Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 18

  • Kişisel           : 381156

  • Toplam         : 3411166

Anasayfa » Dinle Ey Ben!

Dinle Ey Ben!

Çıktı Al
1037 kez okundu
01 Ocak 1970
Dinle Ey Ben!


Bir nehir misali akıp giden hayatlar gibi sessiz,çağlayanlar gibi uğultunun adıdır yaşam.
Bir damlanın aynı yerden iki defa geçmediği kadar gerçek ve sürekli,geri dönüşsüz seylapların ortasıdır hayatlarımız.Münezzeh ve bir o kadar da Müberra değerlerimizin gölgesinde güneşlenirken bizler.Bir sabah esintisi kadar kutsal,akşamın gurup ettiği yer demindedir duygular.Savrulan tüm ümitlerimiz, boş korkular,yada avuntularımızla görünür bir heykeldir ruhumuz.Kader dediler ona yırtılmış tüm hançereleriyle olmazların olduğunu görmediler ne yazık ! Sen ki bu talihsiz koronun en önde ki gömleği bol, paçaları kısa bir figürü değilmiydin ? Ne yazık bestesiz bir güftenin peşinden çılgın gibi koşup durdun.Olmadı ,başa gelince aklın sahib-i Kainata selama durdun..  Bu tılsımın miftahı da Dellal-ı Kuran’ı da O’dur.Olmasaymış eğer ,yaratmazdı seni ey ben !Ne seni nede olan biten herşeyi Kadir-i Mutlak ! Ne zannedersin ki hayatı,nasıl bilirdin ki başka bu gayeyi.Bil ki, aldığın taşınmaz yüklerinle yorgun ,bir Cennet’in hülyasıyla mutlu,Rüyet-i Cemal-i ilahiye ile mest olacaksın.Yaratılan kainatın sebebi,Sultan-ı Nebi ,Peygamber-i Zişan ile komşu,O’nu gönderen senden razıysa eğer dost olacaksın.Nedir senin bu şaşkın ve pusulasız halin diye inadına yine soracağım. Ne kadar rahatsın böyle, neden kim nasıl olur ki, böylesi yüksek hakikatlerin farkındayken‘’ben’’diyebilir ki !Ama ‘’sen’’dedin işte ‘’ey ben’’hala demektesin ve sergüzeşt-i hayatının serencamı ürkütmüyor,korkutmuyorsa ‘’sen’i’’,bil ki akıp durduğun yolun sonunda ne bir menzil nede bir hedefin kadar yoksundur.  Bir yaz akşamı kadar gizemli,kış kadar soğuk ve bir yaprağın tüm yıpranmışlığıyla bezgin, sonbaharların hüznündesin.Çiçeğe duran baharlar için,’’ben’’yerine ‘’O ‘’dediğin ana kadar sürecek gibi bir rüzgarı kovalamaktasın.Yolcusun ama hangi yöne gideceksin ,aciz ve zavallı ayaklarına güvenme sen istersen.Bir rehber-i ekmelin izinde değilsen, ucunda Rıza-ı İlahi den bir buket yıldızın yok ise zarardasın.Aklın kıvrımlarındaki zorlarda, vicdanın sızılarındasın.Semavi bir ses ile güne başlamadıysan,son secdende ki ‘’ben’’lerindeysen hala,huşudan habersiz rutinlerin esiri ve ülfetin kahırlı pençeleri gibi keskin,yaban güllerince tutkun,dikenleri ile aynı yerdesin.  Irmaklar gider menzile,dökülürcesine sessiz ve sakin .Çağlayanlar düşer vicdana ve bir gürültü kopar sinelerden, haykırır su gibi temiz, ölüm kadar gerçek ! Aldandığını anlarsın,düşen suyun çığlığımı , derinlerde ki feryadınmıdır bilemezsin.Böylesine uruçtur bu yolculuk,bir akıştır.Tüm gözlere inat gibi yanmalısın.Pervaz ederken her kanadında bir nefhanın kıvılcımı gibi hoş,Rahman-ı Zü’l Cemal’in yaratışı kadar tatlı ve kusursuz,yine ona yürüyecek kadar olmalısın.  Ne varsa içinde şu alemin,haykırdığı bir şarkının güftesi,Sultan-ı Saray-ı Kainatın fışkıran çiçeği gibi muhteşem,Yıldızların haşmetince bestesi olmalısın.Kimsesizlerin kimsesi,arayanlara adaleti,bir demet beşeri izlerden bunalmış ruhlara O’nu anlatmalısın.Bir günün değerini bilecek kadar ‘’an’’ların,içindeki özlemler dolusu ebediyetin kıymetindesin..  HAKAN ESEN—23-01-2013