bölgeye bölünecek ve her bölgeden bir temsilci çıkarılacak
2. Seçim bölgeleri 120 bölgeye bölünecek ve her bölgeden temsilciler çıkarılacak
Bu düzenlemenin amacı; o bölge halkını en iyi şekilde temsil edebilmektir. Bölge halkının gerçekten temsilcisini tanıması ve isteyerek seçmesi anlamındadır. O bölgeye hizmet etmeyen, bölgenin gelişimine katkıda bulunmayacak kişiler milletvekili olamayacaktır. Yani artık makam ve mevki peşinden koşan insanlar meclise giremeyeceklerdir. Her milletvekili kendi bileğinin hakkıyla milletvekili seçilecek. Böylece milletin siyaset üzerindeki kontrolü artacaktır.
Bir diğer yeni anayasa maddesi ise milletvekili seçilme yaşının 18’e i3ndirilmesidir. Evet, bazı insanlar “18 yaşında milletvekili mi olur be” ya da “ben o yaştaki insana neden güveneyim” diyebilir, inanmayabilir. 18 yaşındaki birinin temsilci olamayacağından bahsedilebilir. Fakat olaya geniş bakmak gerekmektedir. Siyasetin, meclisimizin ve ülkemizin genç insanlara, üreten insanlara ihtiyacı vardır. 40-50 yaşına gelmiş bir milletvekili 0-30 yaş arası neslin sorunlarını göremiyor ya da ilgilenmiyor. Fakat genç bir milletvekili artık bu sorunlara yönelecek, bu sorunları meclise taşıyacaktır. “Gençlik geleceğimizdir” söyleminden ne anlaşılıyor? Yetişkinlerin boşalttığı alanlara geçenlerdir. Bunlar da gelecekte yetişkin olacaklardır. Yetişkinler geleceğin gençlere ait olduğunu kabul ederek şu an ki sürece dahil etmek zorundadırlar. Eğer 18 yaşındaki bir kişi seçme hakkında sahipse seçilebilme hakkına da sahiptir. Unutmayalım Fatih Sultan Mehmet Han 21 yaşında İstanbul’u fethetti. Gençliğe, gençlerimize güvenelim…
Cumhurbaşkanlığı sisteminde bürokrasi parlamentodan tamamen ayrılacaktır. Bakanlar daha fazla uzman olacaktır. Şu an ki sistemde parlamento tarafından gelen yasa teklifleri %10’u bulmuyor, genellikle bürokrasiden geliyor. Fakat yeni sistemde tamamen parlamentodan gelecek.
Cumhurbaşkanı birinci turda seçilemeyebilir. İkinci turda seçileceği için, parlamento üyeleri de birinci turda seçileceği için, Cumhurbaşkanının tek başına yasa çıkarma durumu söz konusu değildir. Cumhurbaşkanlığı seçimi ayrı, parlamento seçimi ayrı ve birbirinden etkilenmeden yapılacaktır. Mesela; şu an ki sistemde hükümet istemese parlamento hiçbir yasa çıkaramıyor. İşte yeni sistem bu sıkıntıların önünü açacak ve çözecektir. Her şey vatan için, millet için…
Eğer 16 Nisanda “Evet” oyu çıkarsa değişecek ilk 3 şey;
1. Seçim sistemi kanunu
2. Siyasi sistem kanunu
3. Devlet memurları kanunu
Bu yeni sistem batıdan kopyala yapıştır şeklinde yapılmayacaktır. Gerçek anlamda “Egemenlik kayıtsız şartsız millete ait olacaktır” söylemindeki eksiklikler giderilecektir. Türkiye’mizin bölgesel ve küresel bütün çıkarları, dengeleri dikkate alınarak oluşturulan bir sistem olacaktır. Bu sistem “Türkiye Tipi” bir model olacaktır.
Bu aralar dilden dile dolaşan bir söylem var; Başkanlık sistemi sadece federatif ülkelerde uygulanır. Bu söylem külliyen yalandır. Böyle bir durum söz konusu değildir. Ayrıca, “Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerin gelişmişlik düzeyi, parlamenter sistemle yönetilen ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre daha düşüktür” gibi söylemler var. Bu söylemler iyi bir propagandadır! Böyle bir kıyaslama yapılabilir mi? O ülkeler demokrasi sahibi olmayan, rekabet piyasası olmayan, çevre ülke konumundaki ülkelerdir. Türkiye ise demokratik bir ülkedir, yarı çevre bir ülkedir, orta büyüklükte bir devlettir(OBD), küresel ve bölgesel güce sahiptir. Hiçbir ülke üzerinden yönetim şeklinden ötürü genelleme yapılamaz. Her ülkenin kendine özgü iç ve dış dinamikleri vardır. Ayrıca şunu söylemekte fayda var; federatif bir yapıya yeni sistemde geçiş yapılamaz, zahmet edip anayasanın 4.maddesine bakınız. Ezbere değil, okuyarak tartışalım…
Pekala, gelin hap beraber şunu düşünelim; 16 Nisan 2017 de yapılacak olan referandum iptal edildi, hiç oylama falan yapılmadı. Hani korku şu ya; rejim değişikliği, tek adam iktidarlığı vb. düşünceler… 3 Kasım 2019 da Cumhurbaşkanlığı seçimi şu an ki mevcut sistemle yapıldı ve bir kişi Cumhurbaşkanı oldu. Şu an korkulan ve propaganda olarak defaatle söylenen tek adam tipinde bir kişi Cumhurbaşkanı seçildi. Birkaç yıl sonra bu kişi demokratik seçimleri kaldırırsa, yargıyı kendine bağımlı yaparsa, ifade özgürlüğünü engellerse ve diktatörlüğünü ilan ederse… NE OLACAK PEKİ? SORUYORUM SİZE;
“KİM VERECEK BUNUN HESABINI?”
METİN AYAZ
MSKÜ –SİBUL
05536061348

Tüm Yazılar için Tıklayınız