Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 5

  • Kişisel           : 381125

  • Toplam         : 3410990

Anasayfa » HILFIL FUDÜL’DEN BÜROKRATLAR BİRLİĞİNE

HILFIL FUDÜL’DEN BÜROKRATLAR BİRLİĞİNE

Çıktı Al
1277 kez okundu
01 Ocak 1970
HILFIL FUDÜL’DEN BÜROKRATLAR BİRLİĞİNE


HILFIL FUDÜL’DEN BÜROKRATLAR BİRLİĞİNE VE BUGÜNE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…

Bürokratlar Birliği Konferansları,  Hılfıl Fudül ile Başladı. İdareci Bürokratlar Birliği Derneği Genel Başkanı Yücel Can, selamlama ve takdim konuşmasında dernek hakkında kısa bilgi vererek; Bürokratlar Birliğinin insana değer vermesi nedeniyle kişisel gelişim seminerleri, mutat programlar, önemli gün ve haftalarla ilgili sohbet programları, kitap okuma ve yazma kampanyaları, sosyal sorumluluk projeleri, uluslararası konferans ve paneller, Suriye’de savaştan kaçanlara giyecek ve yiyecek yardımlarının yapılması, Yavuz Bülent Bakiler gibi konuk yazarların davet edilmesi gibi etkinliklerin yapıldığını, 2013 konferansları kapsamının ilk programı olarak “Hılfıl Fudül’den Günümüze Sivil Toplum Kuruluşları” konulu konferansın eğitimci,idareci, bürokrat, ilahiyatçı ve bu alanda bakanlık görevini de icra eden Sayın Ahmet Cemil Tunç tarafından takdim edileceğini söyledi. Bürokratlar Birliği Derneği Genel Başkanı Yücel Can; Program takdimi programı yaparak konferansı sunacak Ahmet Cemil Tunç hakkında bilgi vererek şunları ifade etti. “1955 yılında Elazığ'da doğdu. Elazığ İmam Hatip Lisesi ve Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü mezunu olup aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde İmam Hatip Lisesinde öğretmenlik ve idarecilik yaptı. 1991 yılında Refah Partisinden Milletvekili seçildi. 19 – 20 – 21. Dönem Elazığ Milletvekili olan Tunç, Refahyol Hükümetinde Devlet Bakanlığı görevinde bulundu. TBMM İdare Amirliği de yapan Tunç, Fazilet Partisi, Saadet Partisi ve Has Parti Kurucu Üyeliği ve GİK Üyeliklerinde bulunan eğitimci Ahmet Cemil TUNÇ, şu an AK Parti Disiplin Kurulu Üyeliği yapmaktadır.” Daha sonra konferansın takdimine geçildi. İşte Eğitimci, Devlet Eski Bakanı Sayın Ahmet Cemil Tunç’un “HılfılFudül’den Günümüze Sivil Toplum Kuruluşları” konulu konferanstan bölümler… geçti. Hılful Fudul,Arap kabileleri arasında süregelen savaşlar sonucunda ortaya çıkan kargaşa ortamında, can ve mal güvenliğinin sağlanması, zayıf ve güçsüzlerin korunması, zulmün önlenmesi, adaletin sağlanması gibi amaçlarla, toplumda sözü geçen, saygın ve iyi niyetli kişilerin bir araya gelmesi ile kurulan ve Muhammed'in de bir ara toplantılarına katıldığı cemiyettir. Yani Hz Muhammed (SAV) bu topluluğun kurucusu değil, katılanıdır, destekleyenidir. O zamanlar haram aylarda yapılan savaşlara Ficar Savaşları denirdi. Bu savaşlar çok uzun sürerdi ve olumsuz sonuçları olurdu. Dört tane Ficar Savaşı yapılmıştır ve bu savaşların en ağır geçeni de dördüncüsüdür. Peygamberimizin on üç-on dört yaşlarında Amcalarına yardım amaçlı ok getirerek bu savaşlara katıldığı rivayet edilmektedir. Zulüm, adaletsizlik, taciz, tecavüz, hırsızlık, adam… öldürme gibi olayların önüne geçilemiyordu. Buna da bir çözüm bulunması gerekiyordu. O zamanların en güçle kabileleri olan Kureyş kolları Haşimoğulları, Muttaliboğulları, Esed İbn Abdul-Uzza, Zühre İbn Kil ab ve Teym İbn Mürre Abdullah İbn Cudan'ın evinde toplanarak çözüm yolları aradılar. Sonuçta en güçlü rivayet olan Hz. Muhammed (SAV) on dokuz yirmi yaşlarında iken Amcası Zübeyr ile birlikte geldiği ve Hz. Ebubekir’in de katıldığı toplantıda Hılfıl Fudül Antlaşması imzalandı. Antlaşma yemini hükümlerine göre; -Mekke’de, ister oranın halkından olsun isterse dışarıdan gelen yani Mekke'de yerli ve yabancı insanlardan olsun bir kişinin zulme uğradığını gördükleri zaman onunla birlikte olacaklardı. -Mazlumun hakkı zalimden alınıncaya kadar zalimin karşısında olacaklardı.Başka bir ifadeyle mazluma hakkı iade edilinceye kadar mazlumla bir tek el gibi –yekvücut- olacaklardı. -Deniz, bir tek tüyü ıslatıncaya kadar, Sebir ve Hıra dağları yerlerinde kaldığı müddetçe ve maişette tam bir eşitlik sağlanana dek bu maddeler geçerli olacaktı.Artık zulme uğrayan herkese yardım etmeye, mazlumun gasp edilen hakkını zalimden alıp kendisine vermeye karar verildi. İşte bu antlaşmaya 'HIlfıl-Fudül Antlaşması' denildi.Bu antlaşma farklı dünya görüşlerine sahip olsalar da, temel ahlaki ilkelerde anlaşan insanların zulmü engellemek için uzlaşmalarının bir toplumsal zorunluluk olan bir antlaşmadır. Bu antlaşmada bulunmuş olan Hz. Muhammed, bunu şöyle değerlendirmiştir: 'Abdullah İbn Cudan'ın evinde bir antlaşmaya tanık oldum ki, onu bir sürü kırmızı develere değişmem. İslâm'da da böyle bir antlaşmaya çağırsalar hemen kabul ederim.' demiş. Bu antlaşma ile Mekke'de zulmü önlemeğe yerli-yabancı hiç kimseye karşı haksızlık ettirmemeğe" karar verildi. Böylelikle Mekke'de asayişi yoluna koydular. Kızı alınan bir kişinin Hılfıl Fudül’e giderim diyerek çocuğunu kurtarması ve Medine Valisi Velid b. Utbe’nin zulmü karşısında Hazreti Hüseyin (ra), "Vallahi, ya adalete riayet eder hakkımı verirsin yahut kılıcımı sıyırarak Resulullah'ın Mescidinin kapısına dikilir halkı Hılfıl Fudül'e davet ederim." demiş. Bunu duyan Abdullah b. Zübeyir, "Vallahi, eğer Hüseyin böyle bir davette bulunacak olursa, ben de kılıcımı çeker, ona adalet üzerine hakkı verilinceye kadar onunla birlikte ayaklanırım yahut hep beraber- ölürüz" demiş, buna daha başkaları da katılınca Velid çaresiz Hazreti Hüseyin'e hakkını teslim etmiştir.

Dolayısıyla Hılfıl Fudül dikkate alınan, yaptırımı olan bir cemiyettir.

Şimdi burada iki hususa dikkat çekmek gerekir diye düşünüyorum. Burada deniz bir tek tüyü ıslatıncaya kadar ibaresi Araplar arasında kullanılan ve önem verilen bir ifadedir. Burada imkânları sonuna kadar kullanmak, bir kişiyi, en ufak durumu dikkate almak gibibir durum ifade edildiği düşünülebilir.

Kırmızı deve ibaresi de bu tür develere verilen önemi ve kıymeti ve pahalılığını ifade etmesi düşünülebilir.

Hılfıl Fudül’u değerlendirmek gerekirse;

Bu antlaşmaya o zamanın en etkili, sözü geçen kabileleri ve kişileri katılmıştır. Peygamberimiz de bu antlaşmaya bizzat katılarak adalete, barışa, sosyal düzenlemeyi sağlamaya yönelik antlaşmaları İslamiyet’ten önce de desteklediği ve herkesle işbirliğine girilebileceği görülmektedir.

Bu antlaşma yaptırımı olan ve asayişin sağlanmasına sebep olan ve herkesi kapsayan bir antlaşma olup İslamiyet’in gelmesi ile hükmü ortadan kalkmıştır.

Hılfıl Fudül’u daha sonraki dönemle karşılaştırma yapmak gerekirse; Bir kere günümüzdeki sivil toplum kuruluşları ile kıyaslandığında Hılfıl Fudül'ün yaptırımı var, şimdiki derneklerin, sivil topluk kuruluşlarının aynı şekilde yaptırımının olduğunu söylemek mümkün değildir. Hılfıl Fudül belki Birinci dünya Savaşı dönemlerinde kurulan Cemiyeti Akvama yakın, benzer sayılabilir. Ama bu örgüt de kuruluşu itibariyle herkesin, savaş mağdurlarının değil de, daha çok İtilaf Devletlerinin haklarını araması, daha sonraki dönemlerde de güçlü devletlerin egemenliği altındadır, her devlet de üye ve etkin olamamaktadır. Uluslararası düzeydeki haksızlıkları önlediği söylenemez. Hatta bugün bu örgütün Yahudilerin etkisinde İsrail’in haklarını koruduğu, çifte standart uygulandığı gibi bir gerçek söz konusudur. Bir noktada İsrail’in insanlık dışı uygulamalarındaki destek Birleşmiş Milletler Örgütüdür. Oysa Hılfıl Fudül'de herkesin hakkını aramak diye bir şey söz konusudur. İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneğinin de insana ve insani değerlere önem vermesi, bu anlamda hizmetler etmesi takdir edilmesi gereken bir durumdur. İnşallah, İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği de yaptırım gücü olan bir cemiyet olur. En azından samimim olarak bunun için bir araya gelmeniz nedeniyle Sizleri kutluyorum. Sizlerin daha fazla vaktini almak istemiyorum, Beni dinlediğiniz teşekkür ederim. Daha sonra karşılıklı soru cevap kısmına geçildi. Siyaset, idare, bürokrasi ve sivil toplum kuruluşlarının ilgi gösterdiği konferans İdareci Bürokratlar Birliği Derneği Genel Başkanı Yücel Can’ın, Dernek faaliyetleri kapsamında düzenlenen kitap toplama programları çerçevesinde Yazarlar Mehmet Peker, Ahmet Sandal ve Yusuf Gökdoğan’a ait kitapları hediye etmesi sonrasındaki ikramlarla serbest program devam etti.

 

[gallery link="file" orderby="title"]