Yönetici Adilse Yasaya Ne Gerek Var..

BÜROKRATLAR BİRLİĞİNDE İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ KONUŞULDU.

Bürokratlar Birliğinin konferans serisinin konuğu Mehmet Elkatmış, demokrasi ve insan haklarını başka açıdan değerlendirdi. Asıl mesele insan…

İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Genel Başkanı Yücel Can’ın selamlama ve takdim programı sonrasında konferansın sunuşuna geçildi. Konu ile ilgili olarak Mehmet Elkatmış şunları söyledi.

 

“Magna Carta ile İngiltere Kralı yetkilerini kısarak vatandaşlara özgürlük tanımıştı. Demokrasi adına akla ilk gelen İngiltere’de yazılı bir anayasa yok temayül var.

Konfüçyüs; Kral, yönetici adil değilse yasanın ne gereği var. Yönetici adilse yasaya ne gerek var.

Oysa ülkemizde yasa sayısı çok, on üç bin civarı yasa var, Kanun Hükmünde Kararnameler var. Uzun bir yönetmelik gibi yasa var. Üstelik yasalar el-kol bağlıyor, tam anlamıyla inisiyatif yetkisi vermiyor. İnisiyatifin az da olsa söz

konusu olduğu durumlarda yapılan denetlemeler yetersiz. Hesaplar sorulmuyor,üstelik sanki yapanın yanına kar kalıyor. Aslında ülkemizde yeterli sayı ve şekilde denetim kurumu ve elemanı da var. Geçmişi şöyle bir hatırladığımızda denetleme kurullarına rağmen bu ülkede yirmi civarı bankanın içi boşatıldı.

Ayrıca değişik huşularla ilgili kurullar var, izleme kurulları var. Birçok kurul

merkezden, il ve ilçelere kadar yayılıyor. Ama kurullarımız ölü doğuyor,

eksiklikler yapılıyor, kurullarda doğru dürüst çalışıldığını genel itibarı ile söylemek mümkün değildir.

Bazen de kanun var, ama kanun doğru yorumlanmadığı için mağduriyetler söz konusu olabiliyor. Bazı huşular da sır olarak ifade ediliyor.

Devlet sırrı, ticaret sırrı diye. Bu nasıl sır? Sen bileceksin de Milletin Temsilcileri, Meclis bilmeyecek. Sır nedir, hangi hususlar sırdır ve bu sırrı kimler bilmemelidir bu da önemlidir. O halde ne yapmak lazım? Her şey yasa demek değil, vicdan, ahlak, inanç yani insanlık çok önemlidir. Bu da bilerek yok edilmeye çalışıldı. Bu değerleri yaşatmamız lazım. Yasalarla birlikte hukuka, hakkaniyete uymak lazım. İyi idareci yetiştirmek, keyfi yorumlamamak lazım. Parlamenter sistem işletilerek demokrasi gerçek anlamda herkes için söz konusu olmalıdır. Demokrasi sadece lafta kalmamalıdır.  Toplumsal duyarlılığı, katılımcı demokrasiyi, sivil inisiyatifi güçlü kılmak lazım. Bu da bizde ya yok, ya eksik, ya da ideolojik.

Almanya’da beş yüz bin civarında STK ve buranın da kırk milyon civarı üyesi var. Bizde sayı çok az. Sayının çoğunu da cami, okul aile birliği gibiler çoğunlukta. Maalesef bazı STK’lar ideolojik, bazıları atlama tahtası olarak kullanılıyor. Bazı dernekler de zor şartlarda hizmet etmeye çalışıyor. Derneklerimizin giderek daha kaliteli hale gelmesi ve güzel hizmetler sunması da sevindirici bir durumdur. Yani mesele gelip insana, eğitime dayanıyor. Öncelikle bizim bu hususta yoğunlaşmamız lazım. Daha sonra soru cevap kısmına geçildi. Bir soru üzerine de Elkatmış;

Ombudsmanlığın ta Hacerül Esved Hadisesi ile Peygamberimize dayandığını, Hz. Ömer döneminde kurumsallaşmaya başladığını, Abbasilerde bu sürecin hız kazandığını, Osmanlıda divanı mezalimle halkın sorunlarına çare bulunmaya çalışıldığını, kazaskerlerin de bu işleri yaptığını, İsveç Kralı VII. Şarl’ın Osmanlıdan İsveç’e, İskandinav Ülkelerine ombudsmanlığı götürdüğünü ve aslında Türkiye’nin bu kavrama yabancı olmadığını “söyledi. Program sonrasında Mehmet Elkatmış’a yazar imza programları kapsamında bir dizi kitap İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Genel Başkanı Yücel Can tarafından takdim edildi. Programa idareci, bürokrat, STK temsilcileri ile üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdi.