Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 4

  • Kişisel           : 381202

  • Toplam         : 3411668

Anasayfa » İş Ahlakı Kaybolmak Üzere

İş Ahlakı Kaybolmak Üzere

Çıktı Al
1046 kez okundu
01 Ocak 1970
İş Ahlakı Kaybolmak Üzere


 

İş Ahlakı Kaybolmak Üzere

İş ahlakının azaldığına, iş yapmak üzere sözleştiğimiz insanların sözünde durmadıklarına, esnafın artık para hırsından ve dünyevi menfaatten başka bir kural tanımadığına sık sık şahit olmaya başladık. Tabi, dürüst ve vicdanına uygun davranan esnafa sözümüz yok. Bizim sözümüzün muhatapları iş ahlakına uymayan kimselerdir. Niye bu yazıyı yazma gereğini duydum. Tabi ki yaşadığımız günlük olaylardan dolayıdır. Önce yaşadığım iki üç olayı yazıp ardından iş ahlakı üzerine olan görüşlerimi açıklayacağım.
Bundan iki üç ay önceydi. Evi taşıyacağım. Bir taşıma firmasıyla görüştük. Evdeki eşyaları görmek üzere eve geldiler. Bir fiyat verip filanca gün gelip taşıyacağız dediler. O gün erken saatlerde geldiler. Ve anlaştığımız fiyatla bu eşyaları taşıyamayacaklarını söylediler. Sabahın erken vakti ve eşyaları evin içine yığmışız. Tekrar nasıl bir firma buluruz gibi düşünceler içindeyken, adamların verdikleri yeni ve yüksek fiyatla taşıtmaya razı olduk. Bu esnafın yaptığı adamı darda avlamaktır. Ve ahlaksızlıktır. Başka örnek, bir elektronik cihanız bozulmuş. Yaptırmak için tamircisine bırakmışız. Eski parçasını ver diyorsunuz. Adam vermiyor. Şimdi parçanın yenisi mi takıldı, eskisi mi takıldı? Nerden bileceksiniz? Başka örnek, ustaya şofben takması için, parasını peşin veriyorsunuz, adam ana parçası ayrı, borusu ayrı, yani orijinal olmayan malzemelerle iş yapıyor. Anlaşmaya uymuyor. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Peki, esnaflar iş ahlakından niye bu kadar uzaklaştılar? Sebebi ne? Sebebini aşağıda açıklayacağım. Önce iş ahlakının  ne olduğunu bir görelim.  İş ahlakı, bir işin, hak ve hukuk içerisinde, adil ve hakkaniyetli bir şekilde yerine getirilmesidir. İş ahlakına uyulması demek, öncelikle iş hukukuna uyulması demektir. Hukuka uygun olan, ahlaka da uygundur. Ancak, ahlakın kaynağı vicdanlar iken, hukukun kaynağı Devlet ve Yasalardır. İş hukukunda iki taraf bulunur. Birinci taraf iş yaptıran, ikinci taraf iş yapandır. Bu ikisi arasında oluşan bir hukuk vardır. Bu hukuka riayet edilmezse, bu hem Dünyada, hem Ahirette mesuliyet demektir.
İş hukukunda iş yapan konumunda olan, gerekli şekilde ve hak ve adalet ölçüsü içerisinde davranmıyorsa iş ahlakına uymuyor demektir. İş ahlakına uymayanı bu Dünyada yasalarla hizaya getirmek bir çözüm ise de, bu çözüm tek başına işe yaramaz. Vicdanlar olmadan, tek başına hukuk ne yapabilir? Hiçbir şey. Vicdan bir insan için en büyük frenleyici mekanizmadır. İçten bu mekanizma ve dıştan da hukuk mekanizmasıyla insanları yanlıştan ve haksızlıktan alıkoymak gerekir. İnsanları içten frenleyen mekanizma vicdan, yani ahlaktır. Ahlaklı insan, yaptığı işi en iyi yapan ve hakkaniyete, adalete riayet eden ve vicdanına uyan insan demektir.
İş ahlakının kaybolmasının en büyük nedeni para hırsıdır. Geçici dünya menfeatlerine kapılmaktır.
İş ahlakına uymayan haksızlık yapıyor demektir. Haksızlık, vicdansızlıkla yüzde yüz bağlantılıdır. Kim ki haksızlık yapıyorsa, önce vicdanını atıyordur. Ya da satıyordur. Vicdan atılmadan, vicdan satılmadan haksızlık yapılmaz çünkü. Vicdan haksızlığa engel olur çünkü. Peki vicdan nasıl atılır, vicdan nasıl satılır? İşte bunun cevabını aklı başında olan insan ve halim-selim yaşayan insan veremez. Ancak, şeytanın dürtmesi ve nefsin de çirkinliği güzel göstermesiyle, geçici beş kuruşluk dünya menfeati için, vicdanlar da atılıyor ve satılıyor. Maalesef acı gerçek bu. Vicdanını atan ve satan kişilere insan bile denemez. İnsan kılıklı mahlûklardır onlar. Ne zamanki insanda vicdan atılır ve satılır, onda insanlık kalmaz.
Evet, yukarıdaki sorumuzun cevabı, yani esnaflar neden iş ahlakını uymuyorlar sorunsun cevabı işe bunlardır. İşin özü de şudur:: “İş ahlakının bozulmasının tek nedeni, vicdanların bypass edilmesi, yani devre dışı bırakılmasıdır.” Vicdanına uyan, iş ahlakından vazgeçer mi? Asla.�
İş ahlakının tekrar eskiden olduğu gibi, tarihte ecdadımızın örnek olarak bizlere sunduğu gibi canlanması için herkese görev düşüyor. Meslek teşekkülleri bu hususta eğitimler tertip etmelidir. İnsanların vicdanlarını harekete geçirecek tarzda terbiye metodu uygulanmalıdır. Sırf kanunlar yaparak ve disiplin kuralları koyarak esnafı yola ve hizaya getirmek zordur. İnsanları önce Allah’ın yoluna çağırmak ve kendilerini bilmelerini sağlamak gerekir.
Yazımı “kendisini bilen Rabbini (cc) bilir” Hadis-i Şerifi ile bitirmek istiyorum. Allah’ı hakkıyla bilen haksızlık yapamaz, vesselam.
Ahmet SANDAL