Anasayfa » BÜROKRATLAR BİRLİĞİ, ANKARA'NIN DERE VE ÇAYLARININ GERİ VERİLMESİNİ DESTEKLİYOR.
BÜROKRATLAR BİRLİĞİ, ANKARA'NIN DERE VE ÇAYLARININ GERİ VERİLMESİNİ DESTEKLİYOR.

1591 kez okundu
01 Ocak 1970
BÜROKRATLAR BİRLİĞİ, ANKARA'NIN DERE VE ÇAYLARININ GERİ VERİLMESİNİ DESTEKLİYOR.
Ankara’daki Derelerimizi Geri İstiyoruz
Avrupa'da bir çok şehir ırmakların kenarlarına kurulmuştur. Budapeşte, Paris, Frankfurt am Main (Main (nehri) kıyısındaki Frankfurt) .
Tuna, Elbe, Main, Ren, Seine (Sen), Tagus, Po ırmakları ilk akla gelen başlıca Avrupa nehirleridir ve kenarlarında bir çok büyük şehir kuruludur.
Budapeşte nin tam ortasından Tuna nehri geçmektedir.
Amsterdam, Roterdam, Brüksel gibi Irmağı bulunmayan Avrupa'nın bir çok şehrinde bu sorun kanal yapılarak çözülmüştür.
Bilindiği üzere Ankara'nın içinden de bir çok dere ve çay geçmektedir. Hem de tam ortasından.
Avrupa'daki ırmaklar kadar büyük değillerdir belki ama yine de sularını Ankara'nın ortasından sessiz ve gizli bir şekilde taşımaktadırlar. Gizli çünkü hepsinin üzeri kapalıdır.
Günümüzde Ankara Ankara’yı kurak ve susuz bir bozkır kenti olarak bilinmektedir.
Oysa ki Ankara pek çok akarsu tarafından çevrelenen bir şehirdir.
Hatip Çayı (Kayaş) , Çubuk Çayı, İncesu Deresi, Dikmen Deresi, Kavaklıdere, Hoşdere, Kirazlı Dere, Büyükesat Deresi, İmrahor Deresi, Bülbülderesi, Bademlik Deresi, Kıbrıs-Kusunlar Köyü Deresi, Kutludüğün Deresi, Mekel Deresi, Balaban Deresi, Hacı Kadın Deresi, Bayındır Deresi. Ankara daki akarsuların başlıcalarıdır.
Tıpkı Kepir, İğdeli, Macun, Ergazi, Söğütlü gibi.
Bu dereler şehrin farklı noktalarında buluşarak önce Hatip ve Çubuk Çaylarını, sonra da diğer katılanlarla birlikte Ankara Çayı’nı oluşturur, Sincan ve Polatlı’yı geçerek Sakarya Nehri’ne kavuşurdu… (Ankara Çayı , Çubuk ve Hatip Çaylarının Etlikte birleştikten sonra aldığı isimdir)
Ankara dereleri tarihte zaman zaman taşarak eski Ankara’nın çevresinde, bugünkü Yenişehir’in bulunduğu geniş havzada bataklık ve çayırlık alanlar oluşturmuştur…
Eskiden bu dere ve çayların üzerlerinde köprüler kurulmuştur. ; Kolej köprüsü, Tuna Köprüsü, Harbiye köprüsü. Kaç kişi anımsıyor.
Cumhuriyet’in başlarında ve hatta 1960 ve 70’li yıllara kadar KAyaştaki Hatip Çayı çevresi Ankaralıların en önemli mesire alanı olmuştur.
Hatip çayı, yüzyıllarca Ankara Kalesi ile Hıdırlık Tepesi arasındaki vadiden kıvrılarak Dışkapı'dan ovaya açılmıştır. Yağmurun bol olduğu mevsimlerde bendine sığmayan Hatip Çayı şehrin sayılı yeşil alanlarından ve ağaçlıklı semtlerinden biridir.
Daha sonra ları Hatip Çayı'nın üzeri tümden kapatılarak, Dışkapı'yı Cebeci'ye bağlayan günümüzdeki yol yapılmıştır.
Ankara'nın sayılı mesire yerlerinden biri Bentderesi'dir. Bentderesi yeşil ve ağacı bol ve suyu olan bir yerdir.
Normalde yakın tarihe kadar Ankara’nın dört ana yönünde yoğun su kaynakları mevcuttur.
Kuzeyde Çubuk Çayı; Güneyde ise Mogan ve Eymir Gölleri ile Balaban Çayı… Şehrin Doğu’sunda Hatip Çayı , Bentderesi ve Hacıbayram Mahallesi’ne kadar evam eder.
Şehrin Batısında ise Ankara’nın tüm küçük su damarlarının birleştiği Ankara Çayı , Akköprü’ye kadar devam eder.
Akköprü, yüzlerce yıl kentin Batı kapısı işlevini görmüştür.
Köprübaşı ise avlu girişi olmuştur.
Zamanla kent düzensiz bir şekilde büyüdükçe dereler küçülmüş, suyu besleyen alanlar kirletilmiş, kentin atıkları derelere verilerek bu akarsular tümden imha edilmiştir.
Bu kez de ortaya kirlenmiş , koku saçan dereler sorunu çıkmıştır.
Bu sorunda dereleri gizlemekle örtülmeye , ötelenmeye çalışılmıştır.
Bugün Ankara, altından akan onca dereye rağmen susuz, kuru bir bozkır şehrine dönüşmüştür
Sularının üzerinde betonlar , demirler yükselmektedir.
Şehir yaz aylarında kavrulmaktadır.
Ankara öldürüp gömdüğü derelerinin üzerinde kuru bir şehir olarak oturmaktadır.
Bugün üzerinde bulvarların, metroların bulunduğu Ankara dereleri, aslında halen işlevlerini görmektedir. Ancak bu işlevlerin durması yada tıkanması büyük bir felaket olacaktır.
Ankara suyla iç içe olan huzurlu , yaşamını kaybetmiştir.
Bugün Sıhhiye’den dere aktığını bilenler kaç kişidir.
Hatip Çayı’nın nerede olduğunu kaç kişi anımsıyor.
Çağdaş kentler, temiz akarsularıyla , geniş yeşil alanlarıyla , yürüyüş yolları ile çağdaştır.
Çağdaş kentlerde teknelerle şehir turu yapılmaktadır. Kenarlarında piknik yapılmakta, oyunlar oynanmakta, dinlenilmektedir.
Kentliler birbirleriyle burada sıcak irtibatlar kurmaktadır.
Eskişehir durumu Ankaradan önce fark etmiş ve akarsularını kurtarmaya başlamıştır.
Derelerin , çayların şehriler için ne kadar önemli olduğu anlaşılmaya başlanmıştır.
Benzer kurtarışlar Ankara’da neden yapılmasın.
Bu kadar zengin doğal su kaynaklarımıza varken bunlardan neden yararlanamıyoruz.
Neden bu derelerin üzeri açılarak ıslah edilmez.
Çevresi yeşillendirilerek, mesire yeri haline getirilemez .
Onca paralar dökülerek yapay göller, fıskiyeler yapılacağına; kıvrıla kıvrıla Ankara'nın içinden akan , çevresi yemyeşil, insana ferahlık ve çevreye serinlik veren, içinde ördeklerin yüzdüğü, çevresinde balık tutmaya çalışan Ankaralıların olduğu bir yer yapılamaz mı?
Ankara ya bahşedilen akarsuları ve gölleri yer üstüne çıkarıp Ankaralılarla buluşturma zamanı gelmedi mi?.
Eğer Ankara'nın bu dere ve çayları Avrupa'da olsaydı, Ankara dere ve çaylarla bölünmüş bir kent olur, bunların kenarları ağaçlarla kaplı mesire yerleri şeklinde düzenlenirdi.
Biz Ankara'lılar ve Ankaraya gönül verenler DERELERİMİZİ GERİ İSTİYORUZ!!
Ankara Lobisi
Kampanyaya Destek Veren STK lar
lütfen bu e-mail adresine desteklerini bildirsinler
Yaralanılan Kaynaklar:
Ankara’nın Derelerini Geri İstiyoruz
*-*-*-
Şimdiye Kadar Kampanyaya Destek Veren
Tüzel Kişilikler ve STK lar
Ankara Lobisi Derneği (kuruluş sürecinde)
İdareciler ve Bürokratlar Birliği Derneği
Türkiye Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV)
Ankara Halkla İlişkiler Derneği
Girişimciler ve Liderler Derneği
Ankara Bilim Platformu
Mobbingle Mücadele Derneği
İzmir Kültür ve Dayanışma Derneği
Afettr Haber Grubu (yahoogroup)
Trafik Haber Grubu
Basinakademisi Haber grubu
Ulusal Tıp Günleri
FB'li İşadamları ve Yöneticiler Derneği
KAL-DER (Çubuk Dağkalfat Köyü Kültür,Yard.ve Güzelleştirme Der.)
Türk-Pakistan Dostluk Derneği
Türk-Makedon Dostluk Derneği
Varşova Dostluk Derneği
Çek Kültür Derneği
Balkan Türkleri İnsan Hakları Derneği
Ankara Trekking Kulübü
Ümitköy Musiki Derneği
YURTAYDER - Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Kültür ve Dayanışma Derneği
FİZYOMED Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi
Bayaroğulları Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Bilgem Bilgi Geliştirme Merkezi Derneği
**-*
Kişiler
Veli SARITOPRAK - TÜSİAV Başkanı
Yılmaz ÇAĞLAYAN -Ankara Lobisi Platform Başkanı
Prof.Dr.Hamit HANCI - Ankara Üniversitesi Tıp Fak. Adli Tıp A.D
Orhan KALKAN - Turizm Bakanlığı (E) Müsteşar Yardımcısı
Psikolog Handan AYDIN ÇAĞLAYAN - Yurtkur Zübeyde Hanım Yurt Müdürlüğü
Mahmut BİLGEN -İller Bankası Daire Başkanı
Yücel CAN - Bürokrat, İdareciler ve Bürokratlar Birliği Derneği Başkanı
Zeliha DOĞAN YEŞİL- Ankara Halkla İlişkiler Derneği Başkanı
Prof.Dr.Recep AKDUR - Ankara Üniv. Tıp Fak.Halk Sağlığı A.D Başkanı
Prof.Dr.Ersoy YILDIRIM. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü
Servet CAMGÖZ - Ankara Balıkesirliler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Sami ÖZKAN - KAL-DER (Çubuk Dağkalfat Köyü Kültür,Yard.ve Güzelleştirme Der.) Başkanı
Nezih DEMİRTEPE- Türk-Makedon Dostluk Derneği Genel Başkan Yardımcısı
Kudret Bulut -YURTAYDER Başkanı
Prof.Dr.Yıldırım Beyatlı Doğan -Ankara Üniv. Tıp Fak. Psikiaytri A.D
Adnan GERGER - Habertürk
Ahmet TANDOĞAN -Bilgem Bilgi Geliştirme Merkezi Derneği Genel Başkanı