BİLİM VE TOPLUM KONGRESİ BÜROKRATLAR BİRLİĞİ

 I. ULUSLARARASI BİLİM VE TOPLUM KONGRESİ BÜROKRATLAR BİRLİĞİ

 İNSAN VE MEDENİYET PANELİNDE MEDENİYETİN DÜNDEN BUGÜNE TAŞINMASINA İDARECİ VE BÜROKRATLAR BİRLİĞİ DERNEĞİ KÖPRÜ OLUYOR.

 Gazeten yok, televizyon yok, internet yok, ulaşım yok... Böyle zor bir zamanda bunu başaran bir peygamber ve onun kurduğu İslam medeniyeti şimdi dinleseler yine kurtulurlar. Medeniyete en büyük katkıyı Hz Muhammed (A.S) Kuran vasıtasıyla 1400 yıldır sağlamaya devam ediyor, kıyamete kadarda devam edecektir. Avrupa medeniyetinin ihtiyarlamasının İslam medeniyetinin ise yeniden yükselişe geçmesinin temelinde beş esas var; Onlar kuvvete dayanır, İslam Hakka dayanır. Avrupa ikidir…

 Uzman eğitimci Salih Güngen, Bürokratlar Birliği İnsan ve Medeniyet Panelinin ikinci kısmında şunları söyledi:

 “İnsanlığa en büyük katkıyı Hz Muhammed as. Kuran vasıtasıyla 1400 yıldır sağlamaya devam ediyor, kıyamete kadarda devam edecektir. O Zatın o zamanda yaptığı inkılap sadece bir küçük misal vermek istiyorum.

 Peygamberimiz gelmeden önce Arap kavmi çocuklarını diri diri toprağa gömüyordu insanlar adeta hayvan derecesinde güçlü olanlar zayıf olanları eziyor bir hak ve hukuk yoktu. O’ nun getirdiği nur vasıtasıyla bir o inatçı ve vahşi Arap kavmi İran pers imparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Çin ve Hint gibi medeni kavimlere meydan okudu galip geldi ve o medeni milletlere üstat oldu. İnsanları hayvan derecesinden en yüksek karıncaya bile bilerek ayak basmayan şefkatli birer önder oldular. Bunu hangi medeni kanun yapabilir. Şu an bütün basın yayın uğraşıyor sigara gibi basit bir alışkanlığı terk ettiremiyor bir de O zata bakın ki atalarının dinini, içkiyi adam öldürmeyi, zülüm etmeyi, çalmayı vs. terk ettirdi hem de kalplerine ruhlarına hitap ederek severek yaptırdı bir zorlamayla değil, çünkü O peygamberin bir gücü ve ordusu yoktu. Sahabeler kendi istekleriyle yaptılar aile ve çevrelerini baskılarına rağmen. Böylece bütün insanlığa örnek oldular. Her gittikleri yerlere insanlık ve adalet götürdüler. Gazeten yok, Televizyon yok, İnternet yok, ulaşım yok... Böyle zor bir zamanda bunu başaran bir peygamber ve onun kurduğu İslam medeniyeti şimdi dinleseler yine kurtulurlar.

 İnsanı öyle bir noktaya getirdi ki Hz Muhammed (A.S) hayvan derecesinden insan derecesine, onunda üstünde yeryüzünde Allah aziz bir misafiri ve halifesi makamına çıkarttı Cennete namzet ebediyete layık, yeri geldiğinde melekleri geçebilen kıymetli bir varlık oldu.

 Eğer O almasaydı ne medeniyet ne insanlık bu seviyede olmazdı. İnsanlık ve medeniyet bütün güzel hasletlerini İslamiyet’e ve Kuran’a borçludur. İşte insanın Dünyadaki süreci böyle başladı bu günlere geldi. Ama bu süreçte İnsanlığa ve Medeniyete Her peygamberin mutlaka bir katkısı olmuştur.

 Medeniyet insanın dünyaya gelmesinden ta bugünlere, yarınlara kadar devam eden bir süreçtir.

 Amerika ve Avrupa’nın kurtuluşu İslami prensipleri kabul etmektedir yoksa bu ahlaksızlık onları da yutup bitirecektir. Bu günkü insanlığı düştüğü buhran ne kurtarabilir. Eğer onların yaptıkları medeni kanunlar düzelseydi gençlik niye bu kadar bozuldu. Günahlar yaygınlaştı demek ki geçmişte vahşi bir kavmi her türlü kötülükten kurtaran Kuran yine bu asırda aynı etkiyi gösterebilir yeter ki biz Müslümanlar doğru İslamiyet’i halimiz güzel bir örnekle Avrupa’ya gösterelim.

 Avrupa’da Rönesans ve Reform akımlarını başlatan Endülüs ve Kurtuba Üniversitelerinde okuyan Avrupa’nın zekâ tarlaları olan gençlerdir, Onlar oradan gördükleri medeniyeti, insanlığı kendi ülkelerinde göremeyince aynı güzelliği oraya da taşımak için bir fikir akımı başlatmışlar. İbni Sina, Farabi, Ömer Hayyam gibi yüzler bilim adamı Avrupa’nın orta çağı yaşarken onlar Kurtuba en güzel günlerini yaşıyordu. Önce şunu belirtelim Avrupa’dır Birinci Avrupa Hz İsa (A.S) Dininden aldığı dersle insanlığı hizmet eden hayırlı fenlere ve bilime çalışan, Diğeri ise dinsiz felsefenin etkisinde kalan sadece insanların hevesatlarını tatmin eden Avrupa. Şimdi ikinci Avrupa’yla ilgili bir tespit yapalım.

 Avrupa medeniyetinin ihtiyarlamasının İslam medeniyetinin ise yeniden yükselişe geçmesinin temelinde 5 esas var, Onlar kuvvete dayanır, İslam Hakka dayanır, İslam Hüda’ya yani Allah’a dayanır. Onlar hevaya nefsi tatmin etmeye, Onlara cemiyeti birbirine bağlayan bağı milliyetçilik kabul eder, İslamiyet kardeşliği kabul eder. Asıl Avrupa’yı felakete götüren birinci ve ikinci dünya savaşının çıkmasına sebep olan milyonlarca insanın mahvına sebep olan şu felsefedir. Hayat bir mücadeledir der güçlü olan kazanır diye hükmeder işte bir düşünce sömürgeci anlayışı sonuç verdi. Dünyayı ateşe verdi. Çünkü gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklersen sonuna kadar bütün düğmeler yanlış iliklenir, sadece bir düğme yanlış iliklenmiş olmaz.

 Bu anlamada İdareci ve Bürokratlar Birliğine çok iş düşmektedir. Burası gerçek anlamda bir eğitim ve uygulama okulu olmalıdır. Bürokratlar Birliği; Türkiye, Avrupa hatta Dünyaya altyapısı güçlü, kişisel semine eğitimlerine önem verilen, araştırma, inceleme ve projelerin ön planda olduğu, kişilikli, sorumluluklarına düşkün, inançlı, dürüst, şeffaf, adaletli, herkesi kucaklayan ve geleceğe yönelik hizmet derdi de olan insanlığın kurtuluşu da buna bağlıdır. Önce inşa, daha sonra da iyi bir idareci ve bürokrat olmak. Şu anda mevcut sıkıntının nedeni budur. İnanıyorum ki Bürokratlar birliği insanlığa ve barışa ciddi destek sağlayacaktır.”