Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 18

  • Kişisel           : 381174

  • Toplam         : 3411500

Anasayfa » PANELDE İLGİNÇ KONULAR TARTIŞILIYOR

PANELDE İLGİNÇ KONULAR TARTIŞILIYOR

Çıktı Al
984 kez okundu
01 Ocak 1970
PANELDE İLGİNÇ KONULAR TARTIŞILIYOR


I. ULUSLARARASI BİLİM VE TOPLUM KONGRESİ BÜROKRATLAR BİRLİĞİ İNSAN VE MEDENİYET PANELİNDE ÇOK İLGİNÇ KONULAR TARTIŞILIYOR…

 Medeniyetlerin Gelişim ve Değişim Sürecinde Peygamberler mi, yoksa Darvin mi katkıda bulunmuştur? Medeniyetler, meslekler medeniyet, kanunlar ilk buluş peygamberlere aittir. Yoksa anlatıldığı gibi her buluş sadece Batıya ait değildir. Bir müjde olarak da kabul edebiliriz, ümitlenebiliriz. Hz. Süleyman’ın hayatı incelenerek bilimde ve tıpta kullanıldığında gelecekte insanlık cinler vasıtasıyla kansız ameliyat yaptırabilir, kanser ve urlar tedavi edilebilir, tıkalı damarlar açılabilir.

 Uzman Eğitimci, Halkla İlişkiler Uzmanı Salih Güngen insan yaratılmadan önceki dönemden dünyaya gelmesi ve bugüne kadar ki süreci medeniyet çerçevesinde ele alarak şunları söyledi:

“Medeniyetlerin gelişim sürecine girmeden önce İnsan unsuruna tanımamız geliyor,

İnsanı iyi tanımadan fıtratını bilmeden, kabiliyetlerinin farkında olmadan yapılan her kanun ve kural boşa gider veya yüzeysel kalır süreç tamamlanamaz.

 

Mevzuya giriş yapmadan önce İdareci ve Bürokratlar Birliğinin biraz sonra anlatacağım süreçteki etkinliğini ve konulara paralelliğini vurgulamak isterim. Zaten iyi şeyler, güzel hizmetler, ilkler, fikirler bir ve birkaç kişiyle başlar, bu hizmete gönül verenlerin fedakarane, gayretli çalışmalarıyla dalga dalga devam eder. Başkent derken, 01’den Adana’dan; 81’e Türkiye’nin, hatta Dünyanın değişik yerlerine kadar İdareci ve Bürokratlar Birliğinin şahsiyetli, insanı ön plana alan değerleri doğrultusunda insana ve medeniyete katkı sağlayacak önemli bir sivil toplum kuruluşu olarak önemli görevleri üstleneceğine inandığım için burada olduğumu belirtmek isterim. Şimdi kalıpların dışına çıkıp insanın ilk yaratılışından itibaren Bürokratlar Birliği ile benzer olan süreci ele alıp bir tahlil yapmak istiyorum.

Üniversite yıllarında tarih öğretmenimiz bizler uzun bir tarih şeridi hazırlattı tamamen Darvin Evrem Teorisine göre hazırlanmış bir tarih şeridi, konu insanlığın değişim ve gelişimi… Şöyle devirler vardı: Taş, Cilalı Taş, Tunç, Eski Çağ, Orta Çağ Devirleri vs. Bu peygamberler bu tarih şeridinin neresinde acaba sanki uzaydan bir tarihten bahsediyordu? Ders hocama sordum, hocam dedim; İslamiyet’e göre 124 bin peygamber gelmiştir, bu peygamberlerin her birisi bir konuda insanlığa hizmet etmiştir Hz Adem (A.S) cennetten yeryüzüne indiğinde birçok şeyi biliyordu maddi olarak kullanılan eşyayı ve yapımını, yazıyı biliyordu. Kuranda biz Adem’e bütün Esmayı talim ettik diyor Cenabı Hak! Ama bazı peygamberlerin çocukları mesela Kabil’in çocukları başka bölgelere giderek cahil kalmışlardır, insanlık bir yanda altın çağlar yaşarken bir taraftan mağara dönemi ve ilkel insanlar olmuş ama bu kısmen olmuş genelde mutlaka bir peygamber insanlığa öncülük etmiştir.

 

Aslında bu süreci daha iyi anlamak için Hz Adem’in Cennetten çıkarılış ve Dünyaya gönderiliş maksadına bakalım. Bakınız, büyük bir İslam Alimi Mektubat isimli kitabında Hazret-i Âdem'in (A.S.) Cennet'ten çıkarılması ve bazı kişilerin Cehenneme girmesinin ne hikmetini nasıl izah ediyor? El cevap: Hikmeti, tavziftir. Öyle bir vazife ile memur edilerek gönderilmiştir ki; bütün terakkiyat-ı maneviye-i beşeriyenin ve bütün istidadat-ı beşeriyenin inkişaf ve inbisatları ve mahiyet-i insaniyenin bütün esma-i İlahiye’ye bir ayine-i camia olması, o vazifenin netaicindendir deniliyor.

 

Yani; Hz Adem Cennette kalsa makamı sabit kalırdı yükselme düşme olmazdı, zaten böyle sabit makam sahibi melekler çoktur öyleyse her makamı geçebilecek hem yükselen hem düşen bir makamı olabilen uygun yer gerekiyordu bunun en uygun yeri de Dünyaydı. Yani bir yönüyle Hz. Adem görevli olarak yeryüzüne indirildi. Ta ki maddi manevi insan kabiliyetleri gelişsin. Eğer Cennette kalsaydı bu gün uçak sanayi, buzdolabı, çamaşır makinası, araba sanayi, inşaat sektörü gelişmezdi vs. Çünkü Cennette her yere insanlar uçarak gidecekleri için uçağa ihtiyaç olmazdı, orada her içecek insanın istediği soğuklukta olduğu için insanoğlu buzdolabını icat etmezdi, orada en güzel saraylar olduğu için ev yapama ihtiyacı hissetmezdi vs...

 

Ayrıca insan günah işlediği için tövbe ederek Allah’ın Gaffar, Settar affedici günahları örtücü isimlerini Cennette hiç tanımazdı, Hasta olmadığı için Şafi şifa veren ismini tanımazdı, acıkmadığı için Allah’ın Rezzak ismini tanımazdı. İşte bütün isimleri tanıyabilmesi için bütün zıtları kendinde barındıran; iyi-kötü, güzel-çirkin, iman-küfür, soğuk-sıcak gibi zıtları kendinde barındıran Dünya gibi bir imtihan yerine gönderildi.

 

“Cenabı Hak insanı yaratırken şöyle bir süreç yaşanmıştır. Allah hayrı mutlak olarak Melekleri yaratmıştır, Şerri mutlak olarak şeytanları yaratmıştır, hayır ve şerden mahrum olarak bitkileri ve hayvanları yaratmıştır, dördüncü bir grup olan hem hayra kabiliyetli hem şerre kabiliyetli hem hayvani ve bitkisel yönleri olan insan yaratılması gerekiyordu ki kâinatın kıvamı tamam olsun yani şöyle formülize edersek + artı var – eksi var 0 etkisiz eleman var, işlemci grup olan ve bütün bu özellikleri kendinde barındıran insan unsuru eksikti insanın var edilmesiyle kâinattaki imtihanı yükselme ve düşme süreçleri başladı. İşte insan bütün bu zıtlıklar için daimi şekilde Peygamberler vasıtasıyla maddi manevi kendini yenileyerek medeniyetler sürecinde sürekli mükemmelleşerek bu günlere gelmiştir.



İdris (A.S) yazıyı insanlığa öğretti, Nuh (A.S) ilk dünyanın en büyük gemisini yapıp hayvan ve insanları içine koydu, İbrahim peygamber yanmaz kumaş ve santrifüj aletini, Yusuf (A.S) kuyuda ilk saati icat etti kuyuda zamanı ölçmek için, Süleyman (A.S) ilk kez ihtişamlı binalar ve saraylar, şehirler, kurdu düzenli ordular kurdu, hayvanların dillerini öğrenerek hayırlı işlerde kullandı yine cinleri kullanarak denizin dibinden kıymetli cevherler çıkardı büyük kayaları cinlere taşıttı. Tıp ilmini gelişmesinde ve insani seciyelerde Hz. İsa,  Devlet, medeniyet, kanun ve kuralların gelişmesinde Hz. Musa, Hz. Davut ve Hz. Süleyman, terzilikte İdris (A.S’ler) vs. her peygamber ve Allah dostu zatların mutlaka bir katkısı olmuştur. Bilimde ve Tıpta kullanıldığında gelecekte insanlık cin meselesinde şarlatanlık yapması kansız ameliyat yaptırabilir kötü kanseri ve urları onlar vasıtasıyla alabilir, tıkalı damarları cinler vasıtasıyla açabilir vs. Bugün insanlığın geldiği medeniyet seviyesi ya bir peygamber veya bir evliya vasıtasıyla bu günlere gelmiştir. Böyle olmayan bilim adamları ise Allah kalbine ilham etmiştir.”