Yeni anayasa,siyasi partilerin değil,milletin anayasası olmalıdır...

16 Temmuz 2013 burokratlarbirligi.org twitter.com/burokratlarbrlg

Bürokrasiden Uzak, Demokratik ve Katılımcı, Öz ve Anlaşılabilen Bir Anayasa

Maclis Başkanı Cemil Çiçek’in “Yaklaşık 451 gündür yazım çalışmasıyla uğraşıyoruz. 177 maddenin içerisinde siyasi partilerimiz 48 maddede görüş birliğine vardı.” sözleriyle tekrar gündeme getirdiği yeni anayasa çalışmaları eksenli tartışmalar Türkiye de son günlerde önemli gündem maddelerinin arasına girmiştir.

İdareci ve Bürokratlar Birliği’nin “Yeni anayasa nasıl olmalıdır?” sorusunu derneğimiz üyesi Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu cevaplıyor.

“1982 Anayasası, temeli bozuk olduğu için yapıldığı günden bugüne tartışılan bir anayasa olmuştur. 1982 anayasası halkına güvenmeyen, vesayet kokan, hukuken meşru olsa da demokratik açıdan meşru olmayan bir anayasadır. 1982 Anayasası’nın kurduğu düzen, bürokratların oynadığı bir maça benzemektedir. Nihai kararı siyasilerden ziyade bürokratların verdiği, halkın 4 yılda bir görüş verdiği bir sistemdir. 12 Eylül sisteminin insana yeterince değer verdiği söylenebilir mi? Türkiye’nin bugün en önemli sorunu olan terör sorununun çıkışında 12 Eylül yöneticilerinin katkısı vardır. Kuruluşunda 12 Eylül rejiminin büyük vebali olan teröre, Türkiye bütçesinin önemli bir bölümü ayrılmaktadır."

"Yeni Anayasa : Bürokratik Cumhuriyetten Demokratik Cumhuriyete "

"Yeni yapılacak olan olası 2013 Anayasası’nda sorunlu olan konular sayılıdır; bunlar anayasanın dibacesi, değiştirilemez maddeler, etnisite, anadil, parti kapatma, vatandaşlık, sivil asker ilişkileri ve yerinden yönetim gibi konulardır. Yeni anayasa ile zihinsel bir devrim yapılmalı, sessiz devrim sürdürülmeli, devletin insan için olduğu belirtilmelidir. Devlet bürokratik cumhuriyetten demokratik cumhuriyete evrilmeli, yasama yütütme ve yargı üzerinden vesayet kalkmalıdır. Anayasa asla ideolojik olmamalı, evrensel değerlere göre düzenlenmeli, yargı birliği sağlanmalıdır. Yeni anayasa, insan onurunu esas alan bir yapıda olmalı, insan merkezli anayasacılığın özelliklerini taşımalıdır. Ülkemizin demokrasi açığının kapatılmasında katkısı olmalı, barış ve sevgi dili kullanılmalı, dışlama ve tahakküm anlamına gelebilecek kavramlardan sakınılmalıdır. Yeni anayasa sonuçta, Mecliste bulunan dört siyasal partinin değil, milletin anayasası olmalıdır. Devlet hâkim değil hadim olmalıdır. Çetelerin, faili meçhullerin yerinin olmadığı, insan haklarına dayanan yeni bir yapı ve medeniyet inşa edilmelidir. Yeni anayasa çatışmacı, ayrışmacı veya ayrıştırmacı olmamalıdır. Yeni anayasa, çatışma ve korku belgesi olmamalıdır”

 

I.ULUSLARARASI BİLİM VE TOPLUM KONGRESİ İDARECİ VE BÜROKRATLAR BİRLİĞİ PANELLERİ “BUROKRATIK DEVLETTEN DEMOKRATİK DEVLETE YENİ ANAYASA http://www.burokratlarbirligi.org/?p=1245