Mehmet MEMDOĞLU / PKK-FETÖ/PYD İlişkisi mi?
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, başta TSK olmak üzere kamu kurumlarındaki yapılanma nedeniyle PKK ile mücadelede küçük de olsa bir zafiyet oluşabilir. Bu ortamda, ülkedeki mevcut durumu kendileri için fırsata çevirmek isteyen PKK ve müttefikleri, saldırılarını bölge ile sınırlandırmak yerine daha geniş bir alana (Karadeniz Bölgesi’ne) yayabilirler. PKK’nın 15 Temmuz sonrası saldırıları incelendiğinde, terör örgütünün bu amacı güttüğü görülecektir. PKK bu süreçte, Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) ile ittifakını devam ettirecektir.
15 Temmuz darbe girişi sonrası PKK saldırılarına bakıldığında:
19 Temmuz’da Trabzon’un Maçka ilçesi Çatak mevkiinde polis kontrol noktasına yönelik düzenlenen saldırıda üç polis şehit olmuş, dördü polis memuru beş kişi de yaralanmıştı.
22 Temmuz’da Diyarbakır Ergani’de PKK’lı teröristlerce hücre evi olarak kullanılan bir eve yönelik düzenlenen operasyonda üç polis şehit olmuş, iki polis de yaralanmıştı.
24 Temmuz’da Tunceli Ovacık’taki saldırıda bir polis şehit oldu, iki polis yaralandı.
25 Temmuz’da Mardin’in Kızıltepe-Viranşehir karayolunda PKK’lı teröristlerce tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu üç polis şehit olmuştu.
26 Temmuz’da Van’da bir asker şehit edildi, iki asker de yaralandı. Diyarbakır-Silvan’da bir asker şehit edildi.
27 Temmuz’da Siirt’te üç asker, Hakkâri’ de iki polis şehit edilmiş, biri sivil, onu polis olmak üzere on bir kişi de yaralanmıştı.
29 Temmuz’da Hakkâri Çukurca’da sekiz asker şehit olmuş, yirmi iki asker de yaralanmıştı.
31 Temmuz’da ise Ordu’nun Mesudiye ilçesi Topçam bölgesinde operasyona çıkan jandarma birliklerine PKK’lı teröristlerce açılan ateş sonucu üç asker şehit olmuş, iki asker de yaralanmış, Şemdinli’deki saldırıda ise bir asker şehit olmuş, altısı da yaralanmıştı.
02 Ağustos’ta Bingöl’de PKK’lı teröristlerce bombalı aracın patlatılması sonucu yedi polis şehit olmuş, ikisi de yaralanmıştı.
36 şehit. 15 Temmuz darbe girişiminin sonucuna benzer acı bir tablo…
PKK’nın şehir merkezlerine indirgediği hendek ve barikat stratejisinin sonucu olan çatışmalar, bir film şeridi gibi bir kez daha gözlerimin önünde akıp gitti. O dönem de şu soruyu hep sormuştum: “Bu şehir merkezleri cephaneliğe dönüştürülürken, devlet neredeydi? Devletin istihbarat kurumları, devletin güvenlik unsurları neredeydi?” O dönemde kendimce cevap bulamadığım bu sorulara, maalesef bugün de tatmin edici cevaplar bulamıyorum.
İşte, 15 Temmuz darbe kalkışmasının bütün detayları anbean verilmiş olmasına rağmen, bu vahşeti “tiyatro ve senaryo” olarak görüp FETÖ’cü ağzıyla yorumlamak, PKK’nın FETÖ ile muhtemel bağlantı ve ilişkilerinin olabileceğini akıllara getiriyor. “Ne var ki çağdaş Nemrutluğu tesis etme sevdasından vazgeçmeyen Erdoğan’ın firavun inadı bu çabaları akim bıraktı… Bu çağdaş Nemrut bugün Önderliğimizi yine ateşin içine atmış durumdadır” ifadelerini kullanan bir aklın, (KCK’nın) “Yoksa kim görmüş Hazreti Hüseyin ve çevresindekilerin Yezid’den özür dilediğini; mazlumların Haccâc-ı Zâlim’den özür dilediğini, Musaların Firavunlardan özür dilediğini, İnsanlığın İftihar Tablosu’nun Ebu Cehillerden, Utbelerden, Şeybelerden özür dilediğini kim görmüş?” ifadelerini kullanan ( F. Gülen) bir akıldan, kendi paylarına düşen dersleri almış olamazlar mı?
Geçmişte de Öcalan’ın, “Ben Fethullah Hoca’yı takip ediyorum, okuyorum. Olumsuz değerlendirmiyorum. Kürdistan’da okulları cemaatleri var, örgütlüler. Demokratik temelde, karşılıklı yaklaşımlar olabilir” (A. Öcalan,16 Ağustos 2009 Tarihli Avukat Görüşme Notlarından) “Hatta Fetullah Gülen’le bile oturup konuşulsa bir çözüm geliştirilebilir ama CHP ve MHP ile bir çözüm geliştirilemez, geliştirilemiyor.” (A. Öcalan, 04 Aralık 2009 Tarihli Avukat Görüşme Notlarından) açıklamalarından sonra, -özellikle de bölgede- PKK ile FETÖ müntesipleri arasında ciddi bir ilişki kurulmuş olabilir.
Uluslararası üst aklın bir başka ürünü olan KCK, “Önderliksiz yaşam olmaz” dedik. Önderliksiz yaşamı cehennemdekinden beter bir yaşam olarak değerlendirdik. Bu yüzden uyarıyoruz: Bize cehennemi yaşatanlara biz de cehennemi yaşatacağız” diyerek, Türkiye’yi tehdit ediyor. 15 Temmuz gecesinde F-16’ların, tankların, topların önüne çıkarak, uluslararası üst aklın ılımlı “İslam projesi” olan “Fetöşizm”e dur diyen bu millet, böyle aklıevvel tehdit sahiplerine de “dur” diyecektir.
Bugüne kadar Türkiye’ye düşman birçok terör örgütüyle işbirliğine giden PKK, bugünkü puslu havadan faydalanarak, FETÖ/PYD ile de işbirliğine girebilir.