Money Aidat Borcu Sorgulama
Event Etkinlik Takvimi
Survey Anket

Web Sitemizi Nasıl Buldunuz ?

İstatislik Sayfa İstatisliği
  • Online Kişi   : 2

  • Kişisel           : 382122

  • Toplam         : 3413954

Anasayfa » En büyük ombudsman, kamu vicdanıdır, insanlığın vicdanıdır.

En büyük ombudsman, kamu vicdanıdır, insanlığın vicdanıdır.

Çıktı Al
1034 kez okundu
01 Ocak 1970
En büyük ombudsman, kamu vicdanıdır, insanlığın vicdanıdır.


twitter.com/burokratlarbrlg


 
TBMM BAŞKANI CEMİL ÇİÇEK, ADINA EN ÇOK YALAN SÖYLENEN KAVRAMLARIN BAŞINDA İNSAN HAKLARI, DEMOKRASİ VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ OLDUĞUNU, BATININ SAMİMİ DAVRANMADIĞINI BELİRTEREK EN BÜYÜK OMBUDSMANIN VİCDAN OLDUĞUNU SÖYLEDİ.

İdareci ve Bürokratlar Birliği Genel Başkanı Yücel Can ve bazı üyelerinin de katıldığı uluslararası sempozyumda TBMM Başkanı Cemil Çiçek adeta ders verdi.

TBMM Cemil Çiçek, "Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumu"nun açılışında yaptığı konuşmaya, uzun zamandan beri Türkiye'nin özlemi olan Kamu Denetçiliği Kurumunun hayata geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı.

İki konuda şikâyetlerini iletmek istediğini belirten Çiçek,  "AB'nin tutumunu ombudsmanlara şikâyet ediyorum. Çünkü bu kuruma vücut veren felsefe, hukuk, hakkaniyet, dürüstlük ve şeffaflıktır. Maalesef 50 yıldır bu konuda Avrupa'dan çok ciddi şikâyetlerimiz var."

Çiçek, şöyle devam etti: "Artık 50 sene sonra Avrupa'dan dürüstlük, şeffaflık ve hakkaniyete uygun bir tavır, politika, kararlar bekliyorsak çok şey beklemiş olmuyoruz. Ahde vefanın gereğidir, yaptığımız anlaşmaların gereğidir. Bize 'şu yasaları çıkarmazsanız tarih vermeyiz' diyen AB, Ben biliyorum ki şu an AB Üyesi ülkelerde komünist dönemden kalma ceza kanunu uygulamaları var. Ama bize gelince, 'Şu bir buçuk ay içerisinde ceza kanunu, ceza muhakemesi kanunu, infaz kanunu, adli kolluk kanunu bir buçuk ay içerisinde'...

Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama en temel hakkı, hayat hakkını ortadan kaldıran terör örgütleriyle ilgili bir müşterek politika takip etmek gerektiğinde, tavır ortaya koymak gerektiğinde hep arkadan dolaşılır. Bu çok açık bir şey. Türkiye'de 40 binden fazla insanın hayatına mal olmuş, bu kadar insanının kanını dökmüş bir örgüt, ilk eylemini 15 Ağustos 1984'te koydu. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin, bunu terör örgütü üyesi olarak kabul etmeleri 2002'dir. 1984'ten 2002'ye kadar acaba bu bir hayır kuruluşu muydu? Bunların oralarda örgütlenmelerine, maddi kazanç, kaynak, eleman temin etmelerine, basın yayın desteği yapmalarına hiç ses çıkarılmadı.

Şimdi görüyoruz, toplantının başlığı, eğer bir sanal başlık değilse, 'insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü'. Hayat hakkı ortadan kalkarken halen bir ortak politika takip edemiyorsak ombudsmanlar tek başına demokrasiyi, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü nasıl koruyacak? Demek ki evvela bir ortak politika takip etmemiz, bunlara karşı ortak bir tavır almamız gerekiyor.

Usul bakımından ombudsmanlara şikâyet hakkı olmadığını bildiğini tekrarlayan Çiçek, "Ama herhalde en büyük ombudsman, kamu vicdanıdır, insanlığın vicdanıdır. O vicdan çerçevesinde bunlara verilecek bir cevap bulunması lazım" ifadesini kullandı.

Siyasi tecrübesine dayanarak " adına en çok yalan söylenen kavramların da insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü" olduğunu anlatan Çiçek, şöyle devam etti:

"Bunlar adına bugün büyük yalanlar söyleniyor. Yüz binden fazla insan sınırlarımızın hemen öbür tarafında hayatını kaybetti, 5 milyon insan yerinden yurdundan, evinden edildi. Şimdi göçmen, mülteci olarak en basit, en temel insan hakları bile bugün buralarda geçerli değil. Ama kimsenin vicdanı sızlamıyor. O en büyük ombudsman dediğim, ombudsman da görevini yapmıyor, vicdanen. 100 bin insan ölmüş, yaşadığımız şu garipliklere bakın. Kimyasal gaz kullanılıyor, bin 300'den fazla insan ölüyor, hemen bir hareketlilik başlıyor ama geldiğimiz nokta itibarıyla izahı mümkün olmayan, en büyük ombudsmanın, vicdanın asla kabul edemeyeceği bir insanlık çelişkisi de yaşanıyor. 100 bin insan ölürken ses soluk yok, kimyasal silah kullanılınca bir hareketlilik var. Bunun ne olacağı da belli değil, bir kısmı geri vitese taktı, bahaneler aranıyor. Şimdi şu mudur; hangi ombudsman bunu kabul edebilir? 'Kimyasal silahla öldüremezsin ama şehirleri bombalayabilirsin, roket, tank, top, helikopter kullanabilirsin, en modern, konvansiyonel silahları kullanabilirsin. Bu şekliyle öldürmekte hiçbir beis yok ama kimyasal silah kullanamazsın'. Hangi omdusman kabul eder ki ben öldükten sonra ha kimyasal gazla ölmüşüm ha makineli tüfekle veya yukarıdan atılan bombayla. Böylesine çelişkili, ikiyüzlü bir dünyada bu toplantının başlığı olan, 'insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü nerede bulacağız? Bunlar sanal kavramlar mı, hakikaten özümsenmesi ve bir ortak payda haline getirilmesi gereken kavramlar mı?"

Çiçek, tüm bunların sanal kavramlar ve hedefler olmaktan çıkarılarak, erişilmesi gereken hedefler haline getirilmesini ümit ettiğini söyledi.

Bürokratlar Birliği Genel Başkanı Yücel Can, TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek başta Batı olmak üzere insan hakları, demokrasi, fikir özgürlüğü, hukukun üstünlüğü gibi hususlar başta olmak üzere birçok konuda adeta tarihe geçecek samimi ve alkışlanacak bir konuşma yaptı. Bu konuşma samimiyeti, dürüstlüğü ve gerçekliği ve cesareti ile heyecan verdiği kadar adeta insanlara tercüman olan bir konuşmaydı. Umarım Batı bu sözleri duymazlıktan gelmez diyerek bir STK Temsilcisi olarak TBMM Başkanına bu konuşmadan dolayı teşekkür etti.

Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumu